İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE MEDENİYET
Kültür:Bir milletin maddi ve manevi değerlerinin tamamıdır. Milletin yaşam tarzıdır.
Medeniyet: Benzer kültürlerin bir araya gelmesi ile oluşan bütüne denir.
Bozkır: Çöl olmayıp, bol otlakları ile hayvancılığa elverişli ve kuru tarıma ortam hazırlayan,
Yarı kurak yaylalardır.
Bozkır Kültürü: Türk tarihinin ilk dönemleri özellikle Asya- Avrupa bozkırlarında geçmiştir. Coğrafya,İklim, bitki örtüsü, yeryüzü şekillerinin toplumların yaşam tarzı üzerinde büyük bir etkisi vardır. Bu nedenle, bozkır iklimi de, Türk kültürünü yönlendiren temel unsur olmuştur. Türk yaşayışı, düşünce tarzı, inancı, dünya görüşü , örf ve adetleri bozkırın derin izlerini taşımıştır.

İslamiyet Öncesi Kurulan Türk Devletlerinin Başlıca Özellikleri:
 Türklerin yaşadığı coğrafya, bozkır özelliği taşır. İklim ve coğrafyaları, hakimiyet anlayışlarını, musiki, din inanışlarını, örf ve adetlerini etkilemiştir.
 Uygur Türkleri hariç, göçebe yaşam tarzını benimsemişlerdir.
 Bağımsızlıklarına düşkünlerdir. Türk halkı devletiyle işbirliği içindedir.
 Hakimiyet, hükümdar ailesinin ortak malı idi. ( Türk devletlerinin en zayıf yönü, saltanat hukukunun sağlam kurallara dayanmamasıdır.)
 Devlet sınırları, milletin ortak malı idi. Hakan bu toprakları korumakla görevli idi.
 Türk Devletleri, Töre kurallarına dayalı bir kuruluştu.

TOPLUM YAPISI

Oguş Urug Boy Budun ( Bodun) ======= İl ( El)
Aile Sülale Boy Millet Devlet
Oguş ( Aile):
 Türk toplumunun en küçük sosyal birimi ailedir.
 Geleneksel Türk ailesi, tarafların eşitliğine dayalı “çekirdek aile” tipindeydi.
( Eski Yunan, Roma ve Slav aileleri, erkek egemenliğine dayanan, geniş aile tipindeydi. Aile Reisi, ailenin diğer fertleri üzerinde kesin söz sahibi idi. Onlara kendi mülkü gibi davranırdı. Kölesi gibi hükmederdi.)
 Evlenen kız, baba ocağından hissesini alarak ayrılırdı. Baba evi en küçük oğlana kalırdı.
 Türklerde tek eşlilik esastı ve kadın özgürdü.
 Toplumda kadın saygın bir yere sahipti.
Urug ( Sülale): Aile birliği ( soy- sülale) anlamındadır. Ailelerin bir araya gelmesi ile oluşur.
Boy: Aileler ve soyların bir araya gelmesi ile boylar oluşur.
 Her boyun başında bir “BEY” bulunur.
 Boy beylerinin görevi; Boyun çıkarlarını korumak, boydaki iç dayanışmayı ve düzeni, adaleti sağlamaktır.
 Boylar, siyasi niteliği olan birimlerdir. Dil ve soy birliğine dayanır.
 Boy beyleri, cesareti, mali kudreti, doğruluğu ile tanınmış, aile reisleri arasından seçimle iş başına gelirdi.
 Boyda; boy beyleri saygın bir yere sahipti. İL( Devlet) dağıldığında, boylar özelliklerini korurdu. Bu nedenle yıkılan bir Türk devletinin yerine yenisinin kurulması kolaylaşırdı. Eski Türklerde ki bu sosyal teşkilat, Türklerin tarih sahnesinden silinmesini engellemiştir.
Budun ( Millet) Boyların birleşmesi ile oluşan, Budunun başında yönetici olarak “HAN “ bulunurdu.
Devlet ( İL= EL) : Türklerde siyasi teşkilatlanmanın en üst kademesidir.
 Budunların birleşmesiyle ( bir merkeze bağlanmasıyla ) İl ( devlet ) oluşur.
 İl (Devlet), belli toprağı, halkı,hukuki düzeni (Töresi ) olan siyasi bir topluluktur.
Devleti Oluşturan Unsurlar: * Halk * Ülke( Vatan ) * Bağımsızlık * Hükümranlıktır.
SOSYAL HAYAT
 Bozkırda sürekli hareket eden ve sıklıkla yer değiştiren Türkler,teşkilatçı olmak zorunda idiler.
 Türk devletlerinde halk sınıflara ayrılmazdı. Toplumda eşitlik esastı. Kölelik ve soyluluk yoktu. Din adamlarına da ayrıcalık tanınmamıştı.
 Halk, ekonomik ve dini özgürlüğe sahipti.
 Göçebe yaşam, Türkleri hayvancılık yapmaya zorlamıştır.
 At, Türklerin yaşantısında önemli bir yere sahiptir. “ At- Avrat- Silah kutsaldır.”
 Değişken ve sert iklimde uzun mesafeler kat etmek zorunda olmaları , atı evcilleştirmelerine neden olmuştur.
 “Atlı Göçebe Medeniyeti” de denilen Türk kültüründe atın evcilleştirilmesi şu sonuçları getirmiştir.
 Türklerin geniş topraklar üzerinde gidip gelmelerini kolaylaştırmıştır.
 Başka kültürlerle irtibatı sağlayıp, Türk kültürünü zenginleştirmiştir.
 Ekonomik hayatta, avcılık da önemli yer tutardı. Av sahneleri, aynı zamanda ok atma ve savaş eğitimi niteliğindeydi.
 Türklerin dini ve ulusal törenlerine, bütün millet katılırdı. “Toy” adını verdikleri şölenler, halkın birlikte yaşama arzusunu geliştirir ve toplumda sosyal dayanışmayı arttırırdı.

