Sınavsız giriş diye düşenmemek lazım

Özcan, üniversitelerin bazı bölümlerine sınavsız girilebilmesinin "hiçbir sınava tabi olmadan giriş" diye düşünülmemesi gerektiğinin altını çizti.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, "Bunu sadece 'üniversite sınavı olmadan giriş' diye düşünebilirsiniz. Mesela bu bölümlere girmek için sizin not ortalamanıza veya hocalardan alınacak referans mektupları gibi kriterlere bakılabilir. Eliniz cebinizde bu okullara giremezsiniz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok" dedi.

Bölümler için alınması gereken taban puanların aşağı çekilmesiyle de kontenjanların doldurulabileceğini anlatan Özcan, şunları söyledi:

"Sonunda Türkiye'nin gelmesi gereken yer budur. İnsanlar işte elindeki belgelerle ÖSS türündeki bir sınava girmeden istedikleri bölümlere müracaat etme, üniversitenin de bu öğrencilerin arasından istediği öğrencileri kabul etme imkanı olabilirdi. En iyi sistem budur. Öğrencinin gideceği üniversiteyi seçmesi, üniversitenin kabul edeceği öğrenciyi seçmesidir en iyi sistem. Ben bazı bölümlere ÖSS'siz girilmesini bu yüzden çok arzuluyorum. Sonunda bizim gitmek istediğimiz ana sonuca götürecek diye istiyorum."

Bazı bölümlere üniversiteye giriş sınavı olmaksızın girmenin hemen uygulanabilir bir şey olmadığını da belirten Özcan, şöyle devam etti:

"Bu, arz ve talebin eşit olduğu zamanda en iyi şekilde uygulanabilecek bir sistemdir. Biz henüz o noktaya gelmedik. O noktaya gelebilmek için birkaç yılımız daha var. Ne zaman o aşamaya gelirsek o zaman bu türden tedbirleri, açılımları deneyebiliriz. O zaman deneyebileceğimiz başka şeyler de var. Mesela, üniversite sınavını senede iki defa yapabiliriz. Bu sınavda başarısız olan öğrencilere bir şans daha veririz, altı ay sonra bir daha sınava alabiliriz. Bunlar olmayacak şeyler değil. Ama bunların hepsi arz ve talebin denkleşmesine bağlı olan çözümlerdir."

Bir gazetecinin "İki sınav yapılmasında da arz ve talep dengesi şart mıdır?" sorusu üzerine Özcan, "İyi olur. O kadar insana sınav vermek kolay bir iş değil. Oldukça da maliyetli bir şey bu. O kadar öğrenciyi motive etmekte zorlanabilirsiniz diye düşünüyorum. Ama sayı az olursa o insanlara yıl içerisinde birkaç sınav vermek daha kolay olabilir" dedi.

"YGS'de iki sorunun hatalı olduğu iddia ediliyor, bu konuyu ÖSYM Başkanı ile konuştunuz mu?" sorusuna karşılık Özcan, bu konuyu konuşamadığını ancak konuşmayı düşündüğünü söyledi.

Bir gazetecinin "Katsayı ile ilgili açılan davaya yönelik sizi daha sakin gördük" demesi üzerine, Özcan, şöyle devam etti:

"Rahatlık, daha önce Danıştayın bizden talep ettiği hususların yerine getirilmiş olmasından geliyor. İki ana husus vardı. Bir tanesi alanların tanınmamış olmasıydı. Biz bu alanları tanıdık. İkincisi de alanlar için uygulanan katsayıların yeterince farklı olmamasıydı. Biz bunu da yaptık. Biz Danıştayın bizden istediği her iki noktada tatminkar bir düzenleme getirdik. Güven oradan geliyor. Danıştayda da çok iyi hukukçular var. Zannediyorum ki bunu takdir edeceklerdir. Ne istenildiyse mahkeme tarafından, biz onları makul seviyede, herkesçe kabul edilebilir seviyede yerine getirdik. Rahatlığım oradan geliyor."

Kaynak : Anadolu Ajansı