AB Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi....

ziberkan Çevrimdışı

ziberkan

Super Moderator
AB BRÜKSEL ZİRVESİ SONUÇ BİLDİRİSİ...
Bildiri metni
16-17 Aralık 2004
AB Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi Brüksel Zirvesi'nde (16-17 Aralık 2004), Türkiye ile tam üyelik müzakerelerine 3 Ekim 2005'de başlanması kararı alındı.

Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi, "Genişleme", "Terörizm", "Mali Çerçeve: 2007-2013","Özgürlük, Güvenlik ve Adalet Alanı: 2005-2012", "Dış İlişkiler" ve "Diğer Konular" başlıklı 6 bölümden ve 73 paragraftan oluşmaktadır.
Bildirinin Türkiye ile ilgili bölümleri 17 - 23 paragraflar arasındadır.
Bildirinin, "Uktayna Bildirisi" ve "Ortadoğu Barış Süreci’ne İlişkin Açıklama" başlıklı 2 de eki bulunmaktadır.

AB Brüksel Zirvesi Sonuç Bildirisi şöyle:
(16-17 Aralık 2004)
(İKV tarafından yapılan resmi olmayan çeviri)
AVRUPA BİRLİĞİ ZİRVE SONUÇ BİLDİRİSİ
BRÜKSEL
16-17 ARALIK 2004
1. Avrupa Birliği Konseyi toplantısı öncesinde Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrel tarafından bir sunum gerçekleştirilmiş ve görüş alışverişinde bulunulmuştur. AB Konseyi, toplantıyı takiben, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan ile bir araya gelmiştir.
2. AB Konseyi, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’yu Komisyonu’nun göreve başlamasından dolayı tebrik etmiş ve yeni Komisyon ile yakın bir şekilde çalışma arzusunu dile getirmiştir.
3. Avrupa Konseyi aşağıdaki konuları tartışmıştır
I. Genişleme
II. Terörizm
III. 2007-2013 Mali Çerçeve: ilkeler
IV. Özgürlük, Güvenlik ve Adalet Alanı: 2005-2012 AB Uyuşturucu Stratejisi
V. Dış İlişkiler
VI. Diğer Konular

I. GENİŞLEME
Genel
4. AB Konseyi, Komisyon tarafından 6 Ekim 2004’te AB Konseyi ve Parlamentosu’na sunulan Bulgaristan, Romanya ve Türkiye’ye ilişkin İlerleme Raporları; Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan’a ilişkin Strateji Belgesi; Türkiye’ye ilişkin Tavsiye Metni ve Türkiye’nin Üyelik Perspektifi’nden Doğan Meseleler belgesindeki tespit ve tavsiyelerini memnuniyetle karşılamıştır.
5. 10 yeni üye ülkenin Avrupa Birliği’ne katılımının başarı ile tamamlanması ile birlikte, AB Konseyi, aday ülkelerle giriştiği süreci devam ettirme ve böylece Avrupa’nın refahı, istikrarı, güvenliği ve birliğine katkıda bulunma yönündeki kararlılığını ifade etmiştir. Bu bağlamda, AB Konseyi, Avrupa bütünleşmesindeki ivmeyi yitirmeksizin Birliğin yeni üyeleri kabul etme kapasitesinin hem Birlik hem de aday ülkelerin genel çıkarı açısından önemini yinelemiştir.
Bulgaristan
6. Avrupa Konseyi, Bulgaristan ile katılım müzakerelerinde geriye kalan tüm müktesebat başlıklarının 2004 yılında geçici olarak kapatıldığını hatırlatmıştır. AB Konseyi, söz konusu müzakerelerin Bulgaristan ile 14 Aralık 2004’te başarıyla tamamlanmasını memnuniyetle karşılamış ve dolayısıyla Bulgaristan’ı Ocak 2007’den itibaren üye olarak kabul etmeyi beklediğini ifade etmiştir.
7. Avrupa Konseyi, Komisyon’un ilgili tavsiye ve kararlarını dikkate alarak, çabalarını sürdürmesi ve gerekli tüm reformlar ile tüm müktesebat başlıklarında verdiği taahhütleri zamanında ve başarılı bir şekilde tamamlaması koşuluyla, Bulgaristan’ın öngörülen katılım tarihinde, üyelikten doğan tüm yükümlülüklerini üstlenebileceğini düşünmektedir. Koruma hükümleri, katılımdan önce ya da katılımdan sonraki 3 yıl içinde ciddi sorunların ortaya çıkabileceği durumlar içindir.
8. Avrupa Birliği, başta Adalet ve İçişleri olmak üzere tüm müktesebat başlıklarında üstlendiği yükümlülüklerin etkin bir biçimde uygulanması da dahil olmak üzere Bulgaristan’ın çalışmalarını ve kaydettiği ilerlemeleri yakından izlemeye devam edecektir; bu bağlamda Komisyon, Bulgaristan’ın Birliğe katılım yönünde kaydettiği ilerlemeye ilişkin yıllık raporlarını, uygun görüldüğü hallerde tavsiyelerle birlikte sunmaya devam edecektir.
