ÇANAKKALE’YE GİTMEK
Kokusunu duydum ben Mehmetçiğin
Siz duymadınız mı?
Alın terini,çabasını gördüm
Siz görmediniz mi?
Yollarında yürüdüm Çanakkale’nin
Attığım her adımı,
Bir devrin battığı yer saydım.
Başım dik gururla yürüdüm.
İçimde tarifsiz duygular besledim.
Bir damla aktı gözlerimden
Girdiğimde şehitliğin içine
Ne ben kendimi tutabildim,ne de gözlerim.
Bir ben vardım,bir de bu gencecik şehitler.
Bir “fatiha” okudum,yetmedi bir daha okudum.
Bir tanesi benim yaşımdaydı.
Daha açmamıştı içindeki çiçekler,
Çıkmıştı yollara vatan toprağı için.
Vermişti her şeyini.
Elinde bir Kuran’ı vardı,yüreğinde imanı
Bekliyordu cennet kapısının açılmasını
Bekliyordu yılmadan.
Ve savaşıyordu,tek topuyla ,tüfeğiyle.
Ya karşısındaki askerin neleri vardı?
Onlarsa daha kuvvetliydi.
Ama onun inançlı iradesi yenecekti bunu.
Arkasından ne koca yiğitler gelecekti,
Sağ yanına düşüverdi “Seyit Onbaşı’nın”
Önce bir kıvılcımdı,sonra ateş oluverdi.
Kaptı o kocaman 221kg’lık mermiyi.
Aldı sırtına ,yürüdü hafifmiş gibi.
“Nasıl olur kaldıramazsın” demişlerdi.
Ama o yapmıştı.
Duyuyordu kemiklerinin sesini kulağında.
Birincisinde,ikincisinde vuramamıştı düşman gemilerini,
Yılmadı ve üçüncüsünde vurmuştu “Ocean” adlı gemiyi!
Allah’ın hakkı üçtü,
Göstermişti yine hikmetini.
Çanakkale geçilmezdi yine geçilemedi…..