Gemiler battı, Kandilli doğdu


Rasathanenin müdürlerinden Fatin Gökmen, 1933 yılında Ekvotaryal Dürbün’le. Kandilli, 1999 depreminden sonra sık sık ziyaret edilen bir yer oldu.

Kandilli’nin 140 yıllık tarihi, Karadeniz’de Fransız gemilerinin battığı 1868’e uzanıyor. Fransızlar istedi, rasathane kuruldu

İSTANBUL - Fransız gemileri Karadeniz’de battığında yıl 1868’di. Yaşanan büyük kayıp, Osmanlının bir eksikliğini de ortaya çıkarmıştı. Fransızlar, Osmanlı İmparatorluğu’na meteorolojik bir sistem kurulması gerektiğini söyleyince hava tahminlerini telgrafla belirli merkezlere ileten ve bugünkü Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün temelini oluşturan Rasathane-i Amire kuruldu. Çalışmalara bir dairerede başlayan, 31 Mart’ta tahrip edilen rasathane bugün 140 yaşında.
Rasathane-i Amire yolculuğuna Pera’daki ufak bir apartman dairesinde başladı. Beş kişilik kadrosuyla ısı ve basıncı ölçüyor, Paris’teki gözlemevine bilgileri yolluyordu. Gözlemler 74 metrelik Pera tepesinde yapılıyordu. Burası daha çok meteoroloji merkez bürosuydu. 1972 yılında yayınlanan gezegenler, kuyruklu yıldızlar, enlem tayini gibi konuların bahsedildiği astronomi takviminin de işaret ettiği gibi bir astronomi rasathanesi olmaya da çabalıyordu.
Kurulmasına Fransızların vesile olduğu rasathanenin ilk başkanı Osmanlı İmparatorluğu’nun telgraf şebekesini yenilemek için gelmiş olan Fransız mühendis Aristide Coumbary idi. Ekipte lisede öğretmenlik yapan matematikçi Emile Lacoin da vardı. Lacoin’nu öğrencisi olduğu söylenen ve bir dahi olarak kabul edilen Salih Zeki de birkaç yıl sonra rasathane müdürü olacaktı.

Padişah rasathane kapısında
Rasathaneninin depremle ilgili çalışmalar yapması ise 10 Haziran 1894’teki büyük İstanbul depremiyle başladı. II. Abdülhamit depremin ardından ilk kez rasathanenin kapısını çaldı. Ancak deprem hakkında bilgi edinilememesi, rasathanede depremle ilgili alet ve edavatın eksik olduğunu gösterdi. Böylece İtalya’dan sismograflar sipariş edildi. Sismografların kurulması içinse Roma Rasathanesi Deprem Müdürü Agamenno İstanbul’a davet edildi. Agamenno ‘Osmanlı Zelzele Servisi’ni kurdu.
Zaman içinde Pera’dan Maçka’ya taşınan rasathane, 1909 yılındaki 31 Mart ayaklanmasında büyük hasar aldı. Rasathane ve içindeki tüm aletler şeriatçı askerler tarafından tahrip edildi. 1910 yılında rasathane bugün hâlâ hizmet verdiği İcadiye Tepesi’nde yeniden kuruldu. Cumhuriyetle birlikte büyük gelişme yaşanan rasathane 1936 yılında Kandilli Rasathanesi, 1940’lı yıllarda ise ‘Kandilli Rasathanesi, Astronomi ve Jeofizik’ adını aldı. En önemli gelişme dönemine 1964’te kavuştuğu modern tesislerle girdi. 1982’de ise Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde bir enstitü haline geldi. Ancak Kandilli’nin tüm toplumda tanınması, 17 Ağustos 1999 Marmara depremiyle oldu. Afetin ardından tüm gözler rasathanenin televizyon ekranları aracılığıyla yaptığı açıklamalara çevrildi. Kandilli’nin o zamanki müdürü olan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’nın “Yeni deprem riski var, evlere girilmesin” uyarısıyla insanlar sokaklarda sabahladı, “Tehlike geçti” müjdesiyle evlerine döndü.