9. Bulgaristan’ın Birliğe katılımı yönündeki hazırlıklarını başarılı bir şekilde tamamlamasını bekleyen AB Konseyi, Avrupa Parlamentosu’nun onay vermesi halinde Nisan 2005’te Genel İşler ve Dış İlişkiler Konsey toplantısı sırasında imzalanmak üzere Bulgaristan ve Romanya ile Katılım Antlaşması’nın tamamlanması çağrısında bulunmuştur.
Romanya
10. AB Konseyi, başta Adalet ve İçişleri ile Rekabet alanlarında olmak üzere Romanya’nın müktesebatın ve bununla ilgili olarak üstlenilen taahhütlerin uygulanması yönünde kaydettiği ilerlemenin söz konusu aday ile geriye kalan tüm müktesebat başlıklarının 14 Aralık 2004‘te resmi olarak kapatılmasına imkan verdiğini ve dolayısıyla Romanya’yı Ocak 2007’den itibaren üye olarak kabul etmeyi beklediğini memnuniyetle kaydetmiştir.
11. Avrupa Konseyi, Komisyon’un ilgili tavsiye ve kararlarını dikkate alarak, çabalarını sürdürmesi ve gerekli tüm reformları ve başta Adalet ve İçişleri, Rekabet ve Çevre olmak üzere tüm müktesebat başlıklarında üstlendiği yükümlülükleri zamanında ve başarılı bir şekilde tamamlaması koşuluyla, Romanya’nın öngörülen katılım tarihinde, üyelikten doğan tüm yükümlülüklerini üstlenebileceğini düşünmektedir. Koruyucu önlemler, özellikle Adalet ve İçişleri, Rekabet ve Çevre alanlarında katılım öncesinde ya da katılımdan sonraki ilk üç yıl içerisinde ciddi sorunların ortaya çıkabileceği durumlar içindir.
12. Avrupa Birliği başta Adalet ve İçişleri, Rekabet ve Çevre olmak üzere tüm müktesebat başlıklarında üstlendiği yükümlülüklerin etkin bir biçimde uygulanması da dahil olmak üzere Romanya’nın çalışmalarını ve kaydettiği ilerlemeleri yakından izlemeye devam edecektir; bu bağlamda Komisyon, Romanya’nın Birliğe katılım yönünde kaydettiği ilerlemeye ilişkin yıllık raporlarını, uygun görüldüğü hallerde tavsiyelerle birlikte sunmaya devam edecektir.
13. Romanya’nın Birliğe katılımı yönündeki hazırlıklarını başarılı bir şekilde tamamlamasını bekleyen AB Konseyi, Avrupa Parlamentosu’nun onay vermesi halinde Nisan 2005’te Genel İşler ve Dış İlişkiler Konsey toplantısı sırasında imzalanmak üzere Bulgaristan ve Romanya ile Katılım Antlaşması’nın tamamlanması çağrısında bulunmuştur.
Hırvatistan
14. Avrupa Konseyi, Hırvatistan’ın katılım müzakerelerinin açılması için yaptığı çalışmalarda kaydettiği ilerlemeyi memnuniyetle kaydetmiştir.
15. Haziran 2004 tarihli kararlarını tekrar teyit ederek, Hırvatistan’ın eski Yugoslavya için Kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi ile tam bir işbirliği için gerekli adımları atmasını teşvik etmekte ve kalan zanlıların yerlerinin tespit edilerek bir an önce Lahey Adalet Divanı’na gönderilmesi gerektiğini yinelemektedir.
16. Komisyon’u 5. genişleme sürecindeki tecrübeleri dikkate alarak hazırlayacağı müzakere çerçevesi teklifini Konsey’e sunmaya davet etmektedir. Eski Yugoslavya için Kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi ile tam bir işbirliği sağlanması koşuluyla, katılım müzakerelerini Nisan 2005’te başlatmak amacıyla Konsey’in bu çerçeve üzerinde uzlaşmaya varmasını talep etmektedir.
Türkiye
17. Avrupa Konseyi, Türkiye’ye ilişkin olarak, Helsinki’de “Türkiye, diğer aday ülkelere uygulananlar ile aynı kriterler temelinde Birliğe katılmaya yönelmiş bir aday ülkedir” ve bunu takiben eğer Aralık 2004 tarihli toplantısında Avrupa Konseyi, “Komisyon raporu ve tavsiyesi üzerine Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini karşıladığına karar verirse, Avrupa Birliği, Türkiye ile katılım müzakerelerini gecikmeksizin başlatacaktır.” şeklinde alınan önceki sonuçları hatırlatmaktadır.
