Okulun açılış konuşması için yardıma ihtiyacım var!!

[ilkenur]

Açılış konuşmasında "ilk ders " başlığı altında ( lise grubuna ) tarih ve günümüz olayları içerikli ( çok fazla siyasi olmamak kaydı ile ) bir konuşma hazırlamam istendi. elbette tarih bilgisi konusunda sıkıntı duymamakla beraber malesef edebi yanım çok iyi olmadığı için yardıma ihtiyacım vardır. Bu konuda 3-5 dakikalık bir konuşma metni için yardım edebilecek, fikir verebilecek arkadaşlara şimdiden çok teşekkürler.. umarım cevap alabilirim..

[ilteriş]

Hocam kafam şu an çok karışık olduğundan cevap biraz yarım yamalak olacak.

Bir kere şu "ilk ders" mevzuu kalktı diye hatırlıyorum. Sitemizde "mevzuat" bölümünde olması lazım.

İkincisi ilk dersle ilgili örnek bir konuşmayı "ziberkan" siteye eklemişti galiba. Üst bardaki "arama" butonundan bulabilrisiniz.

Selametle.

[armagan]

Öğretmenim; eğitim öğretim yöntemleri stratejileri başlığı altında benim 2007 de gönderdiğim bir metin var isterseniz ona bir bakın.(yazan ben değilim yalnız alıntı....)

[arzu_1966]

meb.in anasayfasında ilk ders konulu bir genelge yayınlanmış.Orada konuyla ilgili faydalanılabilecek sitelerin adresleri de belirtilmiş.(2009/70 genelge-10.09.2009)

[umuro]

Aşağıdaki linkte bir konuşma var.Birde onu inceleyiniz.

http://www.tarihportali.net/tarih/il...-t10840.0.html

[cifci]

Sevgili gençler, yine bir başlangıç, heyecanların yaşanacağı, hesapların yapılacağı, hüzün ve sevinçlerin olacağı yeni bir yıla başlıyoruz. Bu yolculukta hepinize başarılar diliyorum. Çıkmış olduğunuz bu yolda alacağınız öğretimin yanında iyi bir vatandaş olarak almanız gereken derslerde vardır.

Tarih dersi de bize görev ve sorumluluğumuzu hem öğretecek hem de hatırlatacak niteliktedir.Tarih dersini sadece olayların takvimini veren bir ders olarak değil, geçmişten geleceğe bir köprü olarak görmek daha doğru bir değerlendirme olacaktır.Tarihini bilmeyen milletler “ Köksüz ağaca, kaynaksız ırmağa benzerler” ikisinin de sonu yok olup gitmektir.

Üzerinde yaşadığımız ve vatan adını verdiğimiz bu toprakları kolay kazanmadık. 1071’de Malazgirt’te Sultan Alp Arslan ile, Kafkaslarda Şeyh Şamil, Plenev’de Osman Paşa ile, Kosova’da Muradı Hüdavendiğar, Nigbolu’da Yıldırım Bayezıt ile, Bizans’ta Sultan Fatih, Çaldıran da Yavuz Sultan Selim, Mohaç da Kanuni Sultan Süleyman ile, İstiklal Mücadelesini başlatan “Türk Hürdür Esir Olamaz” diye tüm dünyaya meydan okuyan ve “Ordular ilk Hedefiniz Akdenizdir. İleri” diye rotayı çizen, “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” diyecek kadar ordusuna ve milletine güvenen büyük önder M.Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla kazandık.

Kısaca değindiğim bu tarih şeridiyle sahip olduğumuz bu topraklara ilelebet sahip olmamız için bugün dünden daha fazla mücadele etmek zorundayız. Bunda da en büyük sorumluluk şüphesiz siz gençlere düşmektedir. Tarih şuuruna erişmiş bir gençlik yetiştirmek hepimizin ideali ve ikbali olmalıdır.

Büyük önder Gençliğe hitap ederken “Ey Türk Gençliği, Birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet Muhafaza ve Müdafaa Etmektir.”diyerek Emaneti asıl sahiplerine, yani sizlere vermiştir. Ata’sından bu görevi alan gençler sorumluluğunun bilincinde olarak daha çok çalışmak, Muasır Medeniyetler seviyesine ulaşmak, hatta en önde olmak zorundadır.
Bu hedefe varmak için birinci dayanağımız şüphesiz birlik ve beraberliğimiz olacaktır.

Şairin dediği gibi“ Girmeden bir millete tefrika düşman giremez,
Toplu vurdukça sineler , onu top sindiremez. Bu sözden yola çıkarak güçlü olmak için birlik ve beraberlik içinde olmak zorundayız. Farklılıklarımız yerine benzerliklerimizi görmeliyiz. Çünkü biz “ Yaradılanı hoş gördük ,yaradandan ötürü” böyle baktık bütün insanlık alemine ve bu düşüncemizi de ispat ettik Osmanlı bayrağı altında yaşayan milletlere. Yine biz Mevlana ile seslendirdik duygularımızı “ Ne olursan ol ,yine de gel” dedik rengine, diline, dinine ,mezhebine bakmadan bütün yaratılmışların. İnsanı asıl merkezimize aldık, Bu gün yine bu duygularla bir olmalıyız, beraber olmalıyız, yaşam felsefemiz bu olmalıdır. Çünkü ecdad bize bunu miras bırakmıştır. Osmanlı Devletinin oluşum hamurunda emeği olan Şeyh Edebali Osman gaziye öğüt verirken, “ oğul insanı yaşat ki devlet yaşasın” der. İnsanı yaşatmaktır bizim hedefimiz.
Sözün özü, başarmak için, mutlu olmak için, geleceğe daha güvenle bakmak, büyük önderin gösterdiği hedefe ulaşmak için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Bunun için tek bir şeye ihtiyacımız var çalışkan olmak.
Büyük önder ; “Milletin bağrında tertemiz bir nesil yetişiyor, Cumhuriyeti onlara emanet edeceğim ve gözüm arkada kalmayacak” diyerek gençliğe olan güvenini göstermiştir.
2009-2010 Eğitim-Öğretim yılında, sağlık, mutluluk ve başarılar temenni ederim.