İlk Türk Devletlerinde Hukuki Yapı

Türklerin konar göçer hayat tarzı hukuk sistemlerini nasıl etkilemiştir?


İlk Türklerde yazılı hukuk kuralları yoktu. Bunun yerine Töre adı verilen ve nesilden nesile aktarılan örf ve adetler vardı. Törede toplumun ve zamanın ihtiyaçlarına göre sürekli yenilikler ve düzenlemeler yapılırdı.

İlk Türk Devletlerinde Hukuk tablosu için lütfen tıklayınız.

Törenin değişmez hükümleri
a- adalet
b- iyilik
c- eşitlik
d- İnsanlık

Temsili Kurultay Resmi

Töre hükümleri kağanın teklifi ile Kurultay tarafından değiştirtebilirdi. Kağan dâhil herkes Töre hükümlerine uymak zorunda olup, bu da İlk Türklerde Kanun üstülüğüne kanıttır.

İlk Türkler adalete çok önem vermişlerdir. Dolayısıyla adalet teşkilatları kurmuşlardır. Türklerde adalet sisteminin en tepesinde kağan bulunurdu. Ölüm dah,l her türlü cezayı verebilirdi. Mahkemelere Yargu, hâkimlere de Yargan ya da yargucu (Yargıç) denirdi. Suçlar ağır ve hafif suçlar olarak ikiye ayrılmış olup, ağır suçların cezası ölümdü. Bu suçlar; Ordu ve savaştan kaçma, vatana ihanet (isyan), adam öldürmek ve barış zamanı kılıç çekme idi. Bunun yanında hafif suçlarda mala el koyma, özgürlük kısıtlama, para cezası gibi cezalar vardı.

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE UYGULANAN CEZALAR
• Dövme ve yaralama suçlarının cezası hayvanla ödenen tazminattan ibaretti.
• At veya madenden yapılmış şeylerin çalınması karşılığında suçlu, çaldığı eşyanın sayı ve değerinin on mislini öderdi.
• Ordudan kaçma, vatana ihanet, adam öldürme ve barış zamanında başkasına kılıç çekmenin cezası idamdı.
• Hayvan kaçıran hırsızın mallarına el konulur, aile fertlerinin hürriyetleri kısıtlanırdı.
• Ciddi bir tehlike olmadan ok ve yay kullanmak yasaktı.
• Hafif suçların işlenmesi karşılığında hapis cezası on günü aşmazdı.
• Bir kişi karşısındakinin bir yerini kırarsa ceza olarak atını verirdi.

İlk Türk devletlerinde hafif suçların karşılığında hapis cezalarının uzun süreli olmamasının nedenleri neler olabilir?

Yazılı vesikalar, Köktürkler ve özellikle Uygurlarda ilerlemiş bir hukuk sisteminin olduğunu göstermektedir. Bu vesikaların bir kısmı; nüfus sayımı, eşya ve para karşılığında ödenen vergilerle ilgili kamu hukukuna aittir. Diğerleri ise vasiyetname, evlat edinme, evlilik ve boşanmayla ilgili aile hukukuna ait vesikalardır.

Hukukta aile(Oguş) çok önemli idi. Oguş törenle yapılan bir evlilik ile kurulurdu. Çocuklar babanın velayetinde olup evlilik önemli idi. Evlenme ve boşanma kadın ve erkeğin karşılıklı rızası ile olurdu. Kız ve erkek tüm çocuklar mirastan pay alırdı. Fakat babası hayattayken babasından mal alarak evlenmiş erkek çocuklarla babasından çeyiz alarak evlenmiş kız çocuklarının anne ve babalarının mirasından pay alamayacakları esası kabul edilmişti.

Uygurlarda tüm ticari hükümler anlaşma şeklinde olurdu. Borçlar ve eşya hukuku gelişmişti. Hukuki belgeler belli bir usule göre düzenlenirdi.

Türkler uluslararası anlaşmalarına da özenle riayet ederdi. Ayrıca elçi dokunulmazlığı ve aman dileyene kılıç çekmeme vardı. Ganimet paylaşımı dahi hukuk çerçevesinde ve adil olurdu.