1. #1

    Üyelik tarihi
    26.Eylül.2007
    Yaş
    49
    Mesajlar
    99


    RAKAMLARLA SOYKIRIM TARİHİ ÖZETİ
    İSPANYOL VE AMERiKALILARIN KIZILDERİLİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM
    1492`de, Kristof Kolomb`un ayak bastığında nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı 22 yıl içerisinde 28 bine indi.


    NORVEÇLİLERİN TATERLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM
    Norveçliler, 1920-30`larda çıkardıkları yasalarla Nordik ırkın ariliğini korumak için etnik grup Tater (Göçerler) kızlarını zorla kısırlaştırdılar. Kısırlaştırma yoluyla ehlileştirilemeyen Taterler üzerinde insülin ve elektroşok yöntemleri uygulanıldı.


    İNGİLİZLERİN AVUSTRALYALI YERLİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM
    İngiltere Krallığı 1788-1938 tarihleri arasında sömürge amacıyla gittikleri Avustralya`da yerleşik halk Aborjinleri sistematik olarak yok ettiler. İngilizlerin aralarına salgın hastalık yaydığı, bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak yok etmeye çalıştığı 750 bin siyah derili Aborjinden geriye sadece 31 bin kişi sağ kalabildi.


    ALMANLARIN BATI AFRİKA`DA NAMİBYALILARA UYGULADIĞI SOYKIRIM
    Almanlar 1891 yılında hammadde ve işgücü ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Güney Batı Afrika (Namibya)`ya sömürge kurmak amacıyla çıktılar. Bölgedeki çok zengin altın ve zümrüt madenlerini ele geçirmenin yolunun yerel Herero ve Nama halklarını yok etmek olduğuna karar veren Almanlar harekete geçti. Alman askerleri yaşlı, kadın, çocuk dinlemeden herkesi katlettiler. Katliamdan kurtulanlar işkenceyle öldürüldü. Yaklaşık 132 bin yerliden geriye 15 bini sağ kalabildi.


    DANİMARKALILARIN ALMAN MÜLTECİLERE UYGULADIĞI SOYKIRIM
    İkinci Dünya Savaşı`nın bitiminde Sovyet Ordusu`nun Alman topraklarına doğru ilerlemesinden kaçan 250 bin Alman mülteci Danimarka`ya sığındı. Üçte birini 15 yaşından küçük çocukların oluşturduğu Almanlar tel örgülerle çevrili toplama kamplarına alındılar. Binlerce çocuk ve yetişkin tifüs, barsak iltihabı, ishal sonucu yaşamlarını kaybettiler.


    YAHUDİ VE ÇİNGENELER KATLİAMA UĞRATILDI
    Almanlar 1933-45 yılları arasında Büyük Alman İmparatorluğu`nu kurmak ve mükemmel Alman ırkını yaratmak hedefiyle diğer milletlerden 21 milyon insanı topluca kurşuna dizerek, toplama kamplarında fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek soykırıma uğrattılar. Alman yönetimi öncelikle kendilerinden olmadığına inandığı bütün ırkları tespit edip harflerle sınıflandırdı. Bu kampanya uyarınca Çingenelerin yüzde 94`ü kısırlaştırdı. ikinci hedef grup olarak Yahudiler seçildi. Milyonlarca Yahudi sistematik bir biçimde öldürüldü.

    DRESDEN`DE AMERİKAN VE İNGİLİZ VAHŞETİ
    Amerikalılar ve İngilizler, Almanlar`ın savaşı kaybetmelerinin ardından, Dresden kentine sığınan Alman göçmenlerin üzerine 3 gün süreyle havadan bomba yağdırdılar. Savunmasız insanların sığındığı Dresden kentine intikam amacıyla uygulanan bombardıman sırasında 3 bin 900 ton tahrip gücü yüksek bomba ve 200 bin napalm bombası atıldı. Bu yok etme harekatında çoğunluğu çocuk ve kadınların oluşturduğu 200 bin kişi öldü. Japonya`nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atılan atom bombaları sonucu 135 bin kişinin öldüğü gerçeği Dresden`e uygulanan soykırımın büyüklüğünü gözler önüne serdi.


