1. #11

    Üyelik tarihi
    24.Ağustos.2007
    Yaş
    34
    Mesajlar
    221

    Bizler onların bize yaptıklarını unuturken Suriye'ye canlarını kurtarmak için onları gönderirken onların bizlere cevabı böyle oluyor ve diğer devletlerde bunlara bu şekilde çanak tutuyor.






    Mesajınız tarafımdan dilimiz imla kurallarına uygun hale getirilmiştir.

  2. #12
    ilteriş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Nisan.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    6,777

    İlköğretim Okuma Kitabında;

    “Harap Bir Köy” adlı okuma parçasında, köyün 1974 yılında Türkler tarafından harabeye çevrildiği anlatılmaktadır. Parçada köy halkının her şeyi bırakarak köyü terk ettiği dramatize edilerek resimli bir şekilde anlatılıyor.
    Kuzey Kıbrıs Yunanlıları Türk Ordusu tarafında evlerini terk etmek ve adanın özgür bölgelerine göç etmek zorunda bırakıldılar.
    Parçada; kuzeyde bıraktığı evi ziyarete giden ailenin büyük kızı dönüşte iki salyangoz getirir. Evin küçük kızı salyangozları görünce gözleri dolar: “Evlerini sırtlarında taşıyorlar, keşke ben de aynısını yapabilseydim.”

    “Göç” başlıklı yazıda, Türkiye Cumhuriyetinin ilk yıllarında yaşanan nüfus mübadelesinde Yunanlıların evlerini, topraklarını satıp göç ettikleri konusu trajik bir şekilde anlatılmaktadır.

    Yazıda, Mihalis KASİALOS adlı bir halk sanatçısının (ressam) 1973’te Paşaköy’de inşa ettirdiği ve duvarlarını dillere destan bir şekilde kendi elleri ile resmettiği kilise anlatılmaktadır. Yazının devamında 1974 ağustosunda Türk Askerlerinin köye girip birçok masum kişi ile birlikte yaşlı KASİALOS’u da öldürerek etrafa zarar verdiklerinden bahsedilmektedir. Sonunda ise yaşlı KASİALOS ölmüş olsa bile resimlerinin ölümsüz bir şekilde orada kalacağından söz edilmektedir.
    1821 ayaklanmasını anlatan yazıda; Sakız Adası’nın Türkler tarafından yerle bir edildiği, köy ve şehirlerin yakıldığı; kadın, çocuk ve ihtiyarların boğazlandığı, genç kızların ise yine Türkler tarafından köle pazarında satıldığı anlatılmaktadır.

    İzmir’in Türklerin eline geçmesi ve devamında yaşanan nüfus mübadelesinin trajik bir şekilde anlatıldığı yazı; İzmir’in alevler içinde kaldığı, Yunanlı nüfusun canlarını kurtarmak için küçük sandallara dolup denize açıldığı görüntüsü yaratılan bir resimle desteklenmiştir.
    Hikayede EOKA’cı Grivas’ın da lakap olarak aldığı efsanevi Diğenis AKRİTAS’ın Beşparmaklar ile öyküsü anlatılmaktadır. Beşparmaklar’ın ilk çağlardan beri Helenlere ait olduğunu vurgulanmaktadır.
    Öykü ilk çağ dönemine ait olmasına rağmen konu Türklere getirilmekte ve Eflaklı bir Yunan çocuğun nöbet yerine giderken Türk-Arap korsanların Kıbrısa saldırdıkları ve adanın yeşil kıyılarının kızıl kana bulandığı anlatılmaktadır.

    Nöbetçi çocuğun, arkadaşlarına, kardeşlerine kılıçlarını kuşanıp Türkler ve Araplara karşı savaşmaya çağırdığı bir kahramanlık öyküsü olarak anlatılmaktadır.
    “Türk İşgali” adlı şiirde Barış Harekatı dramatize edilerek anlatılmaktadır.

    İlköğretim Din Bilgisi Kitabında;

    “Ben Hristiyan doğdum, Hristiyanım, Hristiyan öleceğim.”
    Bu sözlerden sonra Türkler onu zindana attılar ve birkaç gün sonra yaşamı tüyler ürpertici bir şekilde sona erdi..

    İlköğretim Tarih Kitabında;

    Seni ilk oğluna ağlamak zorunda bıraktığım için ağlama, umutsuzlanma anneciğim.
    Eğer bunca anneler ağlıyorsa bunun suçlusu Türklerdir.
    Bana süt içirip büyüttüğün kulübemize bir Türkün efendi olmasına kalbim
    dayanamıyor, tahammül edemiyorum.
    Bunu sen de biliyorsun anne.
    Bu kitabın tamamı Türk düşmanlığı içermektedir.

