Bu şiir de tamamıyla bana aittir. Kaynak göstermeden alıntı yapılmaması rica olunur.



_________________________________________________

Güneş hiç doğmayacak gibi batıyor,
Bir kefensiz can daha toprağa yatıyor.
Verilirken siperde son nefesler,
Duyulur aleviyle kısık sesler:
Kalemler susmaz,yazar bir destan
"Ecelimizden önce aziz vatan".
Serilirken Akdeniz'e Batı'nın kirli eli,
Bırakmıyor silahını,gelse de eceli.
Canlanırken gözünde bu mahşer yavaşça,
Rabbine bırakır ruhunu,imanı savaşta.
Çiğnetmedi toprağını harama,çiğnetmeyecek,
Damarlarda kan,kubbede ezan dinmeyecek.

"Emaneti Tanrı'nın" der,"Bu şanlı miras",
Yanar aşkıyla kalbi,ne hüzün ne de yas.
Yıkılmaz surları bu kutsal davanın,
İman zerresine kadar,aksa da kanın.
Açsam kapısını tarihin,görülmez böyle cenk,
Cesaretin peygambere,ehline denk.
Rahmeti göklerde Tanrı'nın duruyor,
Hilalin yanına yıldız da konduruyor.
Kudret veriyor Tanrı,şüphesiz bekadan,
Ruhunda perçinleşir kuvvet,ilahlaşır iman
Bu ne imandır ki bırakmıyor mavzeri,
İnletse de toplar,kızıldan göğü yeri,
Hala Ergenekon'da bozkurtlar uluyor,
Hilal bürünmüş gökten,hürriyet doğuyor

Bürünsem suretine,yüreğin kadar,
Ki kudreti Tanrı'nın orada var.
Ruhundan bir damla düşse de canıma,
Bütün hevesimle varsam cennet kapına.

ABDULLAH KARATAŞ