T
Çevrimdışı
tulayabakaymindiz
New member
Sevgili arkadaşlar sitede bulunan notlardan faydalanarak hazırlamaya çalıştım.
Paris Karış Konferansı ve Savaş Sonrası Antlaşmalar Ve Antlaşmaların Korunması Dönemi konusunu işlemediyseniz. İsterseniz ekleme veye çıkarma yapabilirsiniz. İnşallah faydalı olur.
I.Dünya Savaşının Sebepleri(1914-1918)
Savaşın Genel Nedenleri
1-Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan düşüncelerin hızla yayılması
2-Sanayi İnkılabı sonucunda gelişen sanayi, beraberinde hammadde ve Pazar ihtiyacını da ortaya çıkarmıştı. Hammadde ve Pazar ihtiyacı ise sömürgeci devletleri karşı karşıya getirdi. (savaşın ana sebebi)
3-Almanya ve İtalya’nın siyasi birliklerini kurmaları sonucunda Avrupa’nın siyasi dengesinin bozulması
4-Bloklar arası silahlanma yarışının hızlanması
Savaşın Özel Nedenleri
1-Almanya ile İngiltere arasında ortaya çıkan siyasi ve ekonomik rekabet
2-Fransa’nın Sedan Savaşı sonucunda Almanya’ya kaptırdığı Alses Loren bölgesini geri almak iste¬mesi
3-Boğazları ele geçirip sıcak denizlere inmek isteyen Rusya’nın Almanya ve Avusturya–Macaristan’ı etkisiz hale getirme düşüncesi.
4-Rusların Slavları birleştirme (Panslavizm) politikasının Avusturya-Macaristan’ı etkilemesi (Slav-Germen çatışması)
5-Rusya’nın Balkanlara yönelik politikasının Balkanlar üzerinden Orta Doğuya açılmak isteyen Almanya’yı tedirgin etmesi.
6-Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya’nın yeni sömürgeler ele geçirmek ve Akdeniz’de etkili olmak istemesi.
7-Dini ve kültürel yayılma yarışı
8-Hanedanlar arası mücadeleler
9-Avusturya-Macaristan Veliahtı’nın Bosna-Hersek ziyareti sırasında öldürülmesi savaşın başlaması için bir kıvılcım olmuştur.(savaşın başlamasını sağlayan olay)
İttifak Grubu(Bağlaşma)
1-Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
2-Almanya
3-İtalya( İtalya savaş başlamadan önce İttifak grubundaysa da savaş başladıktan sonra; Avusturya ile çıkarları çatıştığı, Almanya’dan beklediği başarıyı bulamadığı, isteklerine İtilaf bloğunda ulaşacağına inandığı ve Gizli Antlaşmalarla kendisine yapılan teklifleri cazip bulduğu için 1915’den itibaren İtilaf bloğuna geçmiştir.)
4-OsmanlıDevleti
5-Bulgaristan (Bulgaristan’ın savaşa girmesi ile Almanya ile Osmanlı arasında kara bağlantısı kurulmuştur.)
NOT: Balkan Savaşları Osmanlı ile Bulgaristan’ın I. Dünya Savaşına girmesinde etkili olan ortak sebeptir.
İtilaf (Anlaşma) Grubu
1-İngiltere
2-Fransa
3-Rusya
4-İtalya
5-Japonya
6-Sırbistan( Savaştan sonra Yugoslavya’nın çatısı altında siyasi varlığı sona erdi)
7-Romanya( Rusya’nın baskıları ve Avusturya topraklarındaki emellerinin bir sonucu olarak savaşa girdi)
8-Belçika(Almanya’nın Fransa’ya saldırırken Belçika üzerinden geçmesi, Belçika’yı savaşın içine çekti.)
9-Karadağ (Savaştan sonra Yugoslavya çatısı altında siyasi varlığı sona erdi.)
10-Yunanistan (Savaşın başlangıcında, gidişatında ve sonucunda önemli bir etkisi olmayan Yunanistan; savaşa en son katılan devlettir.)
11-Portekiz
12-ABD(ABD Almanya’nın ticaret ve yolcu gemilerini batırması ve ABD ile arasında gerginlik bulunan Meksika ile işbirliği yapması üzerine 2 Nisan 1917’de savaşa katıldı. ABD'’in savaşa girmesiyle savaşın dengesi itilaf lehine bir şekil aldı. Savaşın başlangıcında etkili olmayan ABD savaşın sonu¬cunda etkili olmuştur. ABD savaşa girerken Wilson Prensiplerini yayınladı. ABD’nin savaşa girmesi savaşın süresinin kısalma¬sında, savaşın İtilaf Devletleri lehine sonuçlanmasında, Rusya’nın savaştan çekilmesinden dolayı oluşan boşluğun doldurulmasında etkili oldu. ABD savaşa girmekle tarafsızlık politikasını da bozmuş oldu.)