18. Avrupa Konseyi, Türkiye’nin geniş kapsamlı reform sürecinde göstermiş olduğu kararlı ilerlemeyi memnuniyetle karşılamakta ve Türkiye’nin bu reform sürecini devam ettireceğine dair inancını ifade etmektedir. Ayrıca, Türkiye’den, Komisyon tarafından belirlenmiş olan altı ayrı mevzuat başlığının yürürlüğe koyulmasına yönelik çabalarını etkin bir şekilde sürdürmesini beklemektedir. Siyasi reform süreci, bu sürecin geri dönülmezliğinin temin edilmesi ve tam, etkili ve kapsamlı uygulamanın sağlanması için, özellikle temel özgürlükler ve insan haklarına saygı gösterilmesi kapsamında, Komisyon tarafından yakın bir şekilde izlenmeye devam edilecektir. Komisyon, bu bağlamda, işkence ve kötü muameleye sıfır-hoşgörü politikası da dahil olmak üzere, 2004 yılı raporunda altı çizilen hususlar ve tavsiyeler temelinde, Konsey tarafından düzenli rapor vermeye davet edilmiştir. Avrupa Birliği, siyasi reform sürecine ilişkin kaydedilen aşamayı, Katılım Ortaklığı Belgesi’nde belirlenmiş olan öncelikler temelinde yakından izlemeye devam edecektir.
19. Avrupa Konseyi, Türkiye’nin, yeni AB üyesi ülkelerin katılımını dikkate alarak, Ankara Anlaşması’nın uyarlanmasına dair protokolü imzalamak yönündeki kararını memnuniyetle karşılamaktadır.
Bunun ışığında, Türkiye’nin, “Türk hükümeti, Ankara Anlaşması’nın uyarlanmasına ilişkin Protokol’ü katılım müzakerelerinin fiilen başlamasından önce ve AB üyeliğinin mevcut durumu çerçevesinde gerekli olan uyarlamaların üzerinde anlaşmaya varılması ve tamamlanması ertesinde imzalamaya hazırdır” yönündeki deklarasyonunu memnuniyetle karşılamaktadır.
20. Avrupa Konseyi, iyi komşuluk ilişkileri kurulmasına yönelik açık taahhütler verilmesi gereğinin altını çizerek, Türkiye’nin komşularıyla ilişkilerini geliştirmesini ve bekleyen sınır uyuşmazlıklarının Birleşmiş Milletler Şartı’nın uyuşmazlıkların barışçı çözümü ilkesine uygun bir şekilde çözüme kavuşturulması için ilgili Üye Ülke ile işbirliğine devam etmeye hazır olmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Konuya ilişkin olarak, başta Helsinki’de alınmış olanlar olmak üzere, önceki sonuç bildirgeleri uyarınca, Avrupa Konseyi, bekleyen uyuşmazlıklara ilişkin durumu gözden geçirmiştir ve buna ilişkin istikşafi (açıklayıcı) temasları memnuniyetle karşılamaktadır. Bu bağlamda, katılım sürecini sekteye uğratabilecek nitelikteki çözümlenmemiş uyuşmazlıkların, gerektiği takdirde, sonuçlandırılmak için Uluslararası Adalet Divanı’na götürülebileceği yönündeki görüşünü teyit etmektedir. Avrupa Konseyi, kaydedilen ilerlemeler konusunda bilgilendirilecek ve konuyu, uygun görüldüğü taktirde, gözden geçirecektir.
21. Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu tarafından 15 Aralık 2004 tarihinde kabul edilen kararı not etmektedir.
22. Avrupa Konseyi, Komisyon tarafından belirlenmiş olan altı mevzuat başlığının kabul edilmesini memnuniyetle karşılamaktadır. Yukarıda belirtilenler ve Komisyon’un raporu ve tavsiyesi ışığında, söz konusu mevzuatın yürürlüğe girmesi kaydıyla, Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini, müzakerelerin başlatılması sağlayacak ölçüde tatmin edici bir şekilde karşıladığına karar vermektedir.
Bu bağlamda, Komisyon, 23. paragraf temelinde Konsey’e Türkiye ile yürütülecek müzakerelerin çerçevesine ilişkin bir öneri sunmaya davet edilmektedir. Konsey’den, müzakerelerin 3 Ekim 2005 tarihinde açılmasına yönelik olarak söz konusu çerçeve üzerinde uzlaşı sağlaması talep edilmektedir.
Müzakerelerin Çerçevesi
23. Avrupa Konseyi, aday ülkelerin her biriyle yürütülecek katılım müzakerelerinin bir müzakere çerçevesine dayanması üzerinde uzlaşmaya varmıştır. Komisyon’un önerisine dayanarak Konsey tarafından oluşturulacak her çerçeve, 5. genişleme sürecindeki tecrübeleri ve gelişmekte olan müktesebatı göz önünde bulundurarak, her aday ülkenin kendine has şartlarına, özel durumuna ve niteliklerine göre aşağıda sıralanan unsurları ele alacaktır:
• Daha önceki müzakerelerde olduğu gibi, müzakerelerin esası, üye ülkelerin bir tarafta aday ülkenin diğer tarafta yer aldığı, kararların oybirliğine dayandığı Hükümetlerarası Konferansta belirlenecek ve her biri ayrı bir politika alanını kapsayan müzakere başlıklarına ayrılacaktır. Komisyon tavsiyesi üzerine oybirliği ile hareket eden Konsey, müzakere başlığının geçici olarak kapatılması ve uygun olduğunda her başlığın açılması için gerekli kıyas koşullarını belirleyecektir; ilgili müktesebat başlığına bağlı olarak bu koşullar, mevzuat uyumu ve müktesebatın yeterli derecede uygulanmasının yanı sıra Avrupa Birliği ile sözleşmeye bağlı ilişkilerden doğan yükümlülüklere dayanacaktır.
