Eskiçağ'da Yunanistan'da İsparta kentinin halkına verilen ad. İsparta, Peloponnes'in (Mora) güneyinde, dağlarla çevrili Evrotas vadisinde bulunuyordu; 1.0. XI. yüzyılda Dorlar tarafından kurulmuştur. Bu yörede halk Uç sınıfa ayrılmıştı: 1) İsparta çevresindeki topraklan aralarında eşit olarak paylaşan "Dorlar". Bunlar, İsparta'da yaşadıkları için "İspartalılar" adını almışlardır. 2) Ülkenin kenar ve dağlık bölgelerinde yaşayan özgür, fakat siyasal ve askerlik bakımından İspartalılara bağlı köylüler, işçiler ve tüccarlardan oluşan "Perlökler". 3) Ispartalıların toprağa bağlamış oldukları "Helotlar". Bunların hiç bir hakları yoktu.
İspartalılar, yerli halktan çok az oldukları için, toplu bir halde yaşıyorlar, Helotları çalıştırarak geçmiyorlar, askerlikten başka bir iş görmüyorlardı.
İspartahlann başında önceleri bir kral vardı. Daha sonra iki kral görev yapmaya başladı. Krallar savaşta ordulara komuta ederler, barış zamanında yönetim, din ve adalet işlerine bakarlardı. Kralların yanında altmış yaşım doldurmuş ihtiyarlardan oluşan bir danışma meclisi olan "Gerusia" vardı. Önemli işlere İspartalı erkeklerden kurulan halk meclisi karar verirdi. Beş "efor", devlet işlerini denetlerdi. Bunlar, krallardan ve danışma meclisinden daha yetkili idiler.İsparta'da sosyal hayatın ayrı bir özelliği vardı. Burada devletin çıkarları her şeyin üstünde tutulurdu. Devlet, herkesin davranışını denetim altında bulundururdu. Bir çocuk doğar doğmaz bir kurula muayene ettirilir, sağlam ve gürbüz ise annesine verilir, değilse ölmesi için ıssız bir yere bırakılırdı. Çocuklar yedi yaşona gelince, ailelerinden alınır, genç İspartalıların yönettiği "sürü" denilen askeri birliklere verilirdi. Burada her çeşit yoksulluğa yorgunluğa ve acılara alıştırılırdı. Biraz okuma, dilbilgisi ve Homeros'tan şiir parçaları öğretilir, idman yaptırılırdı. Çocuklar, kendi pişirdikleri bir yemeği yerler, yosundan yapılmış yataklarda yatarlardı. Büyüklerin sözlerini dinlemeye, ihtiyarlara karşı saygılı olmaya alıştıktan sonra, her türlü görevi yapmaya hazır gençler olarak orduya alınırlardı. Bunlara, askerlikten başka işlerle uğraşmak yasaktı. Erkekler, hep birlikte yemek yerlerdi. En büyük onur, savaş meydanında ölmekti. Öteki ölülerden ayrı olarak savaş meydanında ölenlerin mezar taşlarına adları yazılırdı.
İsparta, İ.Ö. VI. yüzyılda komşu şehir devletleriyle anlaşarak Peloponnes birliğini kurdu. Yunanistan'ın en güçlü devleti haline geldi.
İspartalılar, Atinalılarla İranlılar (Persler) arasında çıkan Pers savaşlarına katıldılar. Atina'nın Yunanistan'da üstünlük sağlaması üzerine, Ispartalılarla Atinalılar arasında Peloponnes savaşları çıktı. İspartalılar, Atinalıları yenilgiye uğratarak üstün duruma geldiler. Fakat bu başarıları uzun sürmedi. Tebaililer, İspartalıları yenilgiye uğrattılar (İ.Ö. 371). Bundan sonra İsparta'nın askeri gücü kırıldı. Peloponnes birliği dağıldı.

Alıntı