1. #1
    ziberkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.Ağustos.2007
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,462


    A- TARİH BİLİMİ

    1- TARİH BİLİMİNİN KONUSU :

    Tarihin tanımı ; İnsan topluluklarının her türlü faaliyetlerini ( Siyasal,sosyal,ekonomik,kültürel,dini ) yer ve zaman belirterek, sebep-sonuç ilişkileri içerisinde inceleyen bilim dalıdır.
    Bütün yönleriyle insanlığın geçmişini inceler
    Geçmişle gelecek arasında kurulan bir köprüdür
    Tarih insanlığın ortak mirasıdır.
    Tarih, insan topluluklarının sosyal,ekonomik,siyasi,kültürel,dini faaliyetlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini, kültürlerini,yer ve zaman belirterek, olayların sebeplerini,gelişmelerini ve sonuçlarını birlikte inceleyen bir bilim dalıdır.
    Tarih sadece geçmişi araştırmakla kalmamakta, geçmişle günümüz ve gelecek arasında bir köprü görevi görmektedir.
    Tarihine sahip çıkmayan,tarihini unutmuş bir millet, hafızasını kaybeden bir insana benzer.

    TÜRK TARİHİNİ ÖĞRENME GEREKLİLİĞİ :

    Türk Milleti , tarihin en eski ve en köklü milletlerinden biridir. Türkler Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarına yayılan devletler kurmuşlardır. Bu bölgelerde Türk Dilinin,Türk Sanatının,Türk kültürünün izleri bugün bile sürmektedir.
    MÖ III.YY da Hunlar’la başlayan Türk Tarihi günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
    Atatürk, Türk Tarihine büyük önem vermiş
    "Türk çocuğu ecdadını ( Atasını ) tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır" demiş ve zengin Türk Tarihinin ortaya çıkarılabilmesi için 1932 yılında Türk Tarih Kurumunu kurdurmuştur.

    Tarihimizi iyi öğrenmekle ;
    Vatan,Millet sevgimiz gelişecektir.
    Millet olarak geleceğe daha güvenle bakabiliriz.
    Tarihini tanımayan, iyi bilmeyen milletler dağılmaya yok olmaya mahkumlardır.

    Tarih anlatımında yer ve zamanın önemi nedir ?

    1)- Yer ve zamanın belirtilmesiyle olayın gerçek olup olmadığını anlarız.
    2)- Olayın geçtiği yer ile olayın meydana geldiği zaman dilimi o olayın sebep ve sonuçlarını belirlememizde gereklidir. Çünkü ; o yerin iklimi, yaşam şartları, madenleri, o zaman içindeki nüfusu,o zaman içindeki toplumsal değerler olayın meydana geliş sebeplerini oluşturabilirler.

    Sebep - Sonuç İlişkisinin önemi nedir ?

    Bütün olaylar bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır.her olay kendisinden önceki olayın sonucu kendisinden sonraki olayın sebebidir. Önceki olayı bilmezsek, sonraki olayı kavrayamayız.

    Olay nedir? Olgu nedir?

    OLAY: İnsanları ilgilendiren sosyal, ekonomik, kültürel, dini ve benzeri alanlarda meydana gelen oluşumlardır.

    OLGU: Oluşum süreci içinde ya da başka bir şeyin belirtisi olarak gözlemlenmiş olaylardan ibarettir.

    Örnek: Anadolu’nun Türkler tarafından fethi Olay’dır. Anadolu’nun Türkleşmesi Olgu’dur.

    Tarih felsefesi nedir ? : Tarihi deneyimleri, günümüz sorunlarının çözümü için yeniden yorumlamaya Tarih Felsefesi denir.

    TARİHİN TASNİFİ (SINIFLANDIRILMASI)

    1)- Zamana Göre Sınıflandırma: (Örnek: Ortaçağ tarihi, 15.yüzyıl tarihi gibi...)

    2)- Mekana(Yer’e) Göre sınıflandırma: (Örnek:Türkiye Tarihi,Avrupa tarihi gibi...)

    3)- Konuya Göre Sınıflandırma: (Örnek: Tıp Tarihi, Sanat tarihi gibi...)

    Tarihi Zamana, Mekana ve Konuya göre sınıflandırmamızın nedeni öğrenmeyi, öğretmeyi, araştırmayı kolaylaştırmaktır.

    TARİHİN YÖNTEMİ:

    Tarihi olayları araştıran bir tarihçi sırasıyla aşağıdaki yöntemleri uygular.