• Uzun geçiş dönemleri, istisnalar, özel düzenlemeler ya da kalıcı koruma önlemleri; örneğin koruma önlemlerinin temelini oluşturacak daimi olarak kullanılabilecek maddeler, göz önünde bulundurulabilecektir. Komisyon, uygun gördüğü hallerde bunları, kişilerin serbest dolaşımı, yapısal politikalar ya da tarım gibi alanlarda müzakere çerçevesi önerilerine koyacaktır. Ayrıca, kişilerin serbest dolaşımını nihai olarak tesis edeni karar alma mekanizması, üye ülkelere azami rol vermelidir. Geçiş düzenlemeleri ya da koruma önlemleri rekabete ve Tek Pazarın işleyişine etkilerine göre gözden geçirilmelidir.
• Aday ülkenin Birliğe katılımının mali yönleri, uygulanan Mali Çerçeve kapsamında ele alınmalıdır. Bundan ötürü, müzakerelere henüz başlamamış ve Birliğe katılımı mali reform gerektirecek kadar büyük mali sonuçlar yaratacak olan adaylar ile müzakereler, olası önemli mali reformlarla birlikte ancak 2014 yılından sonraki dönemi kapsayan Mali Çerçeve’nin oluşturulmasından sonra tamamlanabilecektir.
• Müzakerelerin ortak hedefi Birliğe üyeliktir.
Sonuçları önceden garanti edilemeyen bu müzakereler açık uçludur.
Tüm Kopenhag kriterleri dikkate alındığında, aday ülkenin üyeliğin tüm gereklerini tam olarak üstlenecek durumda olmaması halinde, aday ülkenin Avrupa yapılarına en sıkı bağlarla bağlanması temin edilmelidir.
• Özgürlük, demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ve hukukun üstünlüğü gibi Birliğin üzerine kurulduğu değerlerin bir aday ülkede ciddi ve sürekli ihlal edilmesi durumunda, Komisyon kendi girişimi ya da üye ülkelerin üçte birinin talebiyle müzakerelerin askıya alınıp alınmamasını tavsiye edebilir ve müzakerelerin yeniden başlayabilmesi için gerekli koşulları önerebilir. Konsey, aday ülkeye söz hakkı verdikten sonra, müzakerelerin askıya alınması ve yeniden başlatılması koşullarına ilişkin Komisyon önerisi ile ilgili kararını nitelikli çoğunlukla alacaktır. Üye ülkeler, Hükümetlerarası Konferansta (HAK), oybirliği ile karar alma gerekliliğine halel getirmeksizin, Konsey kararına göre hareket edeceklerdir. Avrupa Parlamentosu bu konuda bilgilendirilecektir.
• Katılım müzakerelerine paralel olarak Birlik her aday ülkeyle kapsamlı bir siyasi ve kültürel diyaloğa girecektir. Bu kapsamlı diyalog, kişileri bir araya getirerek karşılıklı anlayışı iyileştirmek amacıyla sivil toplumu da kapsayacaktır.
II. TERÖRİZM
24. AB Konseyi devam etmekte olan terörizm tehdidiyle AB’nin kurulduğu ilkelere uygun olarak, AB içerisinde ve uluslararası alanda kapsamlı ve bütünleştirilmiş bir yaklaşımla mücadele etme yönündeki kesin kararlılığını yinelemektedir.
25. Demokrasi ve temel haklara saygının terörizm tarafından yok edilmesine izin verilmemelidir. Terörizmle mücadele insan hakları ve temel özgürlüklere saygılı olmalıdır. AB Konseyi evrensel değerler, hoşgörü, karşılıklı güven, kültüler arası diyalog ve tüm toplumun katılımına dayalı saygının güçlendirilmesinin önemini belirtmektedir.
26. AB Konseyi, Birliğin terörizme vereceği yanıtın uzun vadede etkili olabilmesi için öncelikli olarak terörizmin nedenlerine yönelmesi gerektiğine inandığını yinelemektedir. Köktencileşme ve terörist sayısının artması birbirine çok yakından bağlı olabilmektedir. AB Konseyi 2005 yılı sonuna kadar Konsey’in yeni kabul ettiği raporu temel alarak uzun vadeli bir strateji ve eylem planı ortaya koyması için Konsey’e çağrıda bulunmaktadır. Genel Sekreter/Yüksek Temsilci ve Komisyon’u bu etkiye sahip olacak öneriler getirmeye davet etmektedir.
27. AB Konseyi, Özgürlük, Güvenlik ve Adaletin Güçlendirilmesi Hakkında Lahey Programı’nda belirtilen önlemlerin acilen uygulanması için çağrıda bulunmaktadır. Özellikle, teröristlerin aralarındaki bilgi alışverişini izleme kapasitesi geliştirilmelidir. AB Konseyi, hazırlanmakta olan çalışmayı dikkate alarak, Komisyon’u Lahey Programı’yla uyumlu, bilgi akışı ilkesine dayalı öneriler sunmaya davet etmektedir.
