1. #1
    raltar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.Ağustos.2007
    Yaş
    53
    Mesajlar
    734


    II. İzzeddin Keykavus dönemi Türk Tarihi ve Türkiye Selçuklu Devleti Tarihi için önemli olayların yaşandığı bir dönem olmuştur. Moğollar'ın Anadolu'daki hakimiyeti II. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde yapılan Kösedağ Savaşı ile başlasa da Anadolu'da Moğollar'ın etkisi II. İzzeddin Keykavus döneminde ağır bir şekilde hissedilmiştir. Bu dönem çok karmaşık, ama bir o kadar da önemli olayların başlangıcı olmuştur. Biz bu dönem olaylarının daha iyi anlaşılabilmesi için maddeler halinde ele alarak incelemeyi uygun gördük. Maddeler halinde ele alıp incelediğimiz konuların çoğunun Türkiye Selçuklu tarihinde ilk veya tek olması, araştırdığımız dönemin siyası, sosyal ve ekonomik olaylarının ne kadar hızlı bir şekilde değiştiğini ortaya koyar. Bu açıdan incelediğimiz dönem Türkiye Selçuklu tarihi için bir dönüm noktasıdır.

    1) Moğolların tahakkümü artmış ve ilkdefa Türkiye Selçuklu hükümdarı Moğollar tarafından belirlenmiştir. Göyük Han izni olmadan seçilen ve yanına gelmeyen II. İzzeddin Keykavus'un tahttan inmesini, yerine kendi yanına gelerek bağlılığını bildiren IV. Rükneddin Kılıç Arslan'ın hükümdar olmasını emretti.

    2) Türkiye Selçuklu tarihinde ilk defa üç hükümdar birden tahta çıkmıştır. II. İzzeddin Keykavus, IV.Rükneddin Kılıç Arslan ve II. Alaeddin Keykubad, emirlerin ortak kararı ile, Konya'da saltanat tahtına beraber oturtuldular. Kapılarında beş nevbet çalındı. Üç kardeş adına para basılıp hutbe okutuldu, kitabelerde de isimleri beraber yazıldı. Böylece Türkiye Selçuklu tarihinde "Üç kardeşin ortak saltanatı" başlamış oldu.(l249)

    3) II. İzzeddin Keykiivus, Kösedağ savaşı sonrası Moğollara karşı tavır alan ve savaşan ilk ve tek Türkiye Selçuklu hükümdarı olmuştur. Sultan Hanı savaşı Kösedağ savaşı sonrası yapılan ilk savaştı. Bu savaşta IV.Rükneddin Kılıç Arslan Moğollar'ın yanında yer alıyordu. Türkiye Selçuklulan ve Moğollar arasında 14 Ekim 1256 tarihinde meydana gelen bu savaşta her iki taraftan büyük kayıplar verildi. Emir-i Ahur Fahreddin Arslandoğmuş'un taraf değiştirmesi ve diğer emirlerin de sultana küskün oldukları için isteksiz savaşmaları sonucu; Selçuklu ordusu Moğollar karşısında yenilip dağıldı. Bu savaşta II. İzzeddin Keykavus kardeşine karşı saltanat mücadelesi verirken Moğollara karşı da bağımsızlık mücadelesi veriyordu. II. İzzeddin Keykavus'un Anadolu'da Moğollara karşı başlattığı mücadele kendisinden sonra da devam etti.

    4) Hükümdarlar ve Devlet adamları devletin iç sorunlarını Moğollara götürerek çözümü onlardan beklemişlerdir. Bunu yaparken Moğollara yaranmayı ve onların emri ile makam mevki sahibi olmayı planlamışlardır.Bu şekilde büyük devlet memurları Moğollar tarafından atanmaya başlanmıştır. Göyük hanın huzuruna 1249 yılında çıkan Tercüman Bahaeddin Yusuf b. Nuh-i Erzincani, Sahip Şemseddin'i hana şikayet etmişti. 1258 yılında IV. Rükneddin Kılıç Arslan Hülagü'nun huzuruna çıkıp II. İzzeddin Keykavus'u ona şikayet etmişti.

