İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nin (APİKAM) düzenlediği ’İzmir’in İşgali ve Kuvay-i Milliye’ paneli yapıldı. Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş’ın yönettiği panele gazeteci-yazar Yaşar Aksoy, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Zeki Arıkan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Mehmetefendioğlu konuşma yaptı.

Sorbonne’da eğitim

Doç. Efendioğlu, Hasan Tahsin’in Osmanlı döneminin gizli örgütü olan, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurduğu Teşkilat-ı Mahsusa’nın istihbarat elemanı olduğunu belirtti. 1888 doğumlu Hasan Tahsin’in 1910 yılına kadar İstanbul’da olduğunu daha sonra bir grup arkadaşıyla birlikte Fransa’ya Sorbonne Üniversitesi’ne eğitime gittiğini söyleyen Mehmetefendioğlu şöyle devam etti: "Üniversiteyi bitirip bitirmediğiyle ilgili belgeye ulaşamadık. Bu dönemden itibaren pek çok ittihatçı arkadaşı gibi Osmanlı istihbaratında çalışmaya başladı. Büyük olasılıkla İttihatçıların muhalifleri izliyordu. Bu dönemlerde kendisi gibi Teşkilat-ı Mahsusa’ya çalışan Hasan Tahsin adlı bir başka kişinin kimlik bilgilerini kullanmaya başladı."

Buxton suikastı

Hasan Tahsin’in Balkan Komitesi adıyla kurdukları örgütte Osmanlı aleyhine çalışan İngiliz Buxton kardeşlere 15 Ekim 1914’te, Romanya Kralı Carol’un cenaze töreninde suikast girişiminde bulunduğunu açıklayan Mehmetefendioğlu, ancak Buxton kardeşlerin yaralı kurtulduğunu, Hasan Tahsin’in de tutuklandığını söyledi. Romenlerin Hasan Tahsin’in açık kimliğine bir türlü ulaşamadığını kaydeden Efendioğlu, şunları anlattı: "Buxton kardeşlerin arşivinden Hasan Tahsin’in sorgulama sırasında çekilmiş fotoğraf ve görüntülerinin 3 dakikalık kaydına ulaştım. Zarar görmüş görüntülerin sadece 35 saniyesini kurtarabildik. Hasan Tahsin 1916 yılında Almanya’nın Balkanlar’a girmesiyle Bükreş cezaevinden salıverildi. Önce İsviçre’ye giden Tahsin, 1918’de de yeni bir görevle İzmir’e geldi."

Bilinmeyen fotoğraflar

GERÇEK adı Osman Nevres olan Hasan Tahsin’in kardeşi Melek ve adını açıklamadığı nişanlısıyla çekilmiş fotoğrafı da panelde yer aldı. Doç. Mehmetefendioğlu, Hasan Tahsin’in Buxton kardeşlere düzenlenen suikasttan sonra Romen polisi tarafından sorgulanırken çekilmiş görüntülerini de gösterdi. Hasan Tahsin, bu dönemde ailesine Avrupa’nın hemen her ülkesinden 350’ye yakın kartpostalı göndermiş. Mehmetefendioğlu, detaylı araştırmayla elde ettiği fotoğrafları göstermesine rağmen Hasan Tahsin’in görüntülerini teknik aksaklık gerekçesiyle panelde gösteremedi. Görüntülerle ilgili telif endişesinin olduğu, bu nedenle de gösterimden vazgeçildiği öne sürüldü.