28. AB Konseyi Genel Sekreter/Yüksek Temsilcisi ve Komisyon tarafından sunulan terörizmle mücadeleye yönelik ve Haziran 2004’ten bu yana kaydedilen ilerlemeyi ortaya koyan gözden geçirilmiş AB Eylem Planı ve sunulan ek raporları memnuniyetle karşılamakta ve aşağıdaki hususları da içerecek şekilde somut sonuçlara ulaşmasını beklemektedir:
• Özellikle Europol ve Polis Şefleri Görev Gücü arasındaki pratik ve operasyonel işbirliğinin güçlendirilmesi; üye devletler, Europol ve Eurojust arasındaki bilgi alışverişinin, kayıp ve çalınmış pasaportlara ilişkin Interpol ile veri değişiminin geliştirilmesi; 15 üye devletin terörizmle mücadele konusunda yaptıkları emsal tarama faaliyetlerinin Eylül 2005 itibariyle 25 üyeyi de içerecek şekilde tamamlanması. Üye devletlere bu yapıların güçlendirilmesine yönelik olarak uygulama hakkında rapor vermeleri çağrısında bulunulmaktadır;
• Adli işbirliği konusunda: suç kayıtları hakkında bilgi akışının iyileştirilmesi (Komisyon’un Beyaz Kitabı temelinde 2005 yılının sonuna kadar geliştirilmesi beklenmektedir); telekomünikasyon verilerinin tutulmasında ve Avrupa Kanıt Paylaşım Sistemi (her ikisi de 2005 yılında kabul edilecektir) ilerleme kaydedilmesi. AB Konseyi, Komisyon’u en kısa zamanda terörizmden zarar görenleri ve teröre şahit olmuş kişileri koruma ve onlara yardımcı olma amacıyla bir Avrupa Koruma Programı önerisi sunmaya davet etmektedir;
• Sınır ve belge güvenliği alanında, biyometrik verinin (yüz resmi ve parmak izleri) AB pasaportlarına eklenerek güvenliğinin artırılması ve Avrupa Sınır Ajansının kurulması (Mayıs 2005’e kadar operasyonel olması beklenmektedir);
• İstihbarat alanındaki işbirliğine ilişkin olarak, Terörizm Karşıtı Grup ve AB Durum Merkezi arasında oluşturulan bağların, 1 Ocak 2005 itibariyle Konsey’e ulusal istihbarat servislerince sağlanan stratejik tehdit değerlendirmelerini iletmeleri; Europol ile bilgi akışının geliştirilmesi. AB Konseyi Genel Sekreter/Yüksek Temsilci’yi polis ve güvenlik hizmetleri konularındaki ilerleme hakkında Durum Merkezi ile bağlantı halinde rapor vermeye davet etmektedir;
• Terörizmin finansmanı ile mücadele önlemleri, özellikle Birliğe para giriş ve çıkışı ve üçüncü Karapara Aklama Direktifi; teröristler ve terör örgütlerine karşı mali yaptırımların uygulanmasında en iyi uygulamalar; Genel Sekreter/Yüksek Temsilci ve Komisyon tarafından sunulmuş olan strateji belgesi. Komisyon Konsey’e, en kısa zamanda, özellikle yardım kuruluşlarının terörizmin finasmanında kullanılmasının önüne geçilmesi yönünde önerilerde bulunmaya, üye ülkelerde bilinen isim ve grupların, hesapların dondurulmasına ilişkin AB listesine dahil edilmesine yardımcı olmaya davet edilmektedir. Böylece yaptırımların daha etkili hale getirilmesine katkıda bulunacaklardır;
• Terör saldırılarının önlenmesi, bunlara hazırlıklı olunması ve cevap verilmesine ilişkin sivil koruma kapasitesinin güçlendirilmesi ve terör tehdit ve saldırılarının sonuçlarına ilişkin Dayanışma Programı’nın kurulması hakkındaki sonuçlar. Haziran 2005’e kadar, üye ülkelerin bir saldırı durumunda Sivil Koruma Mekanizması’nın kullanımına verebilecekleri kabiliyetlerinin daha ileri değerlendirilmesi, ayrıca sivil koruma kabiliyetlerinin, ortak çalışmalar, kamunun bilgilendirilmesin koordine edilmesi ve tıbbi kaynakların yaygınlaştırılması yoluyla daha ileri değerlendirilmesi. Sınır ötesi etkileri olabilecek önemli Avrupa altyapılarının korunmasına ilişkin Avrupa Programı, 2005 yılının sonundan önce oluşturulmalıdır;
• Dış politikada, üçüncü ülkelerle yapılan anlaşmalarda terörizm karşıtı hükümler yoluyla en kısa zamanda ilerleme kaydedilmesi; derinleştirilmiş transatlantik işbirliği çerçevesinde, 2004 AB-ABD terörizmle mücadele Deklarasyonu’nun uygulanması; terörizme karşı mücadelenin AGSP boyutunun kavramsal çerçevesi ve eylem noktaları; diyalog ve sağlanacak yardımlarla öncelikli üçüncü ülkelerle olan işbirliğinin geliştirilmesi, ayrıca bölgesel işbirliğinin teşvik edilmesi; Konsey ve Komisyon’a üçüncü ülkelerin teknik yardım taleplerini karşılayacak bir uzmanlar ağı kurma çağrısında bulunulmaktadır.