    5) II. İzzeddin Keykavus döneminde ilk defa bir vezir (Şemseddin İsfahani) kendini hükümdar gibi görmüş ve öyle davranmıştır. Sahip Şemseddin, tamamen İranlılardan oluşan bir kadroyla, şahsına bağlı olarak kurduğu güçlü otorite yaklaşık iki yıl devam etmiştir. Bu iki yıl boyunca çocuk yaştaki hükümdar II. İzzeddin Keykavus tamamen göstermelik bir durumdaydı. Sahip, ülkenin hükümdarı gibi hareket ediyordu. Merasimlere katılışı ve halkın içinden geçişi sultanların törenlerinden gösterişliydi. Sahip iyice ileri giderek bazen de saltanat tacını başına takıyordu. O, ülkenin ismi konmayan sultanı olmuştu. Ülkenin her yanına namı yayılmıştı.

    6) Selçuklu tarihinde ilk defa bir vezir (Şemseddin İsfahani), ölen hükümdarın (II. Gıyaseddin Keyhüsrev) eşi ve baştaki hükümdarın (II.İzzeddin Keykavus) annesi (Berduliye Hatun) ile evlenme cesaretini göstermiştir. Sahip Şemseddin, şahsi otoritesinin önünde duracak güçlü devlet adamlarını birer birer ortadan kaldırmış, devlet içerisinde tek güç haline gelmişti. Sahip Şemseddin otoritesini artırmak ve sultana daha da yakın olmak için sultanın annesi Berduliye Harun ile evlendi. Sahip Şemseddin, bu nikahla Selçuklu hanedanına ortak olmayı düşünüyordu.Moğolların desteğini almış, devlet içerisinde tek güç olmuş ve çocuk yaştaki sultan yerine devleti yöneten ihtiraslı bir vezirin, kendini sultan ilan etmesi ancak hanedan ailesi ile yakınlık kurmasıyla mümkün olabilirdi.

    7) İznik Rum İmparatorluğu ile yakınlaşma olmuş ve askeri yardım alınmıştır.(l25?) II. İzzeddin Keykavus, Moğol komutanı Baycu ile 1256 yılında yaptığı Sultan Hanı savaşını kaybedince ilk başta Ladik'e sonra da hiç zaman kaybetmeden, askerleri, çocukları, hayvanları ve malları ile birlikte İznik İmparatoru Teodoras Laskaris'in ülkesine kaçtı. II. İzzeddin Keykavus, Sardies'te (Sart) bulunan II. Teodoras Laskaris'e sığınmadan önce ona bir elçi göndermiş ve Moğollara karşı kendisini korumasını istemişti. II. Teodoras Laskaris'in olumlu cevabı üzerine, Tripolis'te(Yeniköy) bulunan II. İzzeddin Keykavus, Sardies'e, imparatorun yanına kaçmıştı. Çağdaş Bizans tarihçisi Akropolites de Moğollara yenilen II.İzzeddin Keykavus'un, İznik Rum İmparatorundan yardım ve destek istediğini belirtir. Bizans Tarihçisi Bu yardımlaşmanın iki taraf içinde iyi olacağını vurgular.
    Başlıgıg yükündürtümüz,tizligig sökürtümüz / Başlıya başeğdirdik,dizliye diz çöktürdük.

  2. #2
    raltar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.Ağustos.2007
    Yaş
    53
    Mesajlar
    734

    Türkiye Selçuklu Devleti ile İznik Rum İmparatorluğu arasındaki bu yakınlaşmanın sebeplerini şu şekilde izah edebiliriz: İki devletinde zor şartlar içinde bulunması ve yardıma ihtiyaç duyması; İznik Rum İmparatorluğunun İstanbul' daki Latinlerle mücadelesi, Türkiye Selçuklularının da Moğollarla mücadelesi iki komşu devleti mecburi olarak yakınlaşmaya yitmiştir.
    Yapılan anlaşma ile İznik Rum Hükümdarı II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in tabileri arasında bulunuyor, ihtiyaç halinde SelçukluIara 400 mızraklı süvari ile 1200 asker göndermeyi vaat ediyordu. Böylece Moğol tehdidine karşı II. Gıyaseddin Keyhüsrev batı sınırından destek buluyor, İznik Rum İmparatoru da olabilecek bir Moğol saldırısına ve Latin tehdidine karşı doğu sınırını güvence altına almış oluyordu. Bu anlaşma ve yakınlaşma daha sonraki yıllarda II. İzzeddin Keykavus'un İznik Rum İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu ile yakın ilişki kurmasına zemin hazırlamıştır.