13-Brezilya
Ateşkeş antlaşmasından hemen sonra barışın sürekliliğini sağlamak amacıyla yapılan Paris Barış Konferansıns 32 devlet katılmış ancak Osmanlı devleti davet edilmemiştir.Konferansta görüşülen konular ve alınan kararlar:
1-Osmanlı Devleti’nin paylaşımı
2-Avrupanın sorunları,sınırların yeniden belirlenmesi
Konferansın kararlarına hakim olan devletler ise; İngiltere, Fransa, ABD ve İtalya idi. Bu devletlerin başbakan ve dışışişleri bakanlarından oluşan bir "Büyük Dörtlü" kuruldu. Fakat konseye en çok İngiltere ve Fransa hakim oldu. Konseye bizzat katılan Wilson'un temel düşüncesi, uluslararası ilişkilerde barışı ve güvenliği sağlayacak ve onu sürekli kılacak bir Milletler Cemiyeti'nin kurulmasıydı. Buna karşı İngiltere ve Fransa'nın düşüncesi ise, barıştan çok barış düzeninde kendi milli menfaatlerinin en iyi şekilde gerçekleşmesini sağlayacak durum ve şartların oluşturulmasına yönelikti. Özellikle Fransa'nın amacı; Almanya'nın her yönüyle etkisiz hale getirilmesini sağlamaktır, ingiltere; Alman donanmasını ortadan kaldırmayı ve Almanya'nın Avrupa'nın statükosunu tekrar bozmasını önleyecek tedbirleri almayı istiyordu. İtalya, konferansta fazla dikkate alınmadı ve etkili olamadı.
Konferans sonunda ,itilaf devletleri sömürgecilik anlayışı yerine “Manda ve Himaye”sistemini ortaya atmışlardır.
En fazla tartışılan mesele Osmanlı ile imzalanacak olan antlaşma olmasına rağmen;aralarında çıkar çatışmasına düşen galipler Osmanlı ile imzalanacak olan antlaşmayı karara bağlayamamışlardır.
Batı Anadolu’nun kendisine bırakılması için çaba harcayan Yunanistan konferansa Batı Anadolu’da Rumların çoğunlukta olduğunu gösteren ve İzmir civarında Rumların Türkler tarafından katledildiğini ileri süren sahte raporlar ile geldi. Güçlü bir İtalya’nın Batı Anadolu’da varlığını istemeyen İngiltere Yunanistan’ın verdiği sahte raporları kullanarak İzmir ve civarının Yunanistan tarafından işgal edilmesini Konferansa kabul ettirdi. İtalya ise bu durumdan dolayı konferansı terk etti. İtilaf devletleri arasında ilk çatlak oluştu.
Uluslararası barışın korunması ve sorunların ortaklaşa görüşülmesi için Milletler Cemiyeti’nin kurulmasına karar verilmiştir.
I.Dünya Savaşı’nda yenilen devletlerle yapılacak barış antlaşmalarını esasları belirlenmiştir.
Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulması kararlaştırılmıştır.
Arap yarım adasını,Filisti’ni Suriye’yi ve Irak’ımanda sistemi ile yönetecek bir devletin tayin edilmesi kabul edilmiştir.
!!!!!!!!!!! onferans sonunda umduğunu bulmayan ABD MONROE DOKTRİNİ ‘ne Avrupa siyasetinden çekilmiştir.
ETKİNLİK ÇALIŞMASI 2:
Yeni Sınırlar: Birinci Dünya Savaşı sonrası antlaşmaların toprak hükümlerini gösteren bir harita çalışması yapılır. Savaş öncesi ve sonrası durum tartışılır.
1-Versailles(Versay) (28 Haziran 1919)
Versay Antlaşması Almanya ile imzalanmıştır.
Bazı Maddeleri:
1-Almanya Alses bölgesi ve Saar bölgesini Fransa’ya; deniz aşırı bölgelerini İngiltere, Fransa, Belçika ve Japonya’ya bıraktı.
2-Danzig serbest bölge olarak kabul edildi.
3-Almanya Avusturya ile birleşmemeyi garanti etti.
4-Almanya Yugoslavya ve Çekoslovakya’yı tanıdı.
5-Askerlik mecburi olmaktan çıkarıldı
6-Kiel Kanalı ve Alman nehirleri uluslararası hale getirildi.
7-Almanya ekonomik yükümlülüklere uyacağını ve savaş tazminatını vereceğini kabul etti.
Önemi:
1-İngiltere en güçlü rakibinden kurtuldu
2-Almanya uzun süre savaşamayacak hale getirildi
3-Antlaşma hükümlerini uygun bulmayan Almanya II. Dünya Savaşının çıkmasında etkili oldu
4-Alman sömürgeleri İngiltere, Fransa, Belçika ve Japonya arasında paylaşıldı.
2-Saınt Germaın (10 Eylül 1919)
Bu antlaşma Avusturya ile imzalanmıştır.
Bazı Maddeleri:
1-Avusturya Macaristan, Yugoslavya ve Çekoslovakya’yı tanıdı
2-Almanya ile birleşmemeyi garanti etti
3-Malubiyetin gerektirdiği yükümlülükleri kabul etti.
NOT: Avusturya’nın denizle bağlantısı kesildi.
3-Neuilly Antlaşması (27 Kasım 1917)
Bu antlaşma Bulgaristan ile imzalanmıştır.
Bazı maddeleri:
1-Bulgaristan Gümülcine ve Dedeağaç’ı Yunanistan’a; Dobruca’yı Romanya’ya bıraktı.
2-Malubiyetin getirdiği yükümlülükleri kabul etti.
3-Ordu 25.000 ile sınırlandırıldı.
NOT: Bulgaristan’ın Ege ile bağlantısı kesildi.
