________________________________________
Ebulfez Elçibey:Bir gün Kahire Üniversitesi Tarih Fakültesinin bir Öğrencisi ile tanıştığımda sordu:

- Hangi ülkedensiniz?

Dedim:

- Azerbaycandan.

Dedi:

- Siz Selahaddin Eyyubinin vatanındansınız!

Ben Selahaddin Eyyubi hakkında az okumamıştım. Ancak bu sözü yeni

işitiyordum ve bir o kadar da şaşırdım. Sordum: Nereden biliyorsunuz?

Dedi:

- Sabah ben size kaynağını getiririm.

Getirdi de. Eni (şimdi kesin diyemiyorum) 25-30 cm, boyu 40-50 cm olan

ayrıca bir eser idi. Renkli resimlerle görkemli şahıslar serisinden

ansiklopedik yayındı, üzerinde Selahaddinin cengaver gİyiminde resmi var idi.

- Avrupada Saladin adı ile tanınan, sadece Kudüste değil, bütün Filistin

ve Suriyede haçlıları darmadağın edib bu yerleri onlardan temizleyen,

Almanya imparatorunun, İngiltere ve Fransa krallarının liderliği altında başlayan

üçüncü haçlı seferine (1189-92) karşı birleşik

müslüman ordularının başında durarak haçlıların baş komutanı, bütün Avrupanın

gurur duyduğu İngiltere kralı Aslan yürekli Riçardı

(1157-1199) Akka kalesinde diz çöktürerek esir alan, bütün Avrupanın

"gazabına gelmiş" ve hatta Aligyeri Dantenin "İlahi komediya" eserinde

cehennemde tasvir edilen, Mısırda Eyyubiler sülalesinin hakimiyyet

esasını 1177 yılında koyan yenilmez komutan ve sultan Selahaddinin (1138-1193)!

Tarihçi öğrencinin bana verdiği eserde benim için yeni olan bu idi ki,

Sultan Selahaddine sormuşlar:

- Diyorlar ki, Siz kürdsünüz. Bu, doğru mudur?

Sultan:

- Hayır! Biz Azerbaycandanız. Amcam Şirkuh diyordu ki, biz ez-Zib

(Arapça: Kurt/Kurd/Qurd) tayfasındanız.

Doğrudan-doğruya, o zaman bunu okuduğumda beni çok heyecana getirmişdi.

Bir şeye hayıflanırdım ki, tarih kaynağı gösterilmemişdi. Sonralar Baküde

Aspiranturada okurken ve Üniversitede ders verirken de Selahaddin

hakkında araştırmalarımı devam ettirdim ve aradığımı buldum; araştırmacıların

en doğru saydığı kaynakların birinde - tanınmış görkemli alim İbn Hellikan'ın

"Görkemli adamların ölüm tarihi" (Vefayat el-ayan) eserinde. İbn Hellikan

yazıyor: "Şirkuh demiştir ki, bizim nesebimiz (soykökümüz) Gök Böri

(Boz Kurt/Göy Qurd)-dir!".

Selahaddinin babası Eyyub Azerbaycanda Urmiya, Xoy, Divin, Zengezur ve Erivan

boylarında, Kerkük boylarında, Nahçıvanda, Göyçede geniş bir şekilde yayılmış Göy

Börü, Qara Börü, Boz Börü tayfalarından, bir sözle, Qurdlar tayfasından

çıkmıştır. Günümüzde de bu adları taşıyan yer, mahalle, köy, oba, dağ, tayfa ve

nesillere bu bölgelerde sıkça rastlanır.

Bu meselenin - orta çağlarda qurd sözü ile kürd sözünün Arab elifbası ile

yazılışında uygunluğundan doğan karışıklığın başka bir benzeri Azerbaycan şairi

dahi Nizami Gencevi ile bağlı olmuştur. Bu konuda Azerbaycan edebiyat

alimleri tekrar tekrar yazmışlardır. Onların dediğini burada kaydetmeyi gerekli

sayıyorum. Şöyle ki, Nizami eserlerinin birinde "menim Qurd tinetli anam"

yazmış, araştırmacılar bunu "benim kürd asıllı anam" olarak okuyup, yanlış

takdim etmişler (orta çağda qurd sözü ile kürd aynı şekilde yazılırdı).

Ebulfez Elçibey

Bütöv Azerbaycan Yolunda, sayfalar: 162, 163, 164.