CEPHELERDEKİ BAŞARILARIN DIŞ POLİTİKAYA ETKİLERİ
TBMM’nin açılmasından sonra, TBMM Hükümeti temel dış politikasını “bağımsızlığa saygı, devletlerin eşitliği ilkesine bağlılık” ilkelerine göre belirlemiş, Misak-ı Milli’den hareketle kayıtsız şartsız bağımsızlık” anlayışını benimsemiştir.

Yeni Türk Devleti, savaşçı bir devlet olmadığını, emperyalist bir yayılma siyasetinin tersine anti-emperyalist bir tutum sergilediğini; istila amacıyla hareket etmediğini, ancak topraklarına yönelen işgallere seyirci kalamayacağını açıklamış, bağımsızlığımızı tanıyan ve saygı gösteren devletlerle barış içinde yaşanabileceğini ifade etmiştir.

ABD ile ilişkiler:
ABD, Türkiye’ye karşı siyasal tavrını değiştiren ilk devlet olmuştur. I, Dünya Savaşı sırasında ABD Başkanı Wilson, Türk çoğunluğunun bulunduğu topraklarda egemenlik hakkının Türklere ait olduğunu ve bu topraklarda bağımsız bir Türk Devleti kurulabileceğini beyan etmiştir. Ancak ABD, İtilaf Devletleri’nin etkisiyle Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulması fikrine de sıcak bakmıştır. General Harboard Raporu sonucunda Doğu Anadolu’da Ermeni çoğunluğun mutlak olmadığı kanaatine varılmış, bu durum Amerikan kamuoyunun soruna karşı bakış açısını olumlu yönde etkilemiştir.
Amerikan Kongresi, Ermenistan üzerinde Amerikan mandası teklifini reddetti. Böylece ABD’nin İtilaf Devletleri’yle birlikte yapması olası olan baskılar ortadan kalktı. Başkan Wilson da seçimleri kaybedince ABD kendi içişleriyle uğraşmaya başlayarak dünya politikasına müdahele etme anlayışını bir süre içinde de olsa bıraktı.

Sovyet Rusya ile ilişkiler
TBMM Hükümeti ile SSCB ortak bir düşman karşısında bulunuyordu. Bu durum, iki devleti birbirine yakınlaştırdı. Ortak hareket edilmesi yönünde bir siyaset üretilmesinin gereğini 0r taya koydu. 1.İnönü Savaşı sonrasında her iki taraf Moskova Antlaşması’nı imzalayarak diplomatik alanda işbirliğine yöneldi.
Sakarya Zaferi sonunda SSCB içinde yer alan Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ile temaslar kuruldu. Sovyet Rusya, kendi egemenliğindeki bu cumhuriyetlerin TBMM Hükümeti ile anlaşmasını uygun gördü.

KARS ANTLAŞMASI (13 EKİM 1921)
Kafkasya Dostluk, Güvenlik ve işbirliği Antlaşması olarak bilinen Kars Antlaşması, doğu sınırını kesinleştirdi. Batum’un Gürcistan’a bırakılacağı her ne kadar Moskova Antlaşması’nda yer almışsa da bu husus, bu antlaşmada tam olarak belirlendi. Moskova Antlaşması’nın tekrarı niteliğindeki bu antlaşma, Sovyetlere bağlı Kafkas Cumhuriyetleriyle yapıldı. Doğru sınırımız kesin ve son şeklini aldı.

Fransa ile ilişkiler:
TBMM’nin askeri ve diplomatik başarılarına ve Moskova Antlaşması’na tanık olan Fransa, 9 Haziran 1921 ‘de Fraklin Bouillion’u Ankara’ya görüşmeler yapmak üzere gönderdi. Mustafa Kemal bu görüşmelerde Osmanlı Devleti yerine yeni bir Türk Devleti kurulduğunu, Misak-ı Milli’nin kabul edilmesini, Sevr Barış Antlaşması’nın reddini ve kapitülasyonların kaldırılması gerektiğini bildirdi. Fraklin Bouillion başkanlığındaki Fransız heyet, Yunanlıların büyük bir saldırıya hazırladığını bildiğinden bu konularda isteksiz davrandı. Yunanlıların Eskişehir-Kütahya Savaşı’nı kazanmaları Fransız’ların bir süre daha beklemesine neden oldu.

Sakarya Zaferi Fransa’nın TBMM ile ilişkilerindeki tereddütlerini yok etmiştir.
Kuva-i Milliye’nin karşısında aldığı yenilgi ile Fransa, bir ulusun tutsak edilemeyeceği anlamıştı. Hele hele Sakarya Savaşı sonucunda Türklerin davalarında hem haklı, hem de güçlü olduğunu görmüştü. Bu durum karşısında Fransa, Ankara Antlaşması’nı imzalamak zorunda da kaldı (20 Ekim 1921).

ANKARA ANTLAŞMASİ (20 EKİM 1921)
Antlaşmanın Bazı Hükümleri:
I. Antlaşmanın imzalanmasıyla taraflar arasındaki savaş durumu sona erecektir.
2. Antlaşmanın imzalanmasından sonra iki ay içinde Türk kuvvetleri belirlenen hattın kuzeyine, Fransız birlikleri ise güneyine çekilecektir.
3. Her iki taraf kendilerine kalan topraklardaki insanlar için genel af ilan edecektir.
4. İskenderun ve Antakya için özel bir idare rejimi kurulacaktır.