    8) İlk defa Türkiye Selçuklu hükümdarları II. İzzeddin Keykavus ve IV.Rükneddin Kılıç Arslan Moğol hanlarının huzuruna varıp onlara karşı tam ve koşulsuz bir itaat içerisinde olduklarını bildirmişlerdir.(1258) İki sultan,Hülagü'nun emri doğrultusunda ülke topraklarını aralarında paylaşarak anlaşmaya varmışlardı. Bu anlaşmaya razı olmalarına rağmen iki kardeş de tek başlarına iktidar olma arzusu taşıyorlardı. Hülagü'nün çağrısı üzerine yola çıkan sultanların asıl amacı; ülkeyi birleştirip, etraftarındaki çıkarcı devlet adamlarının da tahriki ile yönetime tek başlarına sahip olmaktı. Sultanlar, birbiri peşine Hülagü'nun yanına gitmek için yola çıktılar.
    Moğolların kendisine çok kızgın olduklarını bilen Sultan II. İzzeddin Keykavus, etrafındaki diğer büyük devlet adamları, büyük bir hazine ve hediye kervanı ile yola çıkmıştı.18 Sultan, bu hediyelerle kendini affettirmeyi düşünüyordu.
    Hülagü Han'ın, huzuruna ilk defa 6 Ağustos 1258 tarihinde gelen Sultan İzzeddin'e büyük ilgi gösterdiğini, ona şahlara layık ikram ve iltifatlarda bulunduğunu yerli kaynaklarımız İbn-i Bibi ve Aksarayi yazar. Bu büyük ilginin sebebi Moğolların ısrarlı çağrılarına rağmen kaçamak yollarla onları atlatan, Anadolu'daki Moğol askerleri ile savaşan ve Türkmenlerin Moğollara karşı verdiği savaşa öncülük eden, bir türlü dize gelmeyen bir sultanın bizzat huzura gelmesi idi. Hülagu, Mengü Kaan'ın payza ve yarlığını da Sultan İzzeddin'e vererek onu, büyük Kaan adına da bağışlandığını göstermiştir. Bu yarlığ aynı zamanda Sultan İzzeddin'in tek başına hükümdar olduğu anlamına da geliyordu.
    Sultan IV. Rükneddin Kılıç Arslan da Tuğracı Sahip ve Muineddin Pervane ile 10 Ağustos 1258 Çarşamba günü Hülagu'nun huzuruna geldi.Hülagu, Sultan IV. Rükneddin'e de büyük iltifatlarda bulundu. Her fırsatta Moğollara sadakatini arz eden ve Moğolların desteği ile iktidarı paylaşan sultanın, Moğollar yanında değeri tabii olarak büyüktü.

    9) Ülke toprakları ilk defa Moğollarca ikiye ayrılmıştır. (Kızılırmak sınır olmak üzere) Doğuda IV. Rükneddin Kılıç Arslan, batıda II. İzzeddin Keykavus hükümdar olmuştur.(1258)

    10) II. İzzeddin Keykavus başkent Konya'nın yanı sıra Kubadabad sarayında ve Antalya'da yaşamıştır.(l260) Sultan II. İzzeddin Keykavus Moğollarla yaptığı anlaşmaya güvenip kendini garanti altında hissedince,tekrar eski eğlence hayatına dönmüştür. Devletin içine düştüğü borç batağı ve Moğoııara ödenmesi gereken vergileri unutmuş, çevresindeki hoyrat grupla günü gün etme yoluna gitmiştir.

