1. #1
    ilteriş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    16.Nisan.2007
    Yaş
    47
    Mesajlar
    6,777


    Duyun-u Umumiye İdaresi'nin Olumlu ve Olumsuz Yönleri

    a) Olumlu Sayılabilecek Yönleri :

    Adeta bir Devlet dairesi gibi faaliyet göstermiş olan Düyun-u Umumiye İdaresinin müzakereler sonucu :
    +Borç anapara ve faizlerinde başlangıçta çok önemli miktarda bir indirim (252,1 milyon lira borcun, 110,6 lirası indirilerek, 141,5 milyon lira da mutabakat sağlanmıştır) yapılmasının kabulüne yol açtığı,
    +Borçların konsolidasyonu yolu ile ve düzenli borç ödemeleri ile Hükümetin itibarına olumlu katkıda bulunduğu,
    +Kendisinden önceki yıllara göre borçlanmayı (% 5-6 yerine %3-4 gibi) daha düşük oranlarda faizlerle ve (% 60 yerine % 80-90 gibi) daha yüksek ihraç fiyatları ile gerçekleştirdiği,
    +Kapsamındaki gelirleri iyi örgütlenmiş yapısı ve şubelere ayrılmış geniş kadrosu ile etkili, verimli ve hatta dürüst yönettiği,
    +Yabancı demiryolları ile kurduğu işbirliğinin Türk köylüsünün yararına sonuçlar verdiği,
    +Düzeyli yönetim ve ehliyetli memur yetiştirme ve çalıştırılmasında iyi örnekler oluşturduğu,
    +Hatta bu idarenin yabancı bir mali denetim örneği olmadığı, gayrı resmi bir oluşum olduğu,
    gibi olumlu görüşler ileri sürülebilir.
    +Borç verenler açısından en önemli husus şudur; alacaklılar alacaklarını emin, sağlam ve tahsili kolay müemmen (güvenceli) karşılıklara bağlayabilmişlerdir.
    Bununla birlikte, bütün bu argümanlar, bağımsızlığı önemli ölçüde zedelenmiş ve zamanla kalmamış Osmanlı Maliyesinin ne kadar dağınık, düzensiz, güvenirliği zayıf ve eksikliklerle www.tarihportali.net malûl olduğunun ve mali işleri yönetemediğinin kanıtından başka bir anlam taşımamaktadır(151).

    b) Olumsuz Yönleri :