    KIBRIS`TA TÜRKLERE UYGULANAN SOYKIRIM
    İngilizler 1912-1974 döneminde Kıbrıs Adası üzerindeki egemenliklerini sağlamak amacıyla Rumlar`ın ENOSİS`i gerçekleştirmelerine göz yumup Türkler`e karşı saldırı başlattırdılar. 1912`de adada yasayan Rumlar Kıbrıs`ın 35 ayrı noktasında Türkler`e ait işyerleri, camii ve evleri yakıp yıkmaya insanları katletmeye başladılar. 1952 yılında kurulan EOKA terör örgütü sistematik bir biçimde başlattığı saldırılarda 100 Türk`ü, 100 İngiliz vatandaşını öldürerek 30 Türk köyünü yaktı. 1963 yılında EOKA`cılar yeni bir etnik temizleme planını devreye soktular, bu saldırılarda 500 Türk öldürüldü, 130 Türk köyü yakıldı, 25 bin Türk evlerini terk etmek zorunda kaldı.



    Tarih bu katliamları unutmayacak
    Postmodern soykırım- ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin işgali altındaki Irak`ın Felluce kentinde 1 milyon 500 sivilin sokaklarda öldürülüp çürümeye terk edildiği, cesetlerin köpeklerce yenilmeye başlandığı ve 250 bin kişinin bölgeden sürüldüğü iddia ediliyor. Yeni dünyada, Felluce katliamı `post modern` soykırım olarak nitelendirilmeye başlandı.


    Sefa M.Yürükel
    Soykırımlar Tarihi 1: Batının İnsanlık Suçları
    Pâdişâh-ı âlem olmak bir kuru kavgâ imiş <br />Bir Velîye bende olmak cümleden a&#39;lâ imiş<br />&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; <br />&nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; &nbsp; Yavuz Sultan Selim

  2. #2

    Üyelik tarihi
    04.Eylül.2007
    Mesajlar
    1

    Bir de dünyanın en uygar ülkesi olmakla övünen İsviçre'nin kendi ülkelerinde yaşayan Çingenelere yaptığı ,1970'li yıllara kadar süren soykırım var...

    İsviçre Federal Hükümeti’nin Çingeneleri zorunlu iskâna tabi tutma, dışarıdan gelenleri sınır dışı etme politikası 1850 yılına, yurttaşı olanları ülke içinde yolculuktan menetme politikası ise 1906 yılına dayanır. 1913’ten itibaren de çingene ailelerinin enterne edildiklerine, erkeklerin zorunlu çalışma yerlerine, kadın ve çocukların çoğu akıl hastanesi olan özel yerlere sevkedildiklerini, bu süreçte ırksal profilleri çıkartılmak üzere soruşturma ve incelemeye tabî tutulup özel bir “Çingene kayıt sistemi” oluşturulduğunu, inceleme bitince de topluca sınır dışı edildiklerini görüyoruz.

    1926’dan itibaren de, insanlık tarihinin en utanç verici uygulamalarından birine geçilmiş, “insan neslinin ıslahı ve geliştirilmesi” teorisi uyarınca çıkarılan bir yasayla ‘Pro Juventute’ adlı bir vakıf kurularak Çingene çocuklar (salt Çingene olmaları nedeniyle ‘akıl hastası’ kabul edilen) ailelerinden zorla toplanmaya başlanmış, bakıcı aileler yanına ya da yetimhanelere teslim edilmişlerdir. Bu çocuk toplama işinin aile reislerinin askerde olduğu zamanlar fırsat bilinerek yapılması, çocuklarını vermek istemeyen ya da götürüldükleri yerden kaçırmak isteyen annelerin tımarhanelere tıkılması, önemli psikolojik travmalar yaşayan çocukların çoğunun da yine tımarhane ya da hapisaneye düşmeleri konunun trajik boyutlarıdır. Bu programın sinsi sinsi 1973’e kadar sürmüş olduğu ise ancak 1986’da ortaya çıkmıştır.(14) (15) (16) (17)

    Bu program çerçevesinde kaç Çingene ailesinin parçalandığı, kaç çocuğun toplandığı konusunda kesin bir bilgi yoktur. Bir yasa ile 2050 yılından önce açılması yasaklanmış olduğu için, kayıtlar çocuklarının izini sürmek isteyen ailelere bile kapalıdır.