4-Trianon (Triyanon)Antlaşması (6 Haziran 1920)
Macaristan’daki rejim değişikliği nedeniyle bu antlaşmanın imzalanması gecikmiştir. Macaristan bu antlaşma ile bağımsız bir devlet olarak tanınmakla beraber denize çıkışı olmayan küçük bir devlet haline gelmiştir.
NOT: Macaristan’a malüb devlet muamelesi yapılmıştır.
Barış Antlaşmalarının Özellikleri:
1-Yeni devletler kuruldu
2-Askeri ve ekonomik sınırlamalar getirildi
3-Sınırlar değiştirildi.
Brest Litovsk Antlaşması(3 Aralık 1918)
Rusya Kafkas cephesini terk ederek Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’ya geri verdi.
1c-Önemi:
1-Kafkas, Galiçya, Makedonya ve Romanya cephesi kapandı
2-Berlin Antlaşması ile kaybedilen Elviye-i Selase Rusya’dan geri alındı
3-Osmanlı askerî yönden rahatladı
4-İtilaf bloğu sarsıldı.
Açıklamalar:
1-Brest-Litowsk Antlaşmasını İtilaf Devletleri onaylamadı.
2-Ruslar Kafkaslardan çekilince; Gümrü civarında, İngilizlerin desteğiyle Ermeni Devleti kuruldu.
3-Türkler antlaşmadan sonra geçici olarak Hazar’a kadar ilerlemiştir.
4-Ruslar Elviye-i Selase’de plebisit yapılmasını istemiştir.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1918′de, İttifak Devletleri ile Ukrayna Cumhuriyeti ve Sovyet Rusya arasında Brest-Litovsk’ta imzalanan antlaşma. Barış görüşmeleri, Sovyet hükûmetinin isteği üzerine başladı. Görüşmelerden uzun süre bir sonuç alınmadı. Görüşmeler kesilince Almanlar saldırıya geçtiler. Bunun üzerine Ruslar görüşmelere yeniden başlamak zorunda kaldılar.
Bu antlaşmalara göre Sovyet hükûmeti 3 Mart 1918′de Ukrayna, Polonya ve Baltık topraklarıyla Finlândiya’dan çıkmayı kabul ediyor ve 1878 yılında ele geçirdiği Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı İmparatorluğu’na geri veriyordu. Antlaşma, 15 Mart 1918′de Sovyet Kongresi tarafından onaylandı. Ukrayna ve Rusya ile ilgili antlaşmaların her ikisi de Almanya’nın İtilâf Devletleri ile imzalamak zorunda kaldığı 11 Kasım 1918 tarihli ateşkes antlaşmasıyla yürürlükten kalktı.
ANTLAŞMALARIN KORUNMASI DÖNEMİ[/b]
Avrupa’da I,Dünya Savaşı’ndan sonra İttifak Devletleri’ne imzalatılan antlaşmalar kalıcı ve gerçek bir barış sağlamadı.hatta İttifak devletlerine zorla dikte ettirilen bu antlaşmalar Avrupa’da siyasal karmaşanın artmasına yol açtı.
Ağır koşullu antlaşmalara maruz kalan ittifak devletleri bu antlaşmaların koşularının değişmesinin gerekli olduğu inancındaydılar.Örneğin Almanya savaş sonrasında Versay antlaşmasından kurtulmak için büyük çaba sarf etmiştir. Alında Savaş sonrası Avrupa’da İttifak devletleri dışında kalan devletlerin de sorunları arttı. eni Siyasi ,asker, ve ekonomik gelişmeler devletlerin politikalarını yeniden gözden geçirmelerine yol açtı.Savaş sonrasında galip devletlerden FRANSA:savaşta elde ettiği çıkarları korumak.İNGİLTERE:ekonomik kayıplarını gidermek,İTALYA:amacına ulaşamadığından yeni çıkarlar elde etmek amacındaydı.ABD ve SSCB ise Avrupa siyasetinden büyük ölçüde uzaklaşmışlardı.Böylesi bir atmosferde büyük devletler dünya barışının sürekliliğini sağlamak için çalışmaları hızlandırdılar.Bu çalışmalar sonucunda şu gelişmeler yaşandı:
1-Milletler Cemiyeti(Cemiyet-i Akvam):uluslar arası barışı sağlamak ve güvenliği korumak amacıyla İtilaf Devletleri Milletler Cemiyeti’nin kurulmasını kararlaştırdılar.(28 Nisan 1919)10 Haziran 1919’da Londar’da çalşımalar başlayan Milletler Cemiyeti 10 Ocak 1920 de resmen kuruldu.Bu cemiyetin merkezi Cenevre olarak belirlendi.Asıl amacı ulusalararası barışı korumak olan kuruluş yazık ki büyük devletlerin çıkarlarını korumak pahasına ilkelerinde ödün verdi.Sınır gibi,azınlık gibi konularda ezilen uluslardan yana tavır takınacağına ,büyük devletlerin organı gibi faaliyet gösterdi.Bu durum uluslar arası bir cemiyetin güvenirliğini yitirmesine sebep olmuştur.
2-Locarno Antlaşması:Alsas-Loren bölgesi yüzünden xıx.yy.da savaşan Fransa 1925 yılına gelindiğinde Almanya’ya olan güvensizliğini gerekçe göstererek yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu bildirdi.Milletler cemiyeti daimi üyesi olan Fransa’nın bu çağrısı üzerine Fransa ile çoğu sınır komşusu olan Almanya,Belçika,Yugoslavya,Polonya ve İngiltere arasında bir antlaşma imzalandı.(1 Aralık 1925)Bu antlaşma ile ülkeler arasındaki sorunları barış yoluyla çözümlenmesi ,antlaşmazlıklarda milletler Cemiyeti’nin hakem olması karalaştırıldı.