Ankara Antlaşmasının imzalanmasıyla şu önemli durumlar ortaya çıktı;
--Fransa, İskenderun ve Hatay için özel hükümler kabul etmekle, bu yerlerin Türkiye’nin bir parçası olduğunu kabul etti. Hatay’da kurulan özel yönetimli Fransız Mandası ile Hatay, dili Türkçe olacak ve böylece Türk kültürü korunacaktır.
--Türk ve dünya kamuoyu Türk Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağını gördü.
Kurtuluş Savaşı’nda Doğu Cephesi’nden sonra Güney Cephesi de kapandı.
-- Türkiye Güney Cephesi’nin kapanmasıyla bu cephede konuşlandırdığı askeri birlikleri Batı Cephesine kaydırma olanağı buldu.

Antlaşmanın Önemi:
Fransa bu antlaşma ile TBMM Hükümetini tek başına tanıyan ilk İtilaf gücü oldu. Böylece itilaf devletleri cephesinde Yunan işgalini destekleyen İngiliz siyaseti yalnız kalmıştır. Bu antlaşma aynı zamanda Fransa ile İngiltere arasında görüş ayrılıklarını ortaya koyar. Bu antlaşma İtilaf Devletleri denilen blokunun resmen sona ermesi anlamına gelir.

UYARI:
Sovyet Rusya, Londra Konferansı’nda olduğu gibi Ankara Antlaşması ‘nı protesto etmiştir. Bu durum, Sovyet Rusya’nın TBMM Hükümeti’nin Batı ile sıkı ilişkiler kurmasını ve dolayısı}da yakınlaşmasını istememesiyle açıklanabilir.

Örnek:
Sakarya Savaşı’ndan sonra TBMM Hükümeti ile Fransa arasında yapılan Ankara Antlaşması’yla Türkiye’nin güney sınırı çizilmiştir. Ancak bu antlaşma, Fransa’nın müttefiki olan İngiltere’yi tedirgin etmiştir.
İngiltere’nin bu tedirginliğinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yunanlıların Sakarya’ya kadar ilerlemesi
B) Yeni Türk Devleti’nin daha güçlü hale gelmesi
C) Anlaşmazlıkların çok uluslu toplantılarda çözülmesi
D) Demokratik rejimlerin tehlikeye düşmesi
E) Hatay’ın Türkiye sınırları dışında kalması
(ÖSS-1992)

Çözüm:
TBMM’nin ilk kez Seyre imza koymuş, işgalci bir devlet tarafından tanınması kuşku yok ki İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılıklarını ortaya koyacaktır. Çünkü, İtilaf Devletleri (özellikle İngiltere) Sevr’in mutlaka uygulanması yönünde çaba harcarken, müttefik Fransa’nın TBMM’yi ve Misak-ı Milli’yi tanıması, Türkiye’nin güçlü olması demektir. Bu da İngiltere gibi bir gücü tedirgin eder. A, C, D, E seçeneklerindeki durumlar İngiltere’yi tedirgin etmez, sevindirir.
Yanıt: B

İtalya ile ilişkiler:
Paris Barış Konferansında İngiltere, Fransa ve ABD’yi yanına alarak İtalya’yı devre dışı bırakmış, İtalya’ya verilmesi öngörülen İzmir ve çevresinin Yunanistan’a verilmesini sağlamıştı İtalya bu nedenden dolayı, Paris Barış Konferansı görüşmelerini terk etmiş ,Türklerin Yunanlılara karşı sürdürdükleri başarılı savunma savaşlarını olumlu karşılamıştır.
Güneybatı Anadolu’yu işgal eden İtalyanlar TBMM’ye karşı ılımlı bir politika izlemişlerdir. 1919-1921 yılları arasında iç savaşın eşiğinde olan İtalya, Anadolu’da yeterli sayıda asker bulunduramayacağını anlamış, bu yüzden 5 Temmuz 1920’de işgal ettiği topraklardan çekılmiş.

GENEL YORUM: İtalya 1. İnönü Savaşı’ndan sonra Anadolu’dan kuvvetlerini çekmeye
başlamış, bu işlem Sakarya Savaşı’ndan sonra tamamlanmıştır.

Afganistan ile ilişkiler
Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Afganistan ile olumlu ilişkiler kuruldu. TBMM Hükümeti Moskova Antlaşması görüşmelerinde Afganistan Heyeti ile 1 Mart 1921 ‘de bir antlaşma yaptı. Bu antlaşma ile Türk Hükümeti, Afganistan’ın bağımsız bir devlet olduğunu kabul etti. Kültürel ve sosyal alanda iş birliğine karar verildi. Taraflardan birine yapılacak olan saldırıyı, diğer taraf kendine yapılmış saymayı kabul etti.

İngiltere ile ilişkiler
İngiltere. Kurtuluş Savaşı sonuna kadar yeni Türk Devletine karşı düşmanca bir tutum izledi. Yunanistan’ı sürekli olarak destekleyen İngiltere, amaçlarını Yunanistan ile birlikte sağlamak istedi.İngiltere, Yeni Türk Devleti’nin güçlenmesini hiç bir zaman istememiş, hatta Türkiye’yi güçlendireceğine inandığı antlaşmaları protesto etmekten geri kalmamıştır. Bunun temel nedeni Ortadoğu’ya ilişkin genel çıkarlarını korumak gayesidir.