1. #1
    ziberkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.Ağustos.2007
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,462




    NATO (North Atlantic Treaty Organization) (Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı), İkinci Dünya Savaşının sona ermesini izleyen yıllarda Avrupa dengesinin bir türlü sağlanamaması ve özellikle, SSCBnin çok üstün askerî gücüne dayanarak tek yanlı girişimlere başlaması nedeniyle oluşturulan askeri savunma örgütüdür.

    İkinci Dünya Savaşının ve özellikle Avrupadaki savaşın yükünü ağır bir biçimde SSCB çekmişti. 19 Ekim 1939 tarihli Türk-İngiliz-Fransız İttifakı koşulları uyarınca İkinci Dünya Savaşı sırasında tarafsız değil, savaş dışı kalmış olan Türkiyeyi savaşa girme konusunda ikna edemeyen Müttefikler, Doğu Cephesini tümüyle SSCBye bırakmak zorunda kalmışlardı. Bunun sonucu olarak da önemli ölçüde Müttefikler tarafından donatılan güçlü ve kalabalık bir Sovyet ordusu Avrupanın içlerine dek ilerlemişti.

    Amerikan-İngiliz ve Sovyet kuvvetleri arasında çıkan anlaşmazlıkların çözümü için toplanan Yalta Konferansında, bir anlamda paylaşım yapılmış ve çeşitli ülkeler, değişik ülkelerin etki alanı olarak kabul edilmişlerdi. Ancak, Yaltanın yapıldığı Şubat 1945i izleyen aylarda da bu karşılıklı huzursuzluk devam etmişti.

    ABDnin atom bombasını kullanması ve nükleer tekele sahip olması bile, SSCByi Yalta paylaşımına uyma konusunda zorlayıcı olamıyordu. Örneğin, kendi etki alanının dışında kalmış olan Yunanistanda iç savaş sırasında solcu güçleri desteklemesi ve Türkiyeden belirli taleplerle ortaya çıkması, SSCBnin kendini çok rahat hissettiğinin göstergeleriydi.

    Müttefiklerin ordularını önemli ölçüde terhis etmelerine karşılık, SSCB, ordusunu terhis etmemişti ve bu ordunun önemli bir bölümü Avrupada bulunuyordu. Savaş sonrasında dünyada barışı kuracağı ve koruyacağı umut edilen Birleşmiş Milletler de, işlevini yerine getirmekten çok uzak bir yapı içinde pasifize olmuştu.

    Şubat 1948de Çekoslovakya Komünist Partisinin yaptığı darbe, Batı Avrupanın özgürlükçü demokrasileri için en ciddi uyarıcı oldu. 17 Mart 1948de, yani, Çekoslovakyadaki darbeden bir ay kadar sonra İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg arasında Brüksel Antlaşması imzalandı. Buna göre, beş devlet, olası bir saldırı karşısında kuvvetlerini birleştirmeyi ve ortak davranmayı kabul ediyorlardı.

    Brüksel Antlaşması, NATOya giden çizginin başlangıcıydı. Fakat bu beş devletin askeri gücü, muhtemel bir SSCB saldırısını durdurabilmekten çok uzaktı. ABDnin yer almayacağı askeri bir ittifakın, fazla bir gücü olamazdı. ABD ise Avupa politikasına karışmama konusundaki geleneksel politikasından uzaklaşmış bulunuyordu. Sınırlarının bütünlüğünü korumak için, bir Atlantik Duvarı oluşturulmasından yana idi. İşte bu nedenle Nisan 1949da ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, İtalya, İzlanda, Kanada, Danimarka, Norveç ve Portekiz arasında Kuzey Atlantik Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya daha sonra Türkiye, Yunanistan, F. Almanya ve İspanya katıldılar.

    NATO Antlaşmasına göre taraflardan birine ya da birkaçına yapılacak bir saldırı, üye ülkelerin tümüne yapılmış sayılacaktı. Fakat, aradan geçen yıllar boyunca, kimi esnek karşı saldırı anlayışları ortaya çıktı.1990 yılı başlarında SSCB ve Doğu Bloku ülkelerinde yaşanan baş döndürücü siyasal ve sosyal gelişmeler sonucunda sosyalist sistemin çökmesi, beraberinde NATOnun karşıt gücü Varşova Paktının da dağılmasını (Şubat 1991) getirdi.

    ABD önderliğindeki yeni dünya düzeninde NATOnun işlevinin sona ereceği düşüncesi, Körfez Savaşı (Ocak-Şubat 1991) ve Yugoslavyanın dağılmasının ardından Sırpların Bosna Hersek Cumhuriyetini haritadan silme çabaları (1992-1996) karşısında boşa çıktı. Örgüt üyeleri, her iki savaşa da caydırıcı bir güç olarak BM emrinde katıldı.