3-Kellogg Paktı: Kellogg Paktı barışın sürekliliğini sağlamak ,devletlerarası ilişkilerde zor kullanmayı ,askeri mücadeleyi önlemek amacıyla 27 Ağustos 1925’de imzalandı.ABD, İngiltere,Almanya ,Japonya ,çekoslavakya ve Belçika gibi devletler Paris’te bir araya gelerek bu paktın oluşmasını sağlamışlardır.
ETKİNLİK ÇALIŞMASI 3
Yalnızlık Politikası/Monroe Doktrini: ABD’nin dış politikası hakkında araştırma yapılarak savaş öncesi ve sonrasındaki tutumu
a. Elde ettikleri ve sürdürdükleri özgür ve bağımsız durumları ile Amerika Kıt'aları bundan böyle Avrupa devletlerinden herhangi birinin kolonileştirme isteklerine konu olamaz.
b. Kutsal İttifak Devletleri'nin siyasal sistemi Amerika'nınkinden tamamen farklıdır. Kendi sistemlerini bu yarım kürenin herhangi bir yerinde yaymak için yapacakları herhangi bir girişimi barış ve güvenliğimiz için tehlikeli görürüz.
c. Avrupa ülkelerinin herhangi birinin mevcut kolonilerine, ya da ona tabi olan bölgelere hiç müdahale etmedik ve etmeyeceğiz.
d. Avrupa devletlerinin kendilerini ilgilendiren sorunlar yüzünden yaptıkları savaşlarda hiçbir zaman taraf tutmadık ve böyle bir davranış siyasetimize de uymaz. "
Monroe Doktrini Amerikan siyasetinin adeta değişmeyen Anayasası olmuş ve bu nedenledir ki Birinci Dünya Savaşı'na dahi Almanya tarafından güvenliğinin yakın bir şekilde tehlikede olduğunu gördüğü için girmiştir. Ancak, Amerika, bu savaşa bir ortak olarak değil, taraf olarak katılmış ve savaştan çekilme hakkını daima muhafaza etmiştir.
Keza, Monroe Doktrini dünya politikasında Birleşik Devletler'in siyasetini açıklığa kavuştururken bu ilkelerden sapma temayülü gösteren liderlerine müsamaha göstermemiştir. Nitekim, Başkan Wilson, Birinci Dünya Savaşı'nı sona erdiren antlaşmaları ve özellikle de Versay Antlaşması'nı ve ona bağlı Milletler Cemiyeti Paktı'nı Amerikan halkına kabul ettirebilmek için yoğun bir çaba göstermiştir. Bu amaçla; 22 günde 8. 000 mil yol katederek ve 37 söylev vererek Amerikan kamuoyunu ikna etmek istemiş, ancak buna muvaffak olamamıştır. Hatta bu geziler sırasında felç olmuştur. Tüm bu gayretlere rağmen Amerikan Senatosu, Versay Antlaşmasını ve Milletler Cemiyeti Paktı'nı onaylamamıştır. Bu iki belge için Senato'da Kasım 1919, Ocak 1920 ve Mart 1920'de üç defa oylama yapılmış, lakin hiç birinde tasdik için yeterli oy çoğunluğu sağlanamamıştır. Bu sonuç; hasta durumda olan Wilson'ı çok üzmüş ve "Şimdi onlar ne kaybettiklerini acı bir tecrübe ile öğreneceklerdir. Dünyanın liderliğini kazanmak için elimize bir fırsat geçmişti. Fakat bu fırsatı kaybettik ve yakında bu kaybın nasıl bir trajedi olduğunu göreceğiz. " diyerek endişelerin ifade etmiştir.
Amerikan halkı, 1920 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Birinci Dünya Savaşı'na damgasını vuran ve açıkladığı 14 prensip ile tüm dünyanın dikkatim üzerinde toplayan Wilson'ın yerine Monreo Doktrini'ni savunan Cumhuriyetçilerin adayı Warren G. Harding'i Başkanlığa seçerek Wilson politikası yerine muhafazakar politikayı tercih etmiştir.
Monreo Doktrini'nde olduğu gibi, Versay'dan sonra da Amerika, Milletler Cemiyeti ve Avrupa ile ilgisini tamamen kesmemekle birlikte, Latin Amerika ve Uzak Doğu ile daha fazla ilgilendi. Bu dönemde Avrupa'nın Uzak Doğu ile ilgisi azalırken Japonya yeni bir güç olarak bölgede etkin rol almaya başladı. Dolayısıyla Japonya Amerika için bir rakip ülke ve endişe konusu oldu. 1922 Washington Konferansı ile Japon deniz gücünün sınırlanmasında, bu durum önemli bir faktör oluşturdu. Bununla birlikte, Uzak Doğu'da Japonya ile Birleşik Amerika arasında sürtüşme ve çatışmalar 1931 yılından itibaren yeni bir boyut kazandı.
Paris Karış Konferansı ve Savaş Sonrası Antlaşmalar Ve Antlaşmaların Korunması Dönemi konusunu işlemediyseniz. İsterseniz ekleme veye çıkarma yapabilirsiniz. İnşallah faydalı olur.