    1)- KAYNAK ARAMA: Önce olayla ilgili kaynaklar aranır.

    Kaynaklar 2’ye ayrılır:

    1- Ana Kaynaklar (Birinci el kaynaklar): Olayın geçtiği döneme ait kaynaklardır.

    2- İkinci El Kaynaklar: Ana kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan kaynaklardır.

    Ayrıca kaynakları YAZILI ve YAZISIZ kaynaklar diye de ikiye ayırabiliriz:

    1- Yazılı Kaynaklar: Kitabeler,fermanlar,kanunlar,mahkeme kayıtları, noterlik yazıları, gazeteler, dergiler vb...

    2- Yazısız(Sözlü) Kaynaklar: Evler, kaleler, tapınaklar, heykeller, silah, eşyalar,destanlar, efsaneler, fıkralar, atasözleri örf ve adetler vb...

    2)- VERİLERİ TASNİF, TAHLİL VE TENKİT ETME:

    a) Tasnif (Sınıflandırma): Elde edilen bilgiler zamana,mekana ve konuya göre tasnif edilir.

    b) Tahlil (Analiz=İnceleme) : Kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiler güvenilir mi?Karşılaştırma yapılarak bilgiler bu yönde incelenir.

    c) Tenkit (Eleştiri): Elde edilen bilgilerin işe yarayıp yaramadığı,hangi bilgilerin kullanılacağı belirlenir.

    3)- TERKİP (Sentez)(Birleştirme): Kaynaklardan elde edilen bilgiler düzenlenip yazılması safhasıdır.

    TARİHİN KAYNAKLARI

    A. Birinci elden kaynaklar : ikiye ayrılır:

    1. Yazısız kaynaklar: Geçmişe ait tüm arkeolojik kalıntılar bu gruba girer. Bunlar, insan ve hayvan kemikleri (fosiller) Mağara resimlen ve kabartmalar. Her türlü kullanım eşyaları, mezarlardır.

    2. Yazılı kaynaklar: Tarihin aydınlatılmasında kesin bilgiler veren kaynaklardır. Bunlar, yazıtlar (kitabeler), antlaşma metinleri, fermanlar ve beratlar, yazılı tabletler, döneminde yazılmış kitaplardır.

    B. İkinci elden kaynaklar : Bu gruba, geçmişe ait bilgilerin sentezi yapılarak yazılan, günümüz tarih kitapları girer.

    TARİH ÇEŞİTLERİ

    A. Konularına Göre :

    Genel Tarih : Yazılan herhangi bir tarih, bir*den fazla devlet veya milletin hayatını ilgilendiriyorsabu bir genel tarihtir.

    Özel Tarih (Milli) : Yazılan herhangi bir tarih, tek bir milletin veya devletin yaşamını konu alıyorsa
    bu bir özel tarihtir.

    NOT: Genel ya da Özel Tarih; Siyasi, Uygarlık ve Ekonomi olmak üzere üç çeşit yazılabilir.

    B. Yazılış Şekillerine Göre :

    Hikayeci (Öykücü) Tarih : Neden-sonuç iliş*kisi ile yer ve zamana bağlı kalmadan yazılan tarihlerdir. Bilimsel değeri yoktur. Amacı, tarih okumayı sevdirmektir.

    Öğretici Tarih : T arihsel olaylar, duygusal yönleriyle ele alınır. Topluma milli ve ahlaki değerler
    kazandırılmaya çalışılır. Amacı, okuyanı etkilemektir.

    Sosyal Tarih: Tarihsel olayların sadece sosyal yönleri ele alınarak yazılır.


    Kronik Tarih: Olaylar tarihsel sıraya konularak yazılır. Olaylar arasında bağlantı kurulmaz

    Neden-Nasılcı Tarih : Tarihsel olaylar , neden-sonuç ilişkisi içinde, yer ve zaman gösterilerek yazılır. Bilimsel tarih yazıcılığıdı
    Allah'ım, huşu duymaz bir kalpten, dinlenmeyen bir duadan, doymak bilmeyen bir nefisten, faydası olmayan bir ilimden sana sığınırım.
    Linklerde Sorun varsa Lütfen Bildiriniz.(Konu İsmi Veriniz)

  2. #2
    ziberkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.Ağustos.2007
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,462

    TARİHİN DEVİRLERE AYRILMASI

    Tarih, yazının icadı ile başlar. Yazının, MÖ 3500' lerde Sümerler tarafından bulunduğu bilinmektedir.