29. Avrupa Konseyi, bütün üye ülkeleri AB ve diğer uluslararası örgütler tarafından kararlaştırılmış önlemleri öncelikli olarak ve etkili bir şekilde uygulamak ve Konsey’le Komisyon’u da AB Eylem Planı’nın uygulanmasına dönük çabalarını ilgili sürelere bağlı kalarak devam etme konusunda uyarmaktadır.
30. Avrupa Konseyi, Konsey Genel Sekreteri’nden, Komisyon’la birlikte, Haziran 2005’de, ek çaba ve insiyatifler ya da uygulamanın geliştirilmesine yönelik önerilerini de içerecek şekilde bir ilerleme raporu sunmasını istemektedir.
III. MALİ ÇERÇEVE 2007-2013
İlkeler
31. Avrupa Konseyi, Komisyon’un, Kurumlararası Anlaşma / esneklik ve özkaynaklar da dahil olmak üzere, 2007-2013 Mali Çerçeve tavsiyelerine ilişkin gerçekleştirdiği yoğun çalışmasına yönelik Başkanlık İlerleme Raporu’nu not etmiştir.
32. Avrupa Konseyi, kapsamlı müzakerelerle kararlaştırılacak yeni Mali Çerçeve’nin, genişlemiş Birlik’teki gelişmişlik farklılıklarından kaynaklananlar da dahil olmak üzere, gelecekteki zorluklarla etkili ve hakkaniyetli bir şekilde başedebilecek gerekli mali araçları ortaya koyması gerektiğini teyit etmiştir. Antlaşma ile uyumlu olarak belirlenen politikalar, yetki ikamesi, oransallık ve dayanışna ilkeleri ile tutarlı olmalı ve katma değer yaratmalıdır. Her bir politika alanı için yapılan harcamalar genel harcama seviyesinin içinde değerlendirilmeli, bu harcamalar özkaynaklar konusu da dahil olmak üzere genel müzakereler bağlamında ele alınmalıdır.
33. Gelecek Mali Perspektif, üye ülkelerdeki bütçe konsolidasyonu bağlamında, bütün politika alanlarında bütçe disiplinine yönelik kararlı çabalara tanıklık etmelidir. Bu amaca, özellikle geniş politika alanları ve dengeli ödeme taahhüdü oranları arasına kesin sınırlar çekilmesi yoluyla ulaşılacaktır. Bütçe esnekliğine yönelik mevcut önlemlerin iyi işlemesi nedeniyle bu aşamada ek esneklik düzenlemelerine gerek görülmemektedir.
34. Avrupa Konseyi özkaynakların tavan sınırının GSMH’nın %1,24’ü seviyesinde tutulmasına ilişkin Komisyon önerisini uygun bulduğunu belirtmiştir. Avrupa Konseyi Komisyon’un özkaynaklar sisteminin işleyişi ve şimdiye kadar ortaya koyulmuş çeşitli tutumlar ışığında genel bir ayarlama mekanizması geliştirilmesine ilişkin önerisi hakkındaki raporunu kayda almıştır. Avrupa Konseyi, sistemin basitleştirilmesi de dahil olmak üzere, bu kapsamda ortaya çıkan bütün konuların incelenmesi amacıyla Komisyon ve Konsey’e çağrıda bulunmuştur.
35. Yeni Dönem Başkanlığı Komisyon ile işbirliği halinde, gelecek Mali Çerçevenin oluşturulması için gerekli çalışmaları yoğunlaştırmaya davet edilmiştir. Mali Çerçeveyle ilgili daha ileri çalışma, Komisyon’un önerileri ve güncel birçok konuyu içeren İlerleme Raporu’na ilişkin üye ülkelerin tutumlarını dikkate almalı ve 2005 yılına kadar siyasi bir anlaşmaya varılması da dahil olmak üzere, Çok Yıllı Stratejik Programın takvimine uygun olmalıdır.
36. Yeni Başkanlık Avrupa Parlamentosu ile temasların gerçekleştirilmesi için gerekli adımları atmaya davet edilmiştir.
IV. ÖZGÜRLÜK, GÜVENLİK,ADALET ALANLARI
AB Uyuşturucu stratejisi 2005-2012
37. Avrupa Konseyi Lahey Programına dahil edilen 2005-2012 Uyuşturucu Stratejisi’ni kabul etmiştir. Strateji sağlık, refah ve sosyal uyum ve kamunun en ileri derecede güvenliği amacıyla uyuşturucu kullanımı ve uyuşturucu trafiği ile etkin mücadele için temel araç olacaktır. Avrupa Konseyi, 2005-2008 dönemi Stratejisi’nin uygulanması için Eylem Planı’nın 2005’te kabulü ve 2008 yılında uygulanması amacıyla Komisyonu öneri sunmaya çağırmaktadır.