1.Ünite: 20. YY. BAŞLARINDA DÜNYA
Paris Karış Konferansı ve Savaş Sonrası Antlaşmalar Ve Antlaşmaların Korunması Dönemi
I.Dünya Savaşının Sebepleri(1914-1918)
Savaşın Genel Nedenleri
1-Fransız İhtilali sonucunda ortaya çıkan düşüncelerin hızla yayılması
2-Sanayi İnkılabı sonucunda gelişen sanayi, beraberinde hammadde ve Pazar ihtiyacını da ortaya çıkarmıştı. Hammadde ve Pazar ihtiyacı ise sömürgeci devletleri karşı karşıya getirdi. (savaşın ana sebebi)
3-Almanya ve İtalya’nın siyasi birliklerini kurmaları sonucunda Avrupa’nın siyasi dengesinin bozulması
4-Bloklar arası silahlanma yarışının hızlanması
Savaşın Özel Nedenleri
1-Almanya ile İngiltere arasında ortaya çıkan siyasi ve ekonomik rekabet
2-Fransa’nın Sedan Savaşı sonucunda Almanya’ya kaptırdığı Alses Loren bölgesini geri almak iste¬mesi
3-Boğazları ele geçirip sıcak denizlere inmek isteyen Rusya’nın Almanya ve Avusturya–Macaristan’ı etkisiz hale getirme düşüncesi.
4-Rusların Slavları birleştirme (Panslavizm) politikasının Avusturya-Macaristan’ı etkilemesi (Slav-Germen çatışması)
5-Rusya’nın Balkanlara yönelik politikasının Balkanlar üzerinden Orta Doğuya açılmak isteyen Almanya’yı tedirgin etmesi.
6-Siyasi birliğini geç tamamlayan İtalya’nın yeni sömürgeler ele geçirmek ve Akdeniz’de etkili olmak istemesi.
7-Dini ve kültürel yayılma yarışı
8-Hanedanlar arası mücadeleler
9-Avusturya-Macaristan Veliahtı’nın Bosna-Hersek ziyareti sırasında öldürülmesi savaşın başlaması için bir kıvılcım olmuştur.(savaşın başlamasını sağlayan olay)
İttifak Grubu(Bağlaşma)
1-Avusturya-Macaristan İmparatorluğu
2-Almanya
3-İtalya( İtalya savaş başlamadan önce İttifak grubundaysa da savaş başladıktan sonra; Avusturya ile çıkarları çatıştığı, Almanya’dan beklediği başarıyı bulamadığı, isteklerine İtilaf bloğunda ulaşacağına inandığı ve Gizli Antlaşmalarla kendisine yapılan teklifleri cazip bulduğu için 1915’den itibaren İtilaf bloğuna geçmiştir.)
4-OsmanlıDevleti
5-Bulgaristan (Bulgaristan’ın savaşa girmesi ile Almanya ile Osmanlı arasında kara bağlantısı kurulmuştur.)
NOT: Balkan Savaşları Osmanlı ile Bulgaristan’ın I. Dünya Savaşına girmesinde etkili olan ortak sebeptir.
İtilaf (Anlaşma) Grubu
1-İngiltere
2-Fransa
3-Rusya
4-İtalya
5-Japonya
6-Sırbistan( Savaştan sonra Yugoslavya’nın çatısı altında siyasi varlığı sona erdi)
7-Romanya( Rusya’nın baskıları ve Avusturya topraklarındaki emellerinin bir sonucu olarak savaşa girdi)
8-Belçika(Almanya’nın Fransa’ya saldırırken Belçika üzerinden geçmesi, Belçika’yı savaşın içine çekti.)
9-Karadağ (Savaştan sonra Yugoslavya çatısı altında siyasi varlığı sona erdi.)
10-Yunanistan (Savaşın başlangıcında, gidişatında ve sonucunda önemli bir etkisi olmayan Yunanistan; savaşa en son katılan devlettir.)
11-Portekiz
12-ABD(ABD Almanya’nın ticaret ve yolcu gemilerini batırması ve ABD ile arasında gerginlik bulunan Meksika ile işbirliği yapması üzerine 2 Nisan 1917’de savaşa katıldı. ABD'’in savaşa girmesiyle savaşın dengesi itilaf lehine bir şekil aldı. Savaşın başlangıcında etkili olmayan ABD savaşın sonu¬cunda etkili olmuştur. ABD savaşa girerken Wilson Prensiplerini yayınladı. ABD’nin savaşa girmesi savaşın süresinin kısalma¬sında, savaşın İtilaf Devletleri lehine sonuçlanmasında, Rusya’nın savaştan çekilmesinden dolayı oluşan boşluğun doldurulmasında etkili oldu. ABD savaşa girmekle tarafsızlık politikasını da bozmuş oldu.)