    Yazı'nın bulunmasından önceki döneme Tarih ön*cesi Devirler (Prehistorik),

    yazının bulunmasından sonraki döneme de Tarih Devirleri denilir.

    I. TARİH ÖNCESİ (PREHİSTORİK) DEVİRLER:

    Bu devirler, yapılan araç ve gereçlerin çeşitliliğine göre bölümlere ayrılır:

    A. TAŞ DEVRİ: Bu devir de kendi arasında üçe ayrılır.

    1. Yontmataş Devri (Paleolitik):


    Tarihöncesi devirler içinde en uzun yaşanan dönemdir.


    insan bu devirde tüketicidir. Avcılık, balıkçı*lık ve toplayıcılık yapar.


    insanın doğa ile mücadelesi bu devirde başlar.


    Toplumlar arasında yeterli iletişim yoktur.


    Mağaralar ve kuytu yerler, yaşam için seçi*len yerlerdir.


    Kaba taştan yapılan aletler ve mağara duvarlarındaki resimler tek kalın*tılardır


    Donemin sonuna doğru Ateş bulunur.


    Ateş’in bulunması bir anlamda uygarlığın başlangıcı olarak kabul edilir.

    2. Ortataş Devri (Mezolitik):


    Neolitik devre geçişi sağlayan bir ara dö*nemdir.


    insanlar, yaşamlarını yine avcılık ve toplayı*cılık ile sürdürmektedir.


    Buzul çağları sona ermiş, yeryüzündeki ik*lim koşulları günümüz iklimine dönmeye başlamıştır.

    3. Cilalıtaş Devri (Neolitik):


    İnsan üretken hale geçer.


    Topraklar tarıma açılır.


    Kalıcı kültür yaratılmaya başlanır.


    Topraktan kap-kacak yapılır ve seramik sa*natı başlar.

    ilk yerleşim birimleri oluşturulur.


    Hayvanlar evcilleştirilir ve bitki liflerinden elbiseler yapılır.


    ilk dinsel inançlar ortaya çıkar.


    İlk ticaret başlar.


    Ataerkil bir düzen kurulur.


    Köleci toplum yapısı ortaya çıkar.


    Günümüzün sosyal yaşam biçimi oluşur



    Dolmen : Uzunca ve kaba taşların yan yana dizilip üzerine yassıca kaba bir taşın yerleştirilmesiyle oluşan anıtlar.

    Tümülüs : Dolmenlerin toprak yığınıyla örtülüp bir tepe şekline getirilmiş hali.

    Höyük : Tümülüslere Anadolu’da verilen ad

    Kurgan : Tümülüslere Türkistan’da verilen isim

    Menhir : Bir çizgi veya daire etrafında kabaca dikilmiş yüksek taşlardan oluşan anıtlar.



    B. MADEN DEVRİ : Kullanılan madenlere göre bölümlere ayrılır:

    1. Bakırtaş Devri (Kalkolitik):



    Maden Devri'ne geçiş dönemidir. Bu devirde Bakır bulunarak, işlenmeye başlanmıştır. Bakır, insanın kullandığı ilk madendir. Doğada saf olarak bulunur. Bu devirde Bakır, günlük hayatın içine girmiş, ancak yumuşak olduğundan ve madencilik tekniğinin ilerlemesi ile de Bakır ve Kalay karış*tırılıp Tunç elde edilmiştir.

    2- Tunç Devri:


    Bu dönemde toplumlar arası ile*tişim ve ticaret gelişmiştir.


    ilk yerleşim birimleri, şehir devletlerine dönüşmüştür.

    3. Demir Devri:

    Tarım sektörünün yanı sıra sanayi sektörü de gelişmiştir.


    Uygarlığın gelişmesi hızlanmıştır.


    Silah yapım tekniği gelişmiştir.


    Babil Kralı Hammurabi tarafından ilk mer*kezi krallık kurulmuştur.


    Dönemin sonuna doğru yazı bulunmuş ve Tarih öncesi Devirler sona ermiştir.







    TARİH DEVİRLERİ:

    Yazının bulunmasıyla başlar ve günümüze kadar devam eder.

    Tarih ile yazı arasındaki ilişki :

    Tarih, yazı ile başlar. yazıdan önceki devirler hakkında sağlıklı bilgi edinmek zor olduğundan,

    bu dönemlere “Tarih Öncesi Devirler (Prehistorik Devirler)” veya “Karanlık Çağlar” denir.

    Yazı :


    Toplumlar ilk olarak resim yazısı kullanmışlardır.