Göçmenlerin Entegrasyonu Politikası
38. Avrupa Konseyi 2003 Haziran ve 2004 Kasım Zirveleri sonuçları dikkate alındığında, üye ülkelerin göçmen entegrasyon politikasını memnuniyetle karşılamaktadır. Üye ülkelerin hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel çeşitliliği göçmen entegrasyonuna ilişkin kapsamlı çerçevenin temelini oluşturmakta ve paylaşılan tecrübe doğrultusunda geliştirilmeleri gerekmektedir. Avrupa Konseyi, etkin entegrasyon politikalarının ve Birlik içinde en iyi uygulamaların buna katkı sağlayabileceğini belirtmekte ve bu bağlamda radikal etkilere açık olan gençliğe özel dikkat çeken Bakanlar Konferansı’nın sonucunu memnuniyetle karşılamaktadır.
39. Avrupa Konseyi Şehircilik politikası hakkındaki Bakanlar Konferansı’nın sonucunu memnuniyetle karşılamakta ve sosyal bütünleşmenin geliştirilmesi için şehirlerin önemini belirtmektedir.
V. DIŞİŞLERİ
40. Avrupa Konseyi bir yıl önce kabul ettiği Avrupa Güvenlik Stratejisi’ne ilişkin taahhüdünü yinelemektedir. Birlik, yönlendirmelerine dayanarak global ölçekte bir etki yaratma yeteneğini artırmıştır. Avrupa Konseyi yeni Başkanı, Yüksek Temsilci ve Komisyonla birlikte işbirliği halinde Stratejiyi sürdürmeye ve yönlendirmelerini bütün AB politikalarına genelleştirmeye davet etmiştir.
Temel kaygıların ele alınması
41. Avrupa Konseyi Kitle İmha Silahlarının (WMD) Yayılması konusundaki AB Stratejisi’nin uygulanmasına ilişkin raporu onaylamış, üçüncü ülkelerle ilgili ilerlemeyi ve IAEA ve OPCW ile işbirliğini kayda almıştır. Elindeki bütün araçları, WMD’lerin yayılması ve tehdidinin dağıtım yöntemlerinin engellenmesi için kullanacağına dair taahhüdünü yinelemiştir.
42. Avrupa Konseyi, İran ile, Fransa, Almanya, İngiltere ve Yüksek Temsilciliğin desteği ile yapılan müzakereler sonrasında, 15 Kasım tarihinde, nükleer meselelere ve gelecekte işbirliği yapılmasına dair varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılamaktadır. Genel sürecin devamlılığının sağlanması için tüm zenginleştirme ve yeniden işleme faaliyetlerinin tam olarak askıya alınmasının devamının esas olduğu vurgulanmaktadır. Uzun vadeli düzenlemeler üzerine bir uzlaşı sağlanmasına yönelik çabalar da desteklenmektedir. Avrupa Konseyi, askıya almanın yakın geçmişte onaylanmasının ardından bir Ticaret ve İşbirliği Anlaşması üzerine müzakerelere yeniden başlanmasına ilişkin, 5 Kasım 2004 tarihli sonuç bildirgesini teyit etmektedir. Avrupa Konseyi, İran’ın terörle mücadele, insan hakları ve Ortadoğu Barış Süreci’ne yaklaşım gibi, AB açısından önem taşıyan diğer alanlarda adım atması halinde, Birliğin İran ile siyasi ve ekonomik işbirliğinin daha da geliştirilmesi yollarının aranmasına hazır olduğunu teyit etmektedir.
43. Avrupa Konseyi, güvenli, birleşmiş, refah içinde, demokratik, komşularıyla ve uluslararası topluluk ile ortak güçlüklere karşı yapıcı bir tutum içinde çalışacak bir Irak hedefini tekrarlamaktadır. Irak’lı yetkilileri ve Irak halkını seçimlere verilen destek, BM korumasının finansmanı, yeniden yapılanma yardımı, ceza yargılaması alanının güçlendirilmesi, hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi ve Irak ile siyasi ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi vb. yöntemlerle destekleme yönündeki kararlılığını yinelemektedir. Avrupa Konseyi, 1546 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı’nda da belirtildiği üzere, Irak Hükümeti’nin demokratik ve anayasal bir şekilde seçilmesini sağlayacak bir siyasi değişim sürecine AB’nin verdiği tam desteği belirtmektedir. Ocak 2005 genel seçimleri için geniş ve katılımcı bir siyasi sürecin önemine dikkat çekmektedir.
44. Avrupa Konseyi, Başkan Karzai’yi göreve başlamasına ilişkin olarak tebrik etmekte, demokratik reformu sürdürme taahhüdünü memnuniyetle karşıladığını belirtmekte ve AB’nin Afganistan’ın yeniden yapılandırılması, gelişmesi ve istikrara kavuşmasına dair uzun vadeli taahhüdünü vurgulamaktadır. AB, devam eden demokratikleşme sürecini; gelecek yıl yapılacak genel ve yerel seçimler, uyuşturucu ile mücadele çabaları, adli ve güvenlik sektörü reformu ve “Silahsızlanma, Seferberliğin Bitmesi ve Bütünleşme” dahil olmak üzere desteklemeye devam edecektir.