13-Brezilya
PARİS BARIŞ KONFERANSI (18 Ocak 1919)
Ateşkeş antlaşmasından hemen sonra barışın sürekliliğini sağlamak amacıyla yapılan Paris Barış Konferansıns 32 devlet katılmış ancak Osmanlı devleti davet edilmemiştir.Konferansta görüşülen konular ve alınan kararlar:
1-Osmanlı Devleti’nin paylaşımı
2-Avrupanın sorunları,sınırların yeniden belirlenmesi
Konferansın kararlarına hakim olan devletler ise; İngiltere, Fransa, ABD ve İtalya idi. Bu devletlerin başbakan ve dışışişleri bakanlarından oluşan bir "Büyük Dörtlü" kuruldu. Fakat konseye en çok İngiltere ve Fransa hakim oldu. Konseye bizzat katılan Wilson'un temel düşüncesi, uluslararası ilişkilerde barışı ve güvenliği sağlayacak ve onu sürekli kılacak bir Milletler Cemiyeti'nin kurulmasıydı. Buna karşı İngiltere ve Fransa'nın düşüncesi ise, barıştan çok barış düzeninde kendi milli menfaatlerinin en iyi şekilde gerçekleşmesini sağlayacak durum ve şartların oluşturulmasına yönelikti. Özellikle Fransa'nın amacı; Almanya'nın her yönüyle etkisiz hale getirilmesini sağlamaktır, ingiltere; Alman donanmasını ortadan kaldırmayı ve Almanya'nın Avrupa'nın statükosunu tekrar bozmasını önleyecek tedbirleri almayı istiyordu. İtalya, konferansta fazla dikkate alınmadı ve etkili olamadı.
Konferans sonunda ,itilaf devletleri sömürgecilik anlayışı yerine “Manda ve Himaye”sistemini ortaya atmışlardır.
En fazla tartışılan mesele Osmanlı ile imzalanacak olan antlaşma olmasına rağmen;aralarında çıkar çatışmasına düşen galipler Osmanlı ile imzalanacak olan antlaşmayı karara bağlayamamışlardır.
Batı Anadolu’nun kendisine bırakılması için çaba harcayan Yunanistan konferansa Batı Anadolu’da Rumların çoğunlukta olduğunu gösteren ve İzmir civarında Rumların Türkler tarafından katledildiğini ileri süren sahte raporlar ile geldi. Güçlü bir İtalya’nın Batı Anadolu’da varlığını istemeyen İngiltere Yunanistan’ın verdiği sahte raporları kullanarak İzmir ve civarının Yunanistan tarafından işgal edilmesini Konferansa kabul ettirdi. İtalya ise bu durumdan dolayı konferansı terk etti. İtilaf devletleri arasında ilk çatlak oluştu.
Uluslararası barışın korunması ve sorunların ortaklaşa görüşülmesi için Milletler Cemiyeti’nin kurulmasına karar verilmiştir.
I.Dünya Savaşı’nda yenilen devletlerle yapılacak barış antlaşmalarını esasları belirlenmiştir.
Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti kurulması kararlaştırılmıştır.
Arap yarım adasını,Filisti’ni Suriye’yi ve Irak’ımanda sistemi ile yönetecek bir devletin tayin edilmesi kabul edilmiştir.
!!!!!!!!!!! onferans sonunda umduğunu bulmayan ABD MONROE DOKTRİNİ ‘ne Avrupa siyasetinden çekilmiştir.
ETKİNLİK ÇALIŞMASI 2:
Yeni Sınırlar: Birinci Dünya Savaşı sonrası antlaşmaların toprak hükümlerini gösteren bir harita çalışması yapılır. Savaş öncesi ve sonrası durum tartışılır.
Barış Antlaşmaları
1-Versailles(Versay) (28 Haziran 1919)
Versay Antlaşması Almanya ile imzalanmıştır.
Bazı Maddeleri:
1-Almanya Alses bölgesi ve Saar bölgesini Fransa’ya; deniz aşırı bölgelerini İngiltere, Fransa, Belçika ve Japonya’ya bıraktı.
2-Danzig serbest bölge olarak kabul edildi.
3-Almanya Avusturya ile birleşmemeyi garanti etti.
4-Almanya Yugoslavya ve Çekoslovakya’yı tanıdı.
5-Askerlik mecburi olmaktan çıkarıldı
6-Kiel Kanalı ve Alman nehirleri uluslararası hale getirildi.
7-Almanya ekonomik yükümlülüklere uyacağını ve savaş tazminatını vereceğini kabul etti.
Önemi:
1-İngiltere en güçlü rakibinden kurtuldu
2-Almanya uzun süre savaşamayacak hale getirildi
3-Antlaşma hükümlerini uygun bulmayan Almanya II. Dünya Savaşının çıkmasında etkili oldu
4-Alman sömürgeleri İngiltere, Fransa, Belçika ve Japonya arasında paylaşıldı.
2-Saınt Germaın (10 Eylül 1919)
Bu antlaşma Avusturya ile imzalanmıştır.
Bazı Maddeleri:
1-Avusturya Macaristan, Yugoslavya ve Çekoslovakya’yı tanıdı
2-Almanya ile birleşmemeyi garanti etti
3-Malubiyetin gerektirdiği yükümlülükleri kabul etti.
NOT: Avusturya’nın denizle bağlantısı kesildi.
3-Neuilly Antlaşması (27 Kasım 1917)
Bu antlaşma Bulgaristan ile imzalanmıştır.
Bazı maddeleri:
1-Bulgaristan Gümülcine ve Dedeağaç’ı Yunanistan’a; Dobruca’yı Romanya’ya bıraktı.
2-Malubiyetin getirdiği yükümlülükleri kabul etti.
3-Ordu 25.000 ile sınırlandırıldı.
NOT: Bulgaristan’ın Ege ile bağlantısı kesildi.