    İlk yazıyı Sümerler bulmuştur.(Çivi Yazısı)


    Bugün kullandığımız alfabeyi, ilk olarak Fenikeliler kullanmış, onlardan Yunanlılar ve Romalılar alarak geliştirmişler ve böylelikle LATİN alfabesi ortaya çıkmıştır.

    Yazı, Anadolu’ya ilk olarak Asurlular tarafından Tunç devrinde getirilmiştir.


    Türk Tarihinin ilk yazılı eserleri GÖKTÜRK(ORHUN) KİTABELERİDİR.

    TARİH DEVİRLERİ:

    A. İLKÇAĞ (Eskiçağ):

    MÖ 3500'lerde Sümerler 'in yazıyı bulması ile başlar, 476'da Batı Roma'nın yıkılışıyla sona erer.


    Önceleri şehir devletleri halindeki siyasi yapı, sonradan Eski Yunan siteleri hariç,merkezi krallıklara dönüşmüştür.


    Çağa çok tanrılı dinler egemendir. Ancak istisna olarak, İbranilerde tek tanrılı din ilk kez görüldü ise de Musevilik bir dünya dini olamamıştır. Hıristiyanlık da, bu dönemde ortaya çıkmıştır.


    Özellikle Akdeniz Havzası'nda canlı bir tica*ret ekonomisi görülmüştür, bunun temel nedeni koloniciliktir.


    Köleci ve sınıflı toplum yapısı çağa egemen olmuştur.


    Tarih Çağlan içinde en uzun yaşanan dö*nemdir.


    Çağ'ın içinde, İsa'nın doğumu takvime baş*langıç olarak kabul edilir, İsa'nın doğumu ile MÖ dönem sona erer, MS dönem başlar, ilkçağ'ın içinde hem MÖ hem de MS dönemler yaşanmıştır



    B. ORTAÇAĞ:


    MS 476' da Batı Roma'nın yıkılmasıyla başlar, 1453 İstanbul 'un Fethi ile sona erer.


    Merkezi krallıklar gücünü Kavimler Göçü sonunda yitirdiğinden, siyasi yapıda Feodalite çağa egemen olmuştur.

    Tek tanrılı dinler egemendir. Bu nedenle Ortaçağ' da, bilimsel ve kültürel gelişme ya*vaşlar.


    Tek üretim aracı ve zenginliğin simgesi topraktır. Geri, kapalı ve toprağa bağımlı bir ekonomik yapı görülür.


    Akdeniz havzası, ticari etkinliğini yitirir.


    Köleci toplum yapısı sarsılır, sınıflı toplum yapısı devam eder.



    C. YENİÇAĞ:


    1453'te İstanbul'un Fethi ile başlar, 1789 Fransız İhtilali ile sona erer.


    İstanbul'un Fethi'nde kullanılan tahrip gücü yüksek toplar, merkezi krallar tarafından kullanılmış, Feodalite yıkılırken, merkezi krallıklar yeniden güçlenmiştir.


    Coğrafi Ke*şifler sonunda ise bazı merkezi krallıklar Sömürge imparatorluğu'na dönüşmüştür.
    i

    Tek tanrılı dinler çağa egemen olmasına rağmen, toplum üzerindeki etkinliklerini yitirmeye başlamışlardır.


    Özellikle Coğrafi Keşifler' den sonra, canlı bir ticaret ekonomisi görülür.


    Rönesans Hareketleri sonunda sınıflı toplum yapısı da bozulmaya başlar.



    D. YAKINÇAĞ:


    1789'da Fransız ihtilali ile başlar günümüze kadar devam eder


    Siyasi yapıya, Demokrasi egemendir. Özellikle Fransız İhtilali'nden sonra din devleti, Dünya devletine dönüşür. Ulusçuluk akımı güçlenir.


    Tek tanrılı dinler çağa egemen olmasına rağmen, toplum üzerindeki etkinliklerini yitirir ve özellikle Fransız İhtilali'nden sonra , laik devlet ve laik toplum düzeni kurulur.


    Fransız ihtilali'nin getirdiği ilkeler sonucu, sınıflı toplum yapısı ortadan kalkar.


    Sanayi Devrimi, hammadde ve pazar gereksinimini artırır.


    Sömürge mücadelesi hızlanır.



    Dikkat : Zamanı çağlara bölmek yapay bir bölme işlemidir. Öğrenimi kolaylaştırmak amacı taşır.