    NATO, en azından bugünkü dünya konjoktöründe varlığı gerekli bir askeri örgüt olarak önemini korumaktadır. Askeri bir ittifak olmasına karşın, NATOnun ekonomik yönü de gözardı edilemez. Gerçekten aynı ittifak zinciri içinde yer alan ülkeler arasında, ekonomik alanlarda da daha iyi bir diyalog ve işbirliği olanağının bulunması son derece doğaldır.
    Allah'ım, huşu duymaz bir kalpten, dinlenmeyen bir duadan, doymak bilmeyen bir nefisten, faydası olmayan bir ilimden sana sığınırım.
    Linklerde Sorun varsa Lütfen Bildiriniz.(Konu İsmi Veriniz)

  2. #2
    ziberkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.Ağustos.2007
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,462

    Müttefikler Bildirgesi

    2. Dünya Savaqşı'nın başlarında, 12 Haziran 1941'de Londra'da imzalanan ve "Hem savaşta, hem barışta, bir arada ve öteki özgür halklarla birlikte çalışmayı" öngören Bildirge, Birleşmiş Milletler'in kuruluşuna uzanan yolda atılacak adımların ilk oldu.

    Atlantik Şartı

    14 Ağustos 1941'de ABD Başkanı Franklin Roosevelt ile İngitere Başbakanı Wilson Churchill, barış ve güvenliğin korunmasına yönelik uluslararası işbirliği için bir ilkeler dizisi önerdi. Daha sonra "Atlantik Şartı" olarak anılmaya başlayan bu belge, denizde bir yerde imzalanmıştı.

    Birleşmiş Milletler Bildirgesi

    1 Ocak 1942 günü, Mihver ülkelerine karşı savaşmakta olan 26 ülkenin temsilcileri, Birleşmiş Milletler Bildirgesi'ni imzalayarak Atlantik Şartı'na desteklerini ilan ettiler. Bildirge, "Birleşmiş Milletler" teriminin ilk kez kullanıldığı belge oldu.

    Moskova ve Tahran Konferansları

    30 Ekim 1943'te Moskova'da imzalanan bir bildirge ile SSCB, İngiltere, ABD ve Çin Hükümetleri, barış ve güvenliğin korunması amacıyla uluslararası bir örgütün ivedilikle kurulması için çağrıda bulundular. Bu hedef, ABD, SSCB ve İngiltere liderlerinin 1 Aralık 1943'te Tahran'da yaptıkları toplantıda da onaylandı.

    Dumbarton Oaks Konferansı

    BM'in ilk şablonu, Washington'da Dumbarton Oaks Köşkü'nde yapılan bir toplantıda çizildi. 21 Eylül ile 7 Ekim 1944 tarihleri arasında iki aşamalı olarak gerçekleşen görüşmelerde SSCB, İngiltere, ABD ve Çin temsilcileri, kurulacak bir dünya örgütünün hedefleri, yapısı ve işleyişi üzerinde görüş birliğine vardılar.

    Yalta Konferansı

    Yalta'da yaptıkları bir dizi toplantının ardından Başkan Roosevelt, Başbakan Churchill ve Başkan Stalin, 11 Şubat 1945 günü barış ve güvenliği korumak amacıyla bir uluslararası örgüt kurma kararlarını açıkladılar.

    San Francisco Konferansı

    25 Nisan 1945'de aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 50 ülkenin temsilcileri, San Francisco'da bir araya gelerek 111 maddeden oluşan Antlaşma'ya son şeklini verdiler.

    Antlaşma, 25 Haziran 1945'te oybirliği ile kabul edildi ve ertesi gün imzalandı.24 Ekim 1945'de Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinin yanısıra imza sahibi öteki devletlerin çoğunluğunun da onaylamasıyla Antlaşma yürürlüğe girdi ve Birleşmiş Milletler kuruldu.

    İlk Yıllar

    10 Ocak 1946

    Birleşmiş Milletler'in ilk Genel Kurulu, 51 ülkenin tamamının katılımıyla Londra'da toplandı.

    17 Ocak 1946

    Güvenlik Konseyi, Londra'da yaptığı ilk toplantısında çalışma usulünü belirledi.

    24 Ocak 1946

    Genel Kurul ilk kararını aldı: amaç, atom enerjisinin barışcı kullanımı ve atom bombası ile öteki kitlesel imha silahlarının yasaklanması idi.

    1 Şubat 1946

    Norveçli Trygve Lie, ilk genel sekreter oldu.

    Haziran 1948

    İlk BM gözlem misyonu, BM Mütareke Gözlem Örgütü (UNTSO) oluşturuldu.

    10 Aralık 1948

    BM Genel Kurulu, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni kabul etti.

    24 Ekim 1949

    BM'in bugünkü Genel Merkez binasının temeli New York'ta atıldı.

    6 Kasım 1956

    BM Genel Kurulu, Süveyş Kanalı krizi üzerine ilk kez olağanüstü toplandı, ilk BM barış gücünü, BM Acil Müdahale Gücü'nü (UNEF) kurdu.
    Allah'ım, huşu duymaz bir kalpten, dinlenmeyen bir duadan, doymak bilmeyen bir nefisten, faydası olmayan bir ilimden sana sığınırım.
    Linklerde Sorun varsa Lütfen Bildiriniz.(Konu İsmi Veriniz)

Benzer Konular

  1. Milletler Arası teşkilatlar ve İslam Dünyası
    Konu Sahibi akalin Forum Küreselleşen Dünya Ders Notları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 15.Eylül.2009, 11:20
  2. Milletler Cemiyeti
    Konu Sahibi ziberkan Forum 20. Yüzyıl Başlarında Dünya Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 19.Eylül.2008, 02:57
  3. Cevap: 1
    Son Mesaj : 04.Ocak.2008, 23:38

Bu Konu için Etiketler

Giriş