4-Trianon (Triyanon)Antlaşması (6 Haziran 1920)
Macaristan’daki rejim değişikliği nedeniyle bu antlaşmanın imzalanması gecikmiştir. Macaristan bu antlaşma ile bağımsız bir devlet olarak tanınmakla beraber denize çıkışı olmayan küçük bir devlet haline gelmiştir.
NOT: Macaristan’a malüb devlet muamelesi yapılmıştır.
Barış Antlaşmalarının Özellikleri:
1-Yeni devletler kuruldu
2-Askeri ve ekonomik sınırlamalar getirildi
3-Sınırlar değiştirildi.
Brest Litovsk Antlaşması(3 Aralık 1918)
Rusya Kafkas cephesini terk ederek Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’ya geri verdi.
1c-Önemi:
1-Kafkas, Galiçya, Makedonya ve Romanya cephesi kapandı
2-Berlin Antlaşması ile kaybedilen Elviye-i Selase Rusya’dan geri alındı
3-Osmanlı askerî yönden rahatladı
4-İtilaf bloğu sarsıldı.
Açıklamalar:
1-Brest-Litowsk Antlaşmasını İtilaf Devletleri onaylamadı.
2-Ruslar Kafkaslardan çekilince; Gümrü civarında, İngilizlerin desteğiyle Ermeni Devleti kuruldu.
3-Türkler antlaşmadan sonra geçici olarak Hazar’a kadar ilerlemiştir.
4-Ruslar Elviye-i Selase’de plebisit yapılmasını istemiştir.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1918′de, İttifak Devletleri ile Ukrayna Cumhuriyeti ve Sovyet Rusya arasında Brest-Litovsk’ta imzalanan antlaşma. Barış görüşmeleri, Sovyet hükûmetinin isteği üzerine başladı. Görüşmelerden uzun süre bir sonuç alınmadı. Görüşmeler kesilince Almanlar saldırıya geçtiler. Bunun üzerine Ruslar görüşmelere yeniden başlamak zorunda kaldılar.
Bu antlaşmalara göre Sovyet hükûmeti 3 Mart 1918′de Ukrayna, Polonya ve Baltık topraklarıyla Finlândiya’dan çıkmayı kabul ediyor ve 1878 yılında ele geçirdiği Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı İmparatorluğu’na geri veriyordu. Antlaşma, 15 Mart 1918′de Sovyet Kongresi tarafından onaylandı. Ukrayna ve Rusya ile ilgili antlaşmaların her ikisi de Almanya’nın İtilâf Devletleri ile imzalamak zorunda kaldığı 11 Kasım 1918 tarihli ateşkes antlaşmasıyla yürürlükten kalktı.
ANTLAŞMALARIN KORUNMASI DÖNEMİ[/b]
Avrupa’da I,Dünya Savaşı’ndan sonra İttifak Devletleri’ne imzalatılan antlaşmalar kalıcı ve gerçek bir barış sağlamadı.hatta İttifak devletlerine zorla dikte ettirilen bu antlaşmalar Avrupa’da siyasal karmaşanın artmasına yol açtı.
Ağır koşullu antlaşmalara maruz kalan ittifak devletleri bu antlaşmaların koşularının değişmesinin gerekli olduğu inancındaydılar.Örneğin Almanya savaş sonrasında Versay antlaşmasından kurtulmak için büyük çaba sarf etmiştir. Alında Savaş sonrası Avrupa’da İttifak devletleri dışında kalan devletlerin de sorunları arttı. eni Siyasi ,asker, ve ekonomik gelişmeler devletlerin politikalarını yeniden gözden geçirmelerine yol açtı.Savaş sonrasında galip devletlerden FRANSA:savaşta elde ettiği çıkarları korumak.İNGİLTERE:ekonomik kayıplarını gidermek,İTALYA:amacına ulaşamadığından yeni çıkarlar elde etmek amacındaydı.ABD ve SSCB ise Avrupa siyasetinden büyük ölçüde uzaklaşmışlardı.Böylesi bir atmosferde büyük devletler dünya barışının sürekliliğini sağlamak için çalışmaları hızlandırdılar.Bu çalışmalar sonucunda şu gelişmeler yaşandı:
1-Milletler Cemiyeti(Cemiyet-i Akvam):uluslar arası barışı sağlamak ve güvenliği korumak amacıyla İtilaf Devletleri Milletler Cemiyeti’nin kurulmasını kararlaştırdılar.(28 Nisan 1919)10 Haziran 1919’da Londar’da çalşımalar başlayan Milletler Cemiyeti 10 Ocak 1920 de resmen kuruldu.Bu cemiyetin merkezi Cenevre olarak belirlendi.Asıl amacı ulusalararası barışı korumak olan kuruluş yazık ki büyük devletlerin çıkarlarını korumak pahasına ilkelerinde ödün verdi.Sınır gibi,azınlık gibi konularda ezilen uluslardan yana tavır takınacağına ,büyük devletlerin organı gibi faaliyet gösterdi.Bu durum uluslar arası bir cemiyetin güvenirliğini yitirmesine sebep olmuştur.
2-Locarno Antlaşması:Alsas-Loren bölgesi yüzünden xıx.yy.da savaşan Fransa 1925 yılına gelindiğinde Almanya’ya olan güvensizliğini gerekçe göstererek yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu bildirdi.Milletler cemiyeti daimi üyesi olan Fransa’nın bu çağrısı üzerine Fransa ile çoğu sınır komşusu olan Almanya,Belçika,Yugoslavya,Polonya ve İngiltere arasında bir antlaşma imzalandı.(1 Aralık 1925)Bu antlaşma ile ülkeler arasındaki sorunları barış yoluyla çözümlenmesi ,antlaşmazlıklarda milletler Cemiyeti’nin hakem olması karalaştırıldı.
