İş bu belge değerli öğretmen arkadaşımız Yetkin ERDOĞAN tarafından hazırlanmıştır.


3.DİVAN-I HUMAYUN(HÜKÜMET)

1.Divan-ı Hümayunun Görevi Nedir?
Divan, ülke merkez teşkilatının temelini teşkil etmekteydi. Divan da, devlet ve memleket işleri görüşülür, büyük davalara bakılırdı. Divan bugünkü hükümetin gördüğü (BAKANLAR KURULU) işleri görürdü.
Divan-ı Hümayun önceleri DİVANHANE’de toplanırken, Kanuni zamanında yapılan KUBBEALTI denilen yerde toplanmaya başladı.
Divan teşkilatı ilk defa ORHAN BEY zamanında kuruldu.
***Divan ilk kez SASANİ DEVLETİ’NDE oluşturuldu. Hz. ÖMER zamanında İslam Devleti teşkilatında yerini aldı.[/hide]

2. Fatih Döneminde Divanda Yapılan Değişiklikler Nelerdir?
[hide]1)Daha önce divan’a padişah başkanlık ederken, Fatih bu görevi sadrazam’a bıraktı(1475).
2)Daha önce her gün sabah namazından sonra başlayan divan toplantıları, Fatih döneminde hafta’da 4 güne indirildi.
3)Yine Fatih dönemi’nde toplantılar sonunda divan üyelerinin toplantı hakkında padişaha bilgi vermeleri usulü getirildi(ARZ ODASINDA). Çünkü divan’da alınan kararlar, sonuçlanan işler, ancak padişaha bilgi verildikten ve onun onayı alındıktan sonra kesinleşirdi.
Fatih döneminden itibaren padişah, divan görüşmelerini Kubbealtı’na açılan KAFESLİ BİR PENCERENİN ARKASINDAN takip etmiştir(Buraya KASRIADL denirdi).[/hide]

3.Divan- Hümayun’un Doğal Üyeleri Kimlerdir?
[hide]1)Padişah
2)Vezir-i azam
3)Kubbealtı vezirleri
4)Nişancı
5)kazaskerler
a)Rumeli Kazaskeri
b)Anadolu Kazaskeri
6)Defterdar
a)Rumeli Defterdarı
b)Anadolu Defterdarı
7)Bunlardan başka eğer vezir rütbesine sahiplerse Yeniçeri Ağası ve Kaptan-ı Derya da divan da üye olur ve görüşmelere katılırdı.[/hide]

4. Diğer Divanların İsimleri Nelerdir?
[hide]1)SEFER DİVANI: Vezir-i azam sefere çıkarken toplanan divan.
2)ULUFE DİVANI: Yeniçeri maaşları için toplanan divan.
3)GALEBE DİVANI: Yabancı elçilerin kabul edildiği divan.
4)AT DİVANI: Sefer sırasında at üzerinde toplanan divan.
5)AYAK DİVANI: Padişahın halk ve askerlerle görüştüğü, onların şikayetlerini dinleyen divan.[/hide]

5. Divan-ı Hümayun’un Yapısı Hakkında Bilgi Veriniz?
[hide]Osmanlılarda padişahın yetkilerini kullanmak ya da emirlerini uygulamak için görevlendirilmiş üç temel sınıf bulunuyordu. Bu sınıfların en üst yetkilileri divanda temsil edilirdi. Bu sınıflar:
1)SEYFİYE(EHL-İ ÖRF): Vezir-i azam ve Vezirler
2)İLMİYE(EHL-İ ŞER): Şeyhülislam ve Kazaskerler
3)KALEMİYE(EHL-İ KALEM): Nişancı ve Defterdarlar[/hide]

6.Seyfiye Sınıfı Hakkında Bilgi Veriniz?
[hide]Osmanlı Devleti’nde yönetim ve askerlik görevini yerine getiren zümrelere denirdi. Ehl-i örf, ehl-i seyf ve ümera isimler verilen bu sınıfın divan-ı hümayundaki temsilcileri vezir-i azam ve vezirlerdir.
Divan dışında beylerbeyleri, sancakbeyleri, kapıkulu askerleri, tımarlı sipahiler bu grubun içindedir.
a)VEZİR-İ AZAM(SADRAZAM):
-Devlet ve memleket işlerini padişah adına yürütür, divan’a başkanlık ederdi.
-Padişahın altın mührünü bulundurur, padişah sefere çıkmadığı zaman orduya SERDAR-I EKREM(BAŞKOMUTAN) sıfatıyla komuta ederdi.
-Bugünkü BAŞBAKANIN GÖREVİNİ yapardı.
-Padişah tarafından atanır ve yine o’nun tarafından görevden alınırdı.

b)KUBBEALTI VEZİRLERİ:
-Osmanlı Devleti’nin sınırlar genişledikçe sadrazam’a yardımcı vezir sayısı artırılmıştır.
-Vezirler, devlet işlerinde sadrazam’a yardım ederlerdi. Sayıları 5 ile 7 arasındaydı.[/hide]