    Örneğin: İstanbul’un fethi, Avrupa ve Asya’yı etkileyen önemli bir tarihi olaydır. Ancak bu olay,

    o sırada Amerika ve Afrika kıtasında yaşayan insanları doğrudan etkilememiştir.

    Mısır ve Mezopotamya’daki insanlar yazıyı kullanırlarken, dünyanın diğer bölgelerindeki insanlar ancak

    yüzlerce yıl sonra yazıyı kullanmışlardır.

    Çağların başlangıç-bitiş tarihleri nasıl tespit edilmiştir?

    Tarihin zamana göre tasnifinde en önemli ayrım “çağlara ayırarak” incelemedir. Çağların başlangıç ve bitim tarihleri belirlenirken toplumların geniş çapta etkilendiği tarihi olaylar esas alınmıştır.
    Allah'ım, huşu duymaz bir kalpten, dinlenmeyen bir duadan, doymak bilmeyen bir nefisten, faydası olmayan bir ilimden sana sığınırım.
    Linklerde Sorun varsa Lütfen Bildiriniz.(Konu İsmi Veriniz)

  3. #3
    ziberkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    29.Ağustos.2007
    Yaş
    46
    Mesajlar
    2,462

    TARİHTE YAZI


    Yazının, MÖ 3500 yıllarında Sümerler tarafından kullanıldığı bilinmektedir Sümerler, yazıyı ticari etkileşimin bir sonucu olarak bulmuşlar ve yazı MÖ 3000 - 3500 yıllarında işlerlik kazanmıştır.


    Tarih çağlarına geçen ilk kavim Sümerler ‘dir.

    Sümer yazısı, hece esasına dayalı bir çizgi ve şekil yazısıdır. Aynı çağlarda, Mısır'da da Hiyeroglif denilen resim yazısı kullanılmıştır. Yazı Anadolu'ya, Asurlu ticaret adamları tarafından getirilmiştir.


    Anadolu'da tarih devirlerinin, Mezopotamya ve Mısır'a göre daha geç başlamasının nedeni, yazının Anadolu'da daha geç kullanılmasıdır.


    ALFABE BİLGİSİ


    Bugün kullandığımız alfabeyi ilk bulanlar, Fenikeliler' dir. Fenikeliler, sembolleri Mısır hiyeroglifle*rinden yararlanarak elde ettiler. Sembolleri heceye dönüştürürken de Sümerler' in çivi yazısından yarar*landılar. Fenikelilerin bulduğu bu 22 harflik alfabe, İyonya' dan Eski Yunan'a taşınmış ve Eski Yunanlılar tarafından geliştirilmiştir.
    Alfabeye bugünkü şeklini, Romalılar kazandırmışlardır
    Latin alfabesi adı verilen harf yazısına dayalı bu alfabe, 1 Kasım 1928'de ülkemizde de kullanılmaya başlanmıştır







    TARİHE YARDIMCI BİLİMLER


    1) COĞRAFYA : Tarih olayın geçtiği Yer’in fiziki ve beşeri özelliklerini coğrafyadan öğrenir.
    2) ARKEOLOJİ(Kazı Bilimi) :Toprağın ve suyun altında kalmış olan eserleri ortaya çıkarır.
    3) KRONOLOJİ(Takvim Bilgisi) : Tarihi olayların zamanlarını belirleyip,oluş sırasını düzenler.
    4) PALEOGRAFYA: Eski yazıların okunmasını sağlayan bilim dalıdır.
    5) EPİGRAFYA(Kitabeler Bilimi) :Taş,mermer gibi sert cisimler üzerine yazılan yazıları inceler.
    6) SOSYOLOJİ (Toplum Bilimi) : Sosyal olayları inceler.
    7) ANTROPOLOJİ : Toplumların ırk yapılarını inceler.
    8) FİLOLOJİDil Bilimi) : Dilleri ve diller arasındaki bağları inceler.
    9) ETNOGRAFYA: Örf,adet, gelenek ve görenekleri inceler.
    10) DİPLOMATİK (Siyaset Bilimi) : Toplumlar arası her türlü siyasi ilişkiler, savaşlar ve nedenleri, antlaşma metinleri, siyasi ilişki*ler ile ilgili fermanlar ve beratlar bu bilim dalının kapsamı içine girer
    11) HERALDİK (Mühür bilimi) : Resmi belgelerdeki mühür, arma ve özel işaretleri inceler.
    12) NÜMİZMATİK (Paralar bilimi) : Eski Paraları inceler.
    13) ARKEOMETRİ (Karbon 14 Metodu) : Herhan*gi bir tarihsel buluntunun yaşını hesap eden bilimdir.