    +Osmanlı Maliyesi "Muharrem Kararnamesi" ile Düyun-u Umumiye İdaresi"nin (Devlet Borçları İdaresi) denetimine girmiş, Devlet maliyesi içerisinde ayırıcı ve özel bir yönetimin doğması kabul edilmiş ve ülke bir bakıma "devlet içinde devlet" yapılanması suretiyle adeta yarı-sömürge haline getirilmiştir.
    +Ayrıca, Avrupalı bankalarla işlem yapılması zorunluluğu getirilmesi ve gümrük tarifeleri üzerinde düzenleme yetkisinin sınırlandırılması (yani, kapitülasyonlar) sonucu, Osmanlı İmparatorluğunun kendi kaynaklarını serbestçe tahsis edebilmesi (bütçe hakkını kullanabilmesi), görülmektedir ki, çok açık bir biçimde kısıtlanmıştır.
    +Düyun-u Umumiye İdaresi yönetim kurulu üyelerinin aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nda iş yapan belli başlı yabancı demiryolu şirketlerinde de yönetim kurulu üyesi olmaları, bu idarenin çapraz bir ilişkiler ağı içinde olmasına ve bu suretle emperyalist çıkarların baskı aracı olma işlevini artırmasına yol açmıştır. Bu çarpık yapının gözlemlenen bir çok karar ve olaylarda ve işlemlerde büyük çıkar ilişkilerine ve son derece taraflı bir yönetim anlayışına yol açtığını görüyoruz.
    +Demiryolları, limanlar, sigorta şirketleri, maden işletmeleri ve telefon, posta ve elektrik servislerinde çalışan yetkili memurları vasıtası ile yabancı ülkeler için her türlü bilgi ve istihbarata da ulaşabilen bu idareyi tarihçiler ikinci bir Maliye Bakanlığı olarak dünyada benzeri az görülebilecek bir uygulama biçiminde nitelendirmektedirler.
    +Osmanlı Devleti'nin ekonomik ve mali kaynaklarını geniş ölçüde denetim altına alan idare, gerek gördüğünde haciz yoluyla tahsilat yapabiliyordu. Zira, bağımsız devlet olmanın belki de en önemli unsuru olan vergileme hakkı Devletin elinden alınmıştı. Bu konuda şu örnek çok yaralayıcıdır: 1907 yılında ad valorem (malın değeri üzerinden oransal alınan) www.tarihportali.net gümrük resmi nispetinin, Osmanlı Hükümetinin talebi üzerine, % 8'den % 11'e çıkarılmasına rıza gösteren batılı (Fransa, Almanya, Avusturya, İngiltere, İtalya ve Rusya gibi) büyük güçler, bu suretle sağlanacak hasılatın % 25'inin Düyun-u Umumiye İdaresine verilmesini, kalan kısmının da üç Rumeli İlinin (Selanik, Manastır ve Kosova) reform projelerinde kullanılmasını Osmanlı Hükümeti'ne adeta dikte ettirmişler, böylece, belli gelirlerin tahsisi dışında, tüm ülkeye yaygın bir gelirin bile kullanımını koşula bağlayarak, Osmanlı Devleti'nin mali egemenliğinin ve dolayısıyla siyasi bağımsızlığının kalmadığının açık bir kanıtını göstermişlerdir.
    +Düyun-u Umumiye Ä*daresi batılı zengin ülkelerin Osmanlı Devletinde yaptıkları yüksek kazançlı yatırımların ve verdikleri ağır koşullu borçların onlar bakımından bir bakıma en büyük güvencesi olma yanında, kapitülasyonların da daha etkili ve daha garantili bir devamı gibi idi.
    +Bir çarpıcı ama kabul edilemez durum da şudur. 1903 tarihli Kararname ile faiz oranını artırarak alacaklılara daha yüksek gelir sağlanmasını temin için kaynağı Osmanlı vergi gelirleri olan bir Yedek Fon oluşturulması öngörülmüş, idare bu Fonda biriken gelirleri, Osmanlı Devleti'nin talebini reddettiği halde, Osmanlı Devleti'nin savaş halinde olduğu devletlerden (örneğin, İtalya ile yapılan Trablusgarp Savaşı sırasında bu ülkeden) tahvil alabilme cüretinde bulunmuştur.
    +Çok dikkate değerdir ki, örneğin, 1912 yılında Osmanlı Maliye İdaresinde çalışan personel sayısı 5.472 olduğu halde, Düyun-u Umumiye İdaresi'nde, 5.653'ü devamlı, 3.253'ü geçici olmak üzere, toplam 8.931 kişi çalışmakta idi; sömürgeci bir yaklaşımla, merkezdeki üst yönetim ve denetim işlevlerinin yabancı kökenli memurlarla, taşra servis hizmetlerinin ise yerli memurlarla yürütüldüğü maliye hizmetlerinin en az üçte ikilik kısmı borç idaresinin görev ve yetkisi içine girmişti. İdarenin memurlarına düzenli bir biçimde ödenen tatminkar aylık ve ücretler yanında, Osmanlı maliye memurlarının düzensiz biçimde ödenebilen gelir düzeyleri üstelik de çok geride bulunuyordu

    Kaynak: Dr. Biltekin ÖZEMİR, Osmanlı Borçları, Ankara, Ankara Ticaret Odası Yayını, Eylül 2009, s,80
    Konu ilteriş tarafından (20.Mart.2017 Saat 17:52 ) değiştirilmiştir.
    YAZILI KAĞIDI HAZIRLAMAK NE KADAR ZAMANINIZI ALIYOR? Soru Bankamızı ziyaret etmek için tıklayınız.
    DOSYA İNDİRMEKTE SIKINTI MI YAŞIYORSUNUZ?
    FORUMA DESTEK OLMAK MI İSTİYORSUNUZ?
    ALTIN ÜYE OLUN.
    AYRINTILI BİLGİ İÇİN TIKLAYINIZ.


    Ölmek yenilmek değil yüceltmektir şanını

  2. #2

    Üyelik tarihi
    20.Temmuz.2010
    Yaş
    42
    Mesajlar
    1

    Teşekkür ediyorum sizlere.. Tarih öğretmeni olarak çok faydalanıyorum..

Benzer Konular

  1. Osmanlı Su Yollarının Sevk ve İdaresi
    Konu Sahibi ilteriş Forum Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Araştırmalar
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 23.Ocak.2010, 23:15
  2. Galata Bankerleri ve Düyun-u Umumiye
    Konu Sahibi Evliya Çelebi Forum Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 31.Ocak.2009, 21:25
  3. Düyun-u umumiye'den Bugüne
    Konu Sahibi Evliya Çelebi Forum Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Aralık.2008, 09:15
  4. Duyun-u Umumiye ve Muharrem Kararnamesi
    Konu Sahibi ilteriş Forum En Uzun Yüzyıl Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 05.Nisan.2008, 00:07
  5. Duyunu Umumiye Sunusu
    Konu Sahibi ziberkan Forum En Uzun Yüzyıl Sunuları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 03.Aralık.2007, 20:54

Bu Konu için Etiketler

Giriş

Giriş