7.İlmiye Sınıfı Hakkında Bilgi Veriniz?
[hide]Medreselerde iyi eğitim görmüş devletin ADALET, EĞİTİM ve YARGI görevlerini üstlenen gruptu. ULEMA da denilen bu grubun dört önemli görevi vardı:
-Eğitim-öğretim görevi: MÜDERRİS, MUALLİM
-Yargı görevi: KADILAR
-Fetva görevi: ŞEYHÜLİSLAM, KAZASKER ve MÜFTÜ.
-Yönetim görevini de ŞEYHÜLİSLAM ve KAZASKERLER yapardı.

a)ŞEYHÜLİSLAM:
-İlmiye teşkilatının başıdır. Baş müftüdür.
-Divana katılır fakat oy kullanmazdı. Protokoldeki sırası vezir-i azamla aynıydı.
-Hem ilmi kişiliği hem de fetva verme yetkisi dolayısıyla şeyhülislam’a büyük saygı gösterirlerdi.
-Bayramlaşma sırasında padişah sadece şeyhülislam’ın karşısında ayağa kalkardı.
-Önemli devlet işleri hatta padişahın görevden alınması için şeyhülislam’ın fetvası gerekiyordu.
-Şeyhülislam idam cezasına çaptırılamaz, tutuklanamaz ve hapsedilemezdi. 17. yüzyıla kadar görevden alınması bile söz konusu değildi.
-Tanzimat’tan sonra şeyhülislam’ın yönetimdeki önemi azalmaya başladı.
-Din işleri, vakıflar, eğitim ve kültür müesseseleri, mahkemeler şeyhülislam’ın kontrol ve denetimindedir.
-İlk Osmanlı müftüsü OSMAN GAZİ zamanında yaşayan MEVLANA ELVAN FAKİH olduğu kabul edilir.

b)KAZASKERLER(KADI ASKERLER):
-Şeyhülislam’ın yardımcısıdır.
-Kazaskerler,- DİVANDA BÜYÜK DAVALARA BAKAR,
-KADI ve MÜDERRİSLERİN TAYİN İŞLERİNİ YAPAR,
-EĞİTİM ve ADALET İŞLERİNİ YÜRÜTÜRLERDİ.
-Bugünkü anlamıyla EĞİTİM ve ADALET BAKANIYDILAR.
-Bu makam 1363’te I. Murat tarafından kuruldu.
-Fatih döneminden itibaren ANADOLU ve RUMELİ KAZASKERLERİ olmak üzere sayıları ikiye çıkarıldı.
-Kazaskerler kendi bölgelerindeki ulemanın işlemlerini RUZNAMÇE adı verilen kayıt defterlerine yazarlardı.[/hide]

8.Kalemiye Sınıfı Hakkında Bilgi Veriniz?
Günümüz BÜROKRASİ diye adlandırılan bu sınıfın en üst rütbelileri NİŞANCI ve DEFTERDARLARDIR.

a)NİŞANCI(TEVKİİ-TUĞRAİ):
- Nişancı;-KOMŞU DEVLETLERE MEKTUP YAZMAK,
-HAS, ZEAMET ve TIMAR DAĞITMAK,
-PADİŞAH FERMANLARINA TUĞRA ÇEKMEK,
-TAPU TAHRİR DEFTERLERİNİ TUTMAKLA görevliydi.
- Nişancı kendisine bağlı REİSÜLKÜTTAP başkanlığında çeşitli kalemler aracılığıyla merkez bürokrasi’nin her türlü işlemlerini yapardı. Reisülküttap’a bağlı kalemler şunlardı:
1)Beylikçi Kalemi: Divan’ın bütün yazışmaları burada tutulurdu.
2)Tahvil Kalemi: Yüksek devlet memurlarının özlük işlerine bakardı.
3)Ruus Kalemi: Tüm devlet görevlilerinin özlük işlerine bakardı.
4)Amedi Kalemi: Sadrazam ile padişah arasındaki yazışmalara bakardı.
5)Defterhane-i Amire: Tımar sistemi ile ilgili tahrir defterlerinin tutulduğu kalemdi.

b)DEFTERDAR:
-Defterdarlar;- BÜTÜN MALİ İŞLERDEN ve HAZİNEDEN SORUMLU,
-ÜLKE GELİR ve GİDERLERİNİ TESPİT EDER,
-BÜTÇEYİ HAZIRLAYIP PADİŞAHA ARZ ETMEKLE görevliydi.
-Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde bir defterdar var iken, zamanla sayıları Anadolu ve Rumeli Defterdarı olmak üzere ikiye çıkarıldı. Rumeli Defterdarı baş defterdardı. 16. yüzyılda ülke sınırları genişleyince, merkezde ŞIKKISANİ adı ile 3. bir deftertarlık daha oluşturuldu.[/hide]