    TAKVİM BİLGİSİ


    Takvim Nedir? : Takvim ; zamanı, günlere, aylara, yıllara bölme metodudur.
    İnsanlar zamanı ölçerken ölçü aracı olarak Güneş’i ve Ay’ı kullanmışlardır. Güneşi kullananlar dünyanın güneş etrafında bir tam dönüşünü esas almışlardır. (365 gün 6 saat) Bu şekilde oluşturulan takvimlere GÜNEŞ TAKVİMİ denilir.
    Ay’ı kullananlar ise Ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini (12 x 29.5 =354) esas almışlardır.

    Bu şekilde oluşturulan takvimlere AY TAKVİMİ denilir.




    Tarihte ilk güneş takvimini Mısırlı’ lar, ilk ay takvimini Sümerler oluşturmuşlardır.


    Açıklama : Her toplum kendi takvimini oluştururken kendileri için önemli saydıkları bir günü başlangıç olarak kullanmışlardır. Örnek: Romalılar Roma’nın kuruluşunu, Müslümanlar Hicreti, Hıristiyanlar Hz. İsa’nın doğumunu gibi...
    Bugün kullandığımız güneş sistemine dayalı Takvim, ilk kez Mısırlılar tarafından bulunmuştur.* Mısırlılar' ın bu takvimi bulmasına etki eden iki önem*li etken, Mısır'ın coğrafi konumu ve Nil olayıdır. Mısırlılar 'ın bulduğu bu takvime, bugünkü şeklini Romalılar kazandırmıştır.


    Türkler' in kullandıkları takvimler




    12 Hayvanlı Takvim: Göktürk ve Uygurlar tarafından kullanılmıştır. Güneş sistemine dayalıdır . Bu takvimde yıl 365 gündür

    Hicri Takvim (Kameri): Ay yılına göre düzen*lenmiştir. Yıl 354 gündür. Hz. Muhammed'in, Mek*ke'den Medine'ye göçünü başlangıç alır Hz Ömer tarafından düzenlenip, uygulamaya konulmuştur


    Celali Takvimi: Büyük Selçuklular tarafından kullanılmıştır. Sultan Melikşah'ın emri ile Ömer Hayyam tarafından hazırlanmıştır. Güneş sistemine dayalıdır.


    Rumi Takvim: Osmanlılar tarafından, sadece mali işler için kullanılmıştır. Güneş sistemine dayalıdır.


    Miladi Takvim: 1925 yılında, Batı ile aramızdaki uyumun sağlanması için kabul dilmiştir.Güneş sistemine dayalıdır. Yıl 365 gün 6 saattir 1926’ dan itibaren kullandığımız takvimdir. Güneş yılını esas alır. Temeli Mısırlılara dayanır. İyon ve Yunanlılar kanalıyla Batıya aktarılmıştır. Romalılar Sezar zamanında JUL YEN takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır. Yeniçağda Papa XII.Gregor tarafından yeniden yapılan düzenlemelerle GREGORYEN TAKVİMİ olarak anılmıştır. Günümüzde ise Milat takvimi denilmektedir. Milat takvimi , Hz. İsa’nın doğuşunu (sıfır), kronolojinin başlangıcı olarak kabul eder.
    Allah'ım, huşu duymaz bir kalpten, dinlenmeyen bir duadan, doymak bilmeyen bir nefisten, faydası olmayan bir ilimden sana sığınırım.
    Linklerde Sorun varsa Lütfen Bildiriniz.(Konu İsmi Veriniz)

Benzer Konular

  1. Tarih Bilimine Giriş
    Konu Sahibi [sadohan] Forum Tarih Bilimi Ders Notları
    Cevap: 5
    Son Mesaj : 01.Nisan.2010, 21:19
  2. tarih bilimine giriş
    Konu Sahibi karwane Forum Kırık Linkler
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 09.Ekim.2009, 23:01
  3. Ynt: Tarih Bilimine Giriş
    Konu Sahibi ahmet3002 Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 09.Eylül.2009, 22:27
  4. Ynt: Tarih Bilimine Giriş
    Konu Sahibi ahmet3002 Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 09.Eylül.2009, 22:22
  5. Ynt: Tarih Bilimine Giriş Sunusu
    Konu Sahibi darkness3 Forum Çöp Kutusuu
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 14.Temmuz.2008, 12:05

Bu Konu için Etiketler

Giriş