    11) II. İzzeddin Keykavus, IV. Rükneddin Kılıç Arslan ve Alıncak Noyan komutasındaki büyük orduya hazırlıksız yakalanmış ve çareyi kendisini güvende tutacağı Antalya'ya kaçmakta bulmuştur. Moğollarla artık hiçbir şekilde anlaşamayacağını anlayan sultan, çaresiz kalmıştır. Mısır Memlükleri hükümdarı Sultan Baybars, II. İzzeddin Keykavus'un, kardeşi IV. Rükneddin Kılıç Arslan ve onun destekçisi Moğollar tarafından sıkıştırıldığını, başkenti Konya'yı bırakarak Antalya'ya kaçtığını ve çaresiz durumda olduğunu haber almıştır. Sultan Baybars, bu haber üzerine, Sultan II. İzzeddin Keykavus'un yanına, Emir Saif al-Din al Kurzi ve Kadı Asil al-Din Kavaca İmam adlı iki elçi göndermiştir. Elçiler Sultan Baybars'ın, II.İzzeddin Keykavus'u Mısır'a kendi yanına davet ettiğini, sonrasında ülkesini geri alma ve tekrar hükümdar olma konusunda ona elinden gelen her türlü yardımı yapacağını, bildirmişlerdir. II. İzzeddin Keykavus, bu samimi davete rağmen Mısır'a gitmemiş, kendini davet ettirdiği Bizans'a gitmiş ve bu yanlış davranışının cezasını fazlasıyla görmüştür.

    12) Moğol baskısından korkan Bizans 1262'de destek olduğu ve koruması altına aldığı II. İzzeddin Keykavus'u hapsetmiş ve yanındakilere de işkence etmiştir. Böylece Bizans Devleti Moğol tehdidinden dolayı II.İzzeddin Keykavus'a karşı düşmanca tavır almıştır. Moğol baskısı ile İmparator Mihael Paleologos, daha önce kendine yardım eden eski dostu,sultan II. İzzeddin Keykavus'a düşman oldu. II. İzzeddin Keykavus'un adamlarına çok kötü muamele yapılmış, Emiri Ahur Uğurlu'nun gözüne mil çekilmiş, Ali Bahadır ve bir çok Müslüman öldürülmüştü. Dininden dönüp Hıristiyan olanları bağışlamışlardı. Dininden dönmeyenıerin bir kısmını da ölünceye kadar zindana atmışlardı.

    13) II. İzzeddin Keykavus ile birlikte Balkanlara geçen Türkmen toplulukları Balkanlarda Türk İslam kültürünün ilk temsilcileri olmuşlardır.(1263-1264) II. İzzeddin Keykavus ile Dobruca'ya göç eden Türkler o bölgeye daha önce gelmiş olan Türklerle birleşerek, önderleri olan "Keykavus" isminden dolayı Gagauz ismini almışlardır. Gagauzlar daha sonra Hıristiyanlaşmışlardır. Ancak II. İzzeddin Keykavus'un ardından Sarı Saltuk ile göçen Türklerin bir kısmı inançlarını korumuşlar ve Balkanlara da yaymışlardır.

    14) Sultan Baybars ile II. İzzeddin Keykavus (II. İzzeddin Keykavus Antalya'da iken) karşılıklı mektuplarla Hülagu'ya karşı ittifak kurmuşlardı.Bu mektuplaşma II. İzzeddin Keykavus İstanbul'a kaçtıktan sonra da devam etti. Memlük hükümdarı Sultan Baybars ile yeni Müslüman olan Altın Orda hükümdarı Berke Han da, Hülagu'ya karşı ittifak kurmuşlardı.

    Böylece Altın Orda, Memlükler ve II. İzzeddin Keykavus müttefik olmuşlardı. Kuzeye ve güneye hakim olan bu iki hükümdar,Anadolu yarımadasından da destek almak için, Bizans'ta bulunan II. İzzeddin Keykavus'u tekrar Türkiye Selçuklu Hükümdarı olması yolunda destekliyorIardı. Anadolu'nun mevcut hükümdarı IV. Rükneddin, ittifakın düşmanı olan Hülagu'ya tam bir teslimiyet içindeydi. Bizans ve İlhanlılara karşı bu yeni siyasi oluşumlar içerisinde, II. İzzeddin Keykavus çok ters bir şekilde düşman cephesinde kalmıştı. Altın Orda Devleti hükümdarı Berke Han 20.000 kişilik bir kuvveti Bizans'ın üstüne salmış ve II. İzzeddin Keykavus'u Bizans'ın elinden kurtarmıştır. (1264)

    15) II. İzzeddin Keykavus, Anadolu'dan İstanbul'a kaçtıktan sonra ülkesine geri dönüp tekrar Türkiye Selçuklu sultanı olmak için elinden gelen bütün çabayı sarf etmişti. Komşu ülkelerdeki siyasi dengelerin hızlıca değişmesi II. İzzeddin Keykavus'un planlarını bozmuştu. Bütün çalışmalarına rağmen Türkiye Selçuklu tahtını tekrar elde edememiştir. Ülkesinden uzak garip bir sultan olarak 18 yıllık gurbet hayatından sonra 1278-79 yılında Kefe'de ölmüştür.