    Zihinsel özürlülerin kısırlaştırılması konusunda Avrupa’da ilk yasayı çıkarma öncülüğü de İsviçre’ye aittir. Vaud Kantonu’nun 1928’de çıkartmış olduğu ve Hitler’in kendi düzenlemelerine örnek aldığı bu yasa uyarınca Çingeneleri de hedef alan uygulamalar 70’li yılların ortasına kadar sürmüş, İsviçre kamuoyu bile bu konuyu ancak 1997’den sonra duyabilmiştir. Bu yasanın kurban sayısı da yine maalesef bilinmemektedir.

    1933’te Almanya’da “Irk Temizliği Derneği”nin kurulmasına yardım edip başkanlığını üstlenen İsviçre’nin Basel Üniversitesi Psikiyatri Şefi Ernst Rüdin olmuştur. Nazi Partisi’ne de kaydolan Rüdin’in düzenlenmesine katkıda bulunduğu “Irsî hastalık sahiplerinin zürriyetinin önlenmesi yasası” uyarınca, 1993’ten itibaren 400 bin zihinsel özürlü, şizofren, saralı, kalıtımsal kör ve sağır ile alkoliğin kısırlaştırıldığı, 1939’dan sonra da ötenazi uygulamasına geçildiği bilinmektedir.

    Soykırımcı yaklaşımlarda İsviçre’nin Nazilere desteği elbette savaş boyunca da sürmüş, Nazilerin elinde kesin ölüme mahkum olduklarını bilmesine karşın özellikle Çingene sığınmacılara sınırlarını kapayarak toplu kıyımlarında rol almıştır.Ölüm kamplarına sevk edilen Çingenelerin çoğunlukla kamplara dahi alınmadan trenden iner inmez platformlarda kurşuna dizildikleri bilinmektedir.

    Savaş sırasında Avrupa’daki Çingenelerin % 70 ilâ % 80’inin yok edildiği düşünülmektedir. Ama onlara karşı olan ayırımcı duygular savaşla da bitmemiştir. Nurmberg Mahkemesine bir tek Çingene dahi tanık olarak çağırılmamış, kendilerine herhangi bir tazminat ödenmemiş, 1995’te soykırımın 50. yılı münasebetiyle ölüm kamplarında yapılan törenlere de alınmayarak tel örgülerin dışında tutulmuşlardır.

    Elbirliği ile öldürmüş olan yarım milyon dolayındaki Çingene’nin itibar edilen tek anısı, sökülmüş altın dişlerinin ve boyunlarından, bileklerinden, parmaklarından kopartılmış takılarının eritilmesi sonucu oluşturulmuş ve İsviçre bankalarını zenginleştiren altın külçeleridir.

    Alıntıdır...

Benzer Konular

  1. Ynt: Dünyada kaç adaşınız var? -*-*-*-
    Konu Sahibi gül28 Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 17.Aralık.2008, 17:30
  2. Dünyada kaç adaşınız var? -*-*-*-
    Konu Sahibi gül28 Forum Bahçe-Kantin
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 17.Aralık.2008, 17:29
  3. “KÜRESELLEŞEN” Dünyada Yetişkin Eğitimi
    Konu Sahibi umuro Forum Küreselleşen Dünya Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 06.Aralık.2008, 14:31
  4. Dünyada Küreselleşme ve Bölgesel Entegrasyonlar (AT, NAFTA, PASİFİK) ve Türkiye
    Konu Sahibi umuro Forum Küreselleşen Dünya Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 06.Aralık.2008, 14:27
  5. Çanakkale Zaferinin Rakamlarla Kanlı Dili
    Konu Sahibi ziberkan Forum Çanakkale Zaferi
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 07.Kasım.2007, 21:10

Bu Konu için Etiketler

Giriş

Giriş