3-Kellogg Paktı: Kellogg Paktı barışın sürekliliğini sağlamak ,devletlerarası ilişkilerde zor kullanmayı ,askeri mücadeleyi önlemek amacıyla 27 Ağustos 1925’de imzalandı.ABD, İngiltere,Almanya ,Japonya ,çekoslavakya ve Belçika gibi devletler Paris’te bir araya gelerek bu paktın oluşmasını sağlamışlardır.
ETKİNLİK ÇALIŞMASI 3
Yalnızlık Politikası/Monroe Doktrini: ABD’nin dış politikası hakkında araştırma yapılarak savaş öncesi ve sonrasındaki tutumu
Monroe Doktrini
Monroe doktrini, Amerikan Cumhurbaşkanı Monroe'nin, 2 Aralık 1823'de "Monroe Doktrini" olarak bilinen prensiplerini kongreye sunduğu doktrin. Öngördüğü hususlar şöyle idi:a. Elde ettikleri ve sürdürdükleri özgür ve bağımsız durumları ile Amerika Kıt'aları bundan böyle Avrupa devletlerinden herhangi birinin kolonileştirme isteklerine konu olamaz.
b. Kutsal İttifak Devletleri'nin siyasal sistemi Amerika'nınkinden tamamen farklıdır. Kendi sistemlerini bu yarım kürenin herhangi bir yerinde yaymak için yapacakları herhangi bir girişimi barış ve güvenliğimiz için tehlikeli görürüz.
c. Avrupa ülkelerinin herhangi birinin mevcut kolonilerine, ya da ona tabi olan bölgelere hiç müdahale etmedik ve etmeyeceğiz.
d. Avrupa devletlerinin kendilerini ilgilendiren sorunlar yüzünden yaptıkları savaşlarda hiçbir zaman taraf tutmadık ve böyle bir davranış siyasetimize de uymaz. "
Monroe Doktrini Amerikan siyasetinin adeta değişmeyen Anayasası olmuş ve bu nedenledir ki Birinci Dünya Savaşı'na dahi Almanya tarafından güvenliğinin yakın bir şekilde tehlikede olduğunu gördüğü için girmiştir. Ancak, Amerika, bu savaşa bir ortak olarak değil, taraf olarak katılmış ve savaştan çekilme hakkını daima muhafaza etmiştir.
Keza, Monroe Doktrini dünya politikasında Birleşik Devletler'in siyasetini açıklığa kavuştururken bu ilkelerden sapma temayülü gösteren liderlerine müsamaha göstermemiştir. Nitekim, Başkan Wilson, Birinci Dünya Savaşı'nı sona erdiren antlaşmaları ve özellikle de Versay Antlaşması'nı ve ona bağlı Milletler Cemiyeti Paktı'nı Amerikan halkına kabul ettirebilmek için yoğun bir çaba göstermiştir. Bu amaçla; 22 günde 8. 000 mil yol katederek ve 37 söylev vererek Amerikan kamuoyunu ikna etmek istemiş, ancak buna muvaffak olamamıştır. Hatta bu geziler sırasında felç olmuştur. Tüm bu gayretlere rağmen Amerikan Senatosu, Versay Antlaşmasını ve Milletler Cemiyeti Paktı'nı onaylamamıştır. Bu iki belge için Senato'da Kasım 1919, Ocak 1920 ve Mart 1920'de üç defa oylama yapılmış, lakin hiç birinde tasdik için yeterli oy çoğunluğu sağlanamamıştır. Bu sonuç; hasta durumda olan Wilson'ı çok üzmüş ve "Şimdi onlar ne kaybettiklerini acı bir tecrübe ile öğreneceklerdir. Dünyanın liderliğini kazanmak için elimize bir fırsat geçmişti. Fakat bu fırsatı kaybettik ve yakında bu kaybın nasıl bir trajedi olduğunu göreceğiz. " diyerek endişelerin ifade etmiştir.
Amerikan halkı, 1920 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Birinci Dünya Savaşı'na damgasını vuran ve açıkladığı 14 prensip ile tüm dünyanın dikkatim üzerinde toplayan Wilson'ın yerine Monreo Doktrini'ni savunan Cumhuriyetçilerin adayı Warren G. Harding'i Başkanlığa seçerek Wilson politikası yerine muhafazakar politikayı tercih etmiştir.
Monreo Doktrini'nde olduğu gibi, Versay'dan sonra da Amerika, Milletler Cemiyeti ve Avrupa ile ilgisini tamamen kesmemekle birlikte, Latin Amerika ve Uzak Doğu ile daha fazla ilgilendi. Bu dönemde Avrupa'nın Uzak Doğu ile ilgisi azalırken Japonya yeni bir güç olarak bölgede etkin rol almaya başladı. Dolayısıyla Japonya Amerika için bir rakip ülke ve endişe konusu oldu. 1922 Washington Konferansı ile Japon deniz gücünün sınırlanmasında, bu durum önemli bir faktör oluşturdu. Bununla birlikte, Uzak Doğu'da Japonya ile Birleşik Amerika arasında sürtüşme ve çatışmalar 1931 yılından itibaren yeni bir boyut kazandı.