-
09.Eylül.2007, 23:59 #1
- Üyelik tarihi
- 17.Nisan.2007
- Mesajlar
- 169
Zindandan Mehmet'e Mektup
Zindan iki hece. Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!
Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!
Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?
Bir idamlık Ali vardı, asıldı
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...
Müdür bey dert dinler, bugün "maruzat"!
Çatık kaş... Hükümet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem...
Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!
Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekün içinde yazıl ve çizil!
Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.
Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan, sen seccadem!
Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan
Karıştır çayını zaman erisin
Köpük köpük, duman duman erisin!
Peykeler, duvara mıhlı peykeler
Duvarda, başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin
Sükut... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?
Ses demir, su demir ve ekmek demir...
Istersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük daracık;
Dünyaya kapalı, Allah'a açık
Dua, dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu
Iplik ki incecik, örer boşluğu
Ana rahmi zahir, şu bizim koğuş
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!
Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir
Necip Fazıl Kısakürek
-
10.Eylül.2007, 00:44 #2
- Üyelik tarihi
- 24.Ağustos.2007
- Yaş
- 34
- Mesajlar
- 221
Necip Fazıl'ın ve hayatımın en önemli şiirlerinden biridir ilk dizeleri hayatımda hep kullandım
-
11.Eylül.2007, 17:14 #3
- Üyelik tarihi
- 01.Ağustos.2007
- Yaş
- 33
- Mesajlar
- 49
Büyük şairin,büyük şiiri elbet...Teşekkürler.
Bir yanı YAVUZ, bir yanı SELİM olan Padişah!<br />YAVUZ yanı şerli,SELİM yanı şiirli olan Padişah!
-
11.Eylül.2007, 23:09 #4
- Üyelik tarihi
- 17.Nisan.2007
- Mesajlar
- 169
Evet gerçekten de öyle.
Benzer Konular
-
Atatürk'ten Son Mektup - Sunu
Konu Sahibi ilteriş Forum Mustafa Kemal SunularıCevap: 0Son Mesaj : 02.Kasım.2010, 22:20 -
Çelebi Mehmet (I. Mehmet) Dönemi Ders Notu
Konu Sahibi ziberkan Forum Beylikten Devlete Ders NotlarıCevap: 1Son Mesaj : 15.Eylül.2009, 12:51 -
III. Selimden Mektup
Konu Sahibi ziberkan Forum 18.Yüzyılda Değişim ve Diplomasi AraştırmalarCevap: 0Son Mesaj : 05.Kasım.2007, 23:49