Komşularımızla daha güçlü bağlar kurmak
45. Avrupa Konseyi, Balkan ülkelerinin geleceğinin Avrupa Birliği içinde olduğunu vurgulayan Selanik gündeminin tam olarak uygulanmasına ilişkin taahhüdünü yinelemektedir. AB-Batı Balkanlar Forumu’nun yakın geçmişte bakanlık düzeyinde gerçekleşen toplantıları, kaydedilen gelişmeleri değerlendirmeye ve ilerideki güçlükleri belirlemeye olanak vermiştir. Avrupa Konseyi, her ülkenin Avrupa ile bütünleşmeye yönelik kaydettiği ilerlemenin, Kopenhag Kriterleri’ni ve İstikrar ve Ortaklık Süreci şartlarını, özellikle de demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, azınlık hakları ve ICTY (Eski Yugoslavya için Kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi) ile tam işbirliği gibi temel konularda yerine getirmeye ilişkin çabasına bağlı olduğunu vurgulamaktadır. Buna ek olarak, bu süreçte bölgesel işbirliği AB politikasının temel bir öğesi olarak kalmaya devam edecektir.
46. Avrupa Konseyi, Avrupa Komşuluk Politikası (ENP) çerçevesinde sağlanan gelişmeyi tatmin edici bulduğunu belirtmektedir. Ürdün, Fas, Tunus, Moldavya, Ukrayna, İsrail ve Filistin Yönetimi ile birlikte hazırlanan ilk Eylem Planları serisi başarıyla sonuçlandırılmıştır. Avrupa Konseyi, Ukrayna’ya ilişkin olarak, eylem planında da belirtildiği üzere, serbest ve adil seçimlerin son derece önemli olduğunu teyit etmektedir. Avrupa Konseyi, Ukrayna’daki gelişmelerin plan hükümlerinin uygulamasının öngörülmesine olanak verdiği en kısa sürede AB-Ukrayna Ortaklık Konseyi’ne iletilecek eylem planının içeriği üzerinde uzlaşı sağlanmasını memnuniyetle karşıladığını belirtmektedir. AB gelecek yıl içinde, Güney Kafkasya’daki ülkeler için reformlar ve üzerinde uzlaşı sağlanmış diğer öncelikleri gerçekleştirmek ve Eylem Planları oluşturmaya başlamak üzere ortaklarla birlikte çalışmak arzusunda olduğunu belirtmektedir. AB, Beyaz Rusya halkına Avrupa Komşuluk Politikası’nın faydalarını iletmek ve göstermek için adımlar atacağını ve sivil toplumun güçlendirilmesini ve demokratikleşme sürecini destekleyeceğini belirtmektedir. Avrupa Konseyi, Ortaklık Anlaşmaları yürürlüğe giren ya da bunları onaylamış olan diğer Akdenizli ortaklarla da istişarelere başlamak arzusunda olduğunu ifade etmektedir. Avrupa Konseyi, Komisyon ve Yüksek Temsilciliği, kaydedilen ilerlemeleri düzenli olarak raporlamaya davet etmektedir.
47. Avrupa Komşuluk Politikası ile güçlendirilen Barselona süreci, Akdeniz Bölgesi ile ortaklık, işbirliği ve diyaloğa ilişkin temel araçtır. Avrupa Konseyi, Avrupa – Akdeniz Dışişleri Bakanları Konferansı tarafından alınan, 2005 yılını Akdeniz yılı olarak ilan eden kararı memnuniyetle karşılamaktadır. Barselona Süreci’nin, ilgili toplumların modernleşme ve reform sürecine büyük katkı sağlaması mümkündür. Barselona Deklarasyonu’nun 10. yılı, Avrupa- Akdeniz sürecinin güçlenmesi ve yeniden başlatılması açısından faydalı olacaktır.
48. Avrupa Konseyi, Orta Doğu bölgesindeki diğer ülkelerle sağlanan ilerlemeyi memnuniyetle karşılamakta ve bu hükümetlerle ve diğer ilgililerle daha fazla görüş alışverişinde bulunulması için çağrıda bulunmaktadır. Konsey’in ilgili birimlerinden, bu ülkelerle siyasi, ekonomik ve kültürel alanlardaki ilişkilerin geliştirilmesi yönünde çalışmaları talep edilmektedir.
49. Avrupa Konseyi, Akdeniz ve Orta Doğu ile AB Stratejik Ortaklığı’nın uygulamaya başlanmasını memnuniyetle karşılamaktadır. Söz konusu ortakların gerçekleşecek reformlara ilişkin taahhütlerinin önemi tekrarlanmakta ve bu ülkelerle AB’nin kurmuş olduğu ilişkinin özel bir yaklaşım gerektiren farklı bir karaktere sahip olduğunu belirtmektedir.
50. Avrupa Konseyi, Ukrayna ve Orta Doğu Barış Süreci’