DEVLET YÖNETİMİ “ İL yada EL”
Devlet: Sınırları belirli toprağı koruyan , bu toprak üzerindeki milleti refah ve barış içinde, belirli hukuk kuralları çerçevesinde ( Töre) yöneten siyasi bir kuruluştur.
Egemenlik Anlayışı: İlk Türk Devletlerinde, hükümdarlar ülkeyi yönetme yetkisini Tanrıdan almışlardır. Bu yetki ve güce “ KUT” denirdi. Kut, kan yoluyla hükümdar ailesine geçerdi. Yani hakimiyet( hükümdarlık) hanedan üyelerinin ortak malı idi. Veraset sistemi belirli değildir.
 Faydalı Yönü: Hükümdarlık iddiasında bulunanlar içinde en kabiliyetlisinin başa geçme imkanı vardı.
 Zararlı Yönü: Kağan öldüğünde, kut ailesinden gelenlerin başa geçme hakkı nedeniyle taht kavgalarına sebep olmuştur. Bu saltanat mücadelesine, dış baskılar ( entrikalar) da eklenince, Türk devletlerinin parçalanmasına sebep oluyordu.
NOT: Egemenlik anlayışı “kut” inancı taşımasına rağmen, dini özelliği yoktur. Türk hükümdarları insanüstü bir varlık kabul edilmemişlerdir. Kağan, hem kendisi hem de halk için normal bir insandır. İlk Çağ doğu uygarlıklarında olduğu gibi “ Tanrı- Kral” , “ İlah- Kral” özelliğine sahip değildir. Ülke, töreye uygun olarak yönetilirdi.
Siyasi Örgütlenme: İlk Türk Devletlerinde İkili Teşkilatlanma, devletin iki koldan idare edilmesi şeklindedir. İlk devlet teşkilatı Asya Hun hükümdarı Mete zamanında kurulmuştur.
• Güneşin doğduğu yön olan Doğu ( sağ) Türkler tarafından en kutsal yön sayılmıştır. Bu nedenle de ikili teşkilatlanmada doğu ( sağ ) merkez kabul edilmiştir. Kağan merkezde bulunurdu.
• Güneşin battığı yön, batı ( sol) ikinci kısım kabul edilmiştir. Burada ise, iç işlerinde serbest, dış işlerinde büyük kağana ( doğuya) bağlı , Yabgu ( ordu komutanı) unvanlı kağanın kardeşi yönetirdi.
İkili teşkilatlanmada yöneticiler, merkezdeki hükümdarın egemenliği altında TÖRE hükümlerini yürütürlerdi.
HÜKÜMDAR: Ülkeyi yöneten devlet başkanına; Han, Hakan, Kağan, İlteber, İdikut, Tanhu, Şan-yü, unvanları verilirdi.
Hükümdarlık Sembolleri ( Belirtileri)
 Hükümdarın kullandığı unvanlar
 Otağ ( Hakan çadırı ) Kale, saray Orta Çağ da görülürdü.
 Adına bastırdığı para
 Taht ( örgün)
 Tuğ ( Sancak )
 Davul, Sorguç
Not: Bu Sembolleri Kağandan başkası kullanamazdı. Aksi taktirde isyan sayılırdı.
Hükümdarın Görevleri:
 Dağınık Türk boylarını toparlamak, nüfusu çoğaltmak.
 Halka adaletli davranmaktır. Halkı huzur ve refah içinde yaşatmak.
 Meclisi ( Kurultay’ı) yönetmek
 Ordu’ya komuta etmek.
Hükümdar da Aranan Özellikler:
* Bilgelik ( Akıllılık) * Alplik ( Cesaret, kahramanlık ) * Erdemlilik * Adillik
HATUN ( KATUN) : Hükümdar eşidir. Elçi kabul eder, meclise katılırdı. İlk Türk Devletlerinde, Hatunlar söz sahibi idi.
VELİAHT (TİGİN ) : Hükümdar çocukları olan Tiginler, devleti yönetme konusunda deneyim kazanmaları için, ülkenin çeşitli yerlerine “ Şad” unvanı ile yönetici olarak gönderilirdi.
** Her Tigin Taht ta hak iddia edebilirdi. Mücadelede üstün gelen, en güçlü olan yönetimi üstlenirdi.
MECLİS ( KURULTAY): Toy ve Kengeş de denilirdi. İlk Türk Devletlerinde, Ülkenin ekonomik, siyasi,sosyal, dini ve askeri konularının görüşülüp, karara bağlandığı yerdir.
• Kurultaya ; asker, sivil, devlet adamları, boy beyleri, bağlı kavimlerin yöneticileri, hatun katılırdı. Hakan , meclisin doğal başkanı sayılırdı.
Not:İlk Türk Devletlerinde; İlk devlet teşkilatını METE kurmuştur