    16) II. İzzeddin Keykavus'un Bizans'ta kalan oğulları Müslüman olarak yaşadı ise de torunları Hıristiyan olmuş, böylece Selçuklu hanedanının bir kolu ilk defa Hıristiyanlığı kabul etmiştir. II. İzzeddin Keykavus'un Karaferia'da kalan oğlu ve torunu Müslüman olarak yaşamış ve aynı yerde ölmüşlerdir. Onların çocukları Selanik'e taşındıktan sonra Bizans imparatorunun emri ile vaftiz edilmiş, Hıristiyan yapılmışlardır. II.İzzeddin Keykavus'un Bizans'ta kalan torunları "Sultan Paleologi" olarak adlandırılmıştır. Sultan Paleologi ailesi 14. yy.da Yunanistan'ın Vardar nehrinin batı kesiminde Veria bölgesine yerleştirilmişlerdir. Veria bölgesi halkı bunları sultanın oğulları olarak tanımışlar ve öyle davranmışlardır. II.İzzeddin Keykavus' un torunları olan Georgios Lizikos ve Michail Lizikos Bizans'ta önemli komutanlıklara gelmiştir. Diğer torunları da toprak sahibi asiller olarak yaşamışlardır.

    Sonuç; Türkiye Selçuklu Devleti'nin güçlü devlet teşkilatı ve ekonomik yapısı bütün bu olumsuzluklara rağmen ülke düzeninin tamamen kaybolmasına engel olmuştur. Bu dönemde yaşanan karışıklıkların ve ekonomik düzensizliğin zararları sonraki dönemlerde daha ağır hissedilmiştir. Bu açıdan II. İzzeddin Keykavus dönemine Türkiye Selçuklu Devleti tarihinin duraklama dönemİ dememiz doğru olur. II. İzzeddin Keykavus Moğollara karşı başlattığı bağımsızlık mücadelesi ile Anadolu'da Türkmen beyliklerine örnek olmuştur. II. İzzeddin Keykavus öncülüğünde Balkanlara göçen Müslüman Türkler de Balkanlarda Türk İslam varlığının öncüsü olmuşlardır.

    Mehmet Suat BAL
    “Türkiye Selçuklu Devleti Tarihinde Bir Dönüm Noktası; II. İzzeddin Keykavus Dönemi” makalesinden alıntıdır.
    Başlıgıg yükündürtümüz,tizligig sökürtümüz / Başlıya başeğdirdik,dizliye diz çöktürdük.

Benzer Konular

  1. I. İzzettin Keykavus Dönemi Ders Notu
    Konu Sahibi ilteriş Forum Türkiye Tarihi Ders Notları
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 24.Kasım.2014, 19:32
  2. Anadolu Selçuklu Devleti Dönemi Sanatı
    Konu Sahibi tarih.20 Forum Sanat Tarihi Ders Notları
    Cevap: 1
    Son Mesaj : 11.Aralık.2011, 20:53
  3. Türkiye Selçuklu kuruluş dönemi
    Konu Sahibi aynur Forum 6. Ünite: Türkiye Tarihi (11-13. Yüzyıl)
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 21.Eylül.2009, 00:33
  4. Türkiye Selçuklu Devleti ( Detaylı Konu)
    Konu Sahibi akalin Forum Türkiye Tarihi Ders Notları
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 15.Eylül.2009, 14:19
  5. Türkiye Selçuklu Devleti'ne Hükümdarlık Yapan Vezir; Şemseddin İsfahani
    Konu Sahibi ilteriş Forum Türkiye Tarihi Araştırmalar
    Cevap: 0
    Son Mesaj : 27.Nisan.2009, 23:46

Bu Konu için Etiketler

Giriş