    İlköğretim Okuma Kitabında;

    “Kıbrıs’da”, “Kıbrıslı Çocuk”, “Vatan” ve “Bölünmüş Vatanımız Hakkında Küçük Çocuğun Merakı” adlı şiirlerde ilkokul çocukları, Kıbrıs’ın bölünmüş olduğu ve yeniden birleşmesi için dileklerde bulundukları, geride (kuzeyde) bıraktıkları yerlere ve evlerine dönmek istedikleri, Türklerin Güzelyurt ve Maraş’ı harabeye çevirdiği gibi konular işlenmektedir.

    Eftihia Teyze, Erenköy’ün Yalusa Köyü’nde ailesiyle birlikte mutlu bir hayat sürüyordu. İnsanlar ister Yunan olsun isterse Türk olsun herkese yardım ediyordu. Fakat 1974 yazında kötü olay ansızın gelişti. Oğlu Aleksandros, onun karısı Avgi ve çocukları ile birlikte esir oldu. Aleksandros Kıbrıslı Türkler tarafından bir soruşturma için tutuklandı. O günden beri hiç kimse kendisini görmedi, kayıp.

    İlköğretim Coğrafya Kitabında;

    “Türkler 1974 Temmuzunda Kıbrıs’a askeri çıkarma yaptılar. 200 bin Rum zorla evlerinden atıldı ve kendi vatanlarında göçmen oldu. Birçoğu Türkiye’deki hapishanelere götürüldü. Bu kişilerden 1619’u halen kayıptır. Bu kişilerin aileleri, yakınlarının akibetlerinin belirlenmesi için o zamandan itibaren süregelen bir mücadele başlatmışlardır. Türk işgali altında bulunan topraklarda, 1974’te 20 bin mahsur insan kalmıştır. Türkler bu kişileri, yavaş yavaş oradan gitmeye mecbur etmişlerdir. Bu kişilerin sayıları devamlı azalmaktadır. 1994’te bu kişilerin sayısı 900’ü geçmiyordu.”
    Parçanın sonunda, parça içerisinde geçen rakamlarla ilgili sorular sorulmaktadır. Örneğin:
    “Kıbrıs’a Türk işgali ...... Temmuz’unda yapılmıştır.”

    İlköğretim Din Bilgisi Kitabında;

    Türk döneminde Kıbrıs Kilisesinin varoluş mücadelesi verdiğinden bahsederek Türklere “barbarlar” diye hitap etmektedir. Kıbrıs Kilisesini Nuh’un Gemisi’ne benzetmektedir.
    1821’de Türklerin Rum papazları katlettiği, 1974 Yılında Kıbrıs’ı işgal ettikleri belirtilmektedir.

    İlköğretim Sosyal Ahlak Dersi Kitabında;

    Karikatürize edilmiş haritada, Kıbrıs; üzerinden kan damlayan dikenli tellerle ikiye bölünmüş ve kuzey tarafının üzerinde Türk bayrağı bulunan bir asker botu ile ezilmekte. Altındaki açıklamada:
    “Kıbrıs devletinin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı 1974’teki Türk işgali ile açık bir şekilde ihlal edilmiştir.

    Haritada Kuzey ve Güney sınırları gösteriliyor. Haritanın üstüne “ Unutmuyoruz” diye büyük bir başlık atılmış, altındaki açıklamada ise:
    “İşgal Bölgesi %36.4, 3 bin ölü, 1619 kayıp ve 824 esir.”

    İlköğretim Din Bilgisi Kitabında;

    Türk döneminde sürekli despotluk olduğu, Türklerin Ortodoks kiliselerini camilere çevirdiği, kiliseye acımasız vergiler uyguladıkları, papazların sürgüne gönderildiği ve Türklerin kiliseleri yağma ederek kiliselere saygısızlıkta bulunduklarından bahsedilmektedir. Türklerin Hristiyanlığa düşman olduğu izlenimi yaratılmaktadır.

    YAZILI KAĞIDI HAZIRLAMAK NE KADAR ZAMANINIZI ALIYOR? Soru Bankamızı ziyaret etmek için tıklayınız.
    DOSYA İNDİRMEKTE SIKINTI MI YAŞIYORSUNUZ?
    FORUMA DESTEK OLMAK MI İSTİYORSUNUZ?
    ALTIN ÜYE OLUN.
    AYRINTILI BİLGİ İÇİN TIKLAYINIZ.


    Ölmek yenilmek değil yüceltmektir şanını

  3. #13
    ilteriş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Nisan.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    6,777

    İlköğretim Coğrafya Kitabında;

    Türkiye nüfusunun çoğunluğu Türk halkından ve azınlık Kürt halkından oluşmaktadır. Kürt halkı, sistematik olarak politik bir baskı rejimi uygulanması nedeniyle göçe itilmektedir.
    Kürt halkı, politik açıdan birden çok ülkeye ait olan Kürdistan bölgesinde yaşamaktadır ve sürekli olarak politik baskı altında tutulduklarından dolayı dünyanın çeşitli bölgelerine dağılmış durumdadırlar.

    Birinci Dünya Savaşı sonunda büyük devletler tarafından Kürt halkına toprak verilmesi sözü tutulmamış ve bunun sonucu olarak Kürt halkı, Türkiye, Suriye, Irak ve İran topraklarına yayılmışlardır.
    Şu anda, Türkiye’de yaşayan Kürt halkının nüfusu 15 milyon civarındadır. Türk Devleti, Kürt halkına karşı işgal, yerleşim bölgelerini yok etme, halkı göçe zorlama şeklinde askeri baskı altında tutmaktadır. Kürt kimliğini yok etmeye çalışarak, Kürtleri, “Dağ Türkleri” olarak çağrılmaya zorlamaktadır.

    Kürtçe konuşulması yasak olup, Kürt çocuklarının eğitimleri yalnızca Türk öğretmenler tarafından yapılmaktadır.
    Kürt sorunu, Abdullah ÖCALAN’ın (Kürt halkının özgürlüğü ve hakları için askeri ve politik metotlar kullanarak savaşan PK.k/KONGRA-GEL partisi başkanı) yakalanmasından sonra uluslararası bazda gündeme gelmiştir.

    Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası teşkilatlar birçok kez Türkiye’yi ve Kürt halkının yaşadığı diğer ülkeleri, Kürt halkına karşı uygulanan baskı rejimlerinden dolayı suçlamıştır.

    Türkiye’nin radikal İslam’a karşı aldığı pozisyondan dolayı ve bulunduğu bölgede denge unsuru olması gibi stratejik konumu vardır. Bu nedenler, Kürt halkına uyguladığı baskıların, uluslararası platformda yeterince sert bir tepki almasını engellemiştir.
    YAZILI KAĞIDI HAZIRLAMAK NE KADAR ZAMANINIZI ALIYOR? Soru Bankamızı ziyaret etmek için tıklayınız.
    DOSYA İNDİRMEKTE SIKINTI MI YAŞIYORSUNUZ?
    FORUMA DESTEK OLMAK MI İSTİYORSUNUZ?
    ALTIN ÜYE OLUN.
    AYRINTILI BİLGİ İÇİN TIKLAYINIZ.


    Ölmek yenilmek değil yüceltmektir şanını

  4. #14

    Üyelik tarihi
    12.Ekim.2007
    Yaş
    30
    Mesajlar
    424

    Alıntı Teñrikut Nickli Üyeden Alıntı
    Bunları okuyarak büyüyen Amerikalı halkın tabiki Türk düşmanı veya ermeni diasporası tarafı olması normaldir.
    Arkadaşım sana katılıyorum..Amerikalıların çoğu,demek bunlardan dolayı Türk'lerden ürperiyorlar,Türk lafı duyunca kaçışmaya oradan uzaklaşmaya çalışıyorlarmışş...
    Saol KAĞAN'ım bizlere yeni bilgiler daha verdin..

    SAYGILARIMLA
    Ŧคгยкรคl

  5. #15

    Üyelik tarihi
    03.Aralık.2008
    Mesajlar
    51

    Bunlar gerçekten çok etkileyici .meğer bizi ne kadar yanlış tanıtıyorlarmış . yani bence Türk'ün Türkten başka dostu yokk!!!! ben bunu gördüm

  6. #16

    Üyelik tarihi
    02.Mart.2010
    Yaş
    87
    Mesajlar
    2

    Iste böyleee,


    Atatürkten sonra milletin basina gecen Ismet pasa ilk is olarak,paralarin üstünden atamizin resmini atip kendi resmini bastirdi.
    Sonrada su mars:

    Yurdun temal tasi o
    Ulusunun basi o
    Bize can yoldasi o
    Ismet inönü.


    1956 tarihinde gatada yatiyordum.Orda gedikli bir pilotla tanistim.
    Bana inanamayacagim seyler anlatti.

    Ismet pasa,Bandirma üssünü teftise gider.
    Üsdeki pilotler siraya gecip basbakani beklerler.

    Önce 3 sira halindeki subaylara merhaba asker deyip pilotlarin ellerini sIkar.
    Sonra 3 sira halinde siralanmis 3 adim ötede gedikli pilotlara sira gelir.
    Onlarin yaninada gider Ismet,üs komutanina sorar bunlarda kim?
    Adam basbakan olmus ama ,gedikli pilotlarini tanimiyor.

    Üs komutani diyorki, bunlar gedikli pilotlarimiz.
    Yanasiyor yanlarina selam yok,tokalasmak yok.
    Sen hanki sehirdensin deye soruyor.
    Aldigi yanit Adanan.
    Pasa sinirleniyor,olmadi diyor.
    Geciyor digerine,sen nerdensin?
    Aldigi yanit ,Eskisehirden.
    Yine kizarak olmadi diyor.
    Geciyor ücüncüye ,oda Istanbul deyince Ismet FITTIRIYOR ,basliyor üs komutanina bagirmaya.

    Üs komutani soruyor,pasam neden OLMADI?

    Bunlar bu sehirlerden secilmeyecek,Vandan , Musdan , Bitlisten secilecek.Baksaniza bunlarin gözüne bunlara bir tokat atsan iki tokat yersin.
    Adamlarin derdi tokat atmak.
    Evet,ülkenin basina gecmis,Osmanlidan kalinti pasanin derdine bakin.

    Bu Ismet 1949 yilinda,Amerikayla bir anlasma yapiyor.
    Milli eyitim icin bir kurum olusturulacak bu kurumun dedigi olacak milli eyitimde.

    Bu kurumun 4 ü Amerikali 4 üde Amerikalilardan daha Amerikali Türklerden secilece haliyla.
    Bir kararda,4 e 4 kalinirsa arkadan Amerikanin Ankara büyük elcisi devreye girecek,o nereye oyunu korsa o tarafin dedigi olacak.Elcinin bir oyuda iki oy sayiliyor.

    Aradan birkac ay gecmeden,pasa söyle diyor.
    Türkiye yarim bagimlidir.
    GÜNAYDIN pasacik GÜNAYDIN.

    Kenan Evreni Amerikanin disisleri bakani ziyarat eder ona imzalatmak icin bir kagit uzatir.Pasam suna bir imza atki Yunanistan Natoya tekrer girebilsin,kibris isinide avucunuzda elma görün atik.Kesin ülkem bu kibris isini sizin istediginiz gibi halledecek.

    Pasa basar imzayi Yunanistan Notoya girer.
    Bizim kibris isi hala sallantida.

    Okullarimizda böyle adamlar yetistirdigimiz sürece.
    Ne bagimsiz,ne baglantisiz,nede HÜR olabiliriz.

    Diyanat okullarinda Türk cocuklarini,Türkün parasiyla,Türkün okullarinda Araplastirilmis ögretmenler vasItasIyla Araplastiriyoruz.

    CEKICBASLI kizkardasimiz pankararta sunu yaziyor 7,4 yetmedimi?

    Erzincandaki tarikatcilari cok iyi tanirim.
    Isleri gücleri bu rejimi yikmaktir.
    Hemde cekinmeden Alani bu rejimi devirmeye calisiyorlar.
    TC savcisi sorusturma aciyor vay sen niye sorusturma aciyorsun deye tutukluyorlar adami.
    Bu ülkeyi bu duruma getirecekleri bilinenlere heryil diger bakanliklara ayrilan bütcenin 6 misli büyüklügünde bütce diyanata ayrilirsa olacagi budur.Örnegin milli eyitime ayrilan bütcenin 6 misli bütce diyanata.

    Aklimizi basimiza toplamazsak, bu ülke bu tipler yüzünden birgün elimizden ucar gider bile.Habarimizda olmaz.

    Kalin saglicahla
    Tolonbeg

  7. #17

    arkadaşlar ne bekliyordunuz.tabi ki türk'ün türk'ten başka dostu yoktur.yıllarca bizi yok etmek için uğraştılar başaramadıkları için de saldırıya geçmektedirler.allah'ın bize lütfettiği toprakları almak arzuları.ispanya'dan kurtardığımız yahudileri görmediniz mi oylamada.istediklerini yapmadık diye top yekün saldırıya geçtiler.bunların hepsi nankör.sevgili müslüman kardeşlerimiz ne yaptıallah yar ve yardımcımız olsun...

Sayfa 2 Toplam 2 Sayfadan Birinci 12

Benzer Konular

  1. TÜRKLER HAKKINDA...
    Konu Sahibi serap_kübra Forum Bunları Biliyor muydunuz?
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 26.Haziran.2016, 11:46
  2. İran: Bilinmeyen Komşu
    Konu Sahibi Evliya Çelebi Forum Genel Tarih Araştırmaları ve Makaleler
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 17.Ekim.2009, 20:12
  3. Lise Kitaplarında Ergenekoncular da Var!
    Konu Sahibi ahugur74 Forum Eğitim Haberleri
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 16.Eylül.2008, 17:14
  4. Türkler 3.0
    Konu Sahibi oncorleone Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 28.Ağustos.2008, 10:05
  5. Irakta İlk Türkler
    Konu Sahibi ziberkan Forum İlk Türk İslam Devletleri Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Kasım.2007, 22:58

Bu Konu için Etiketler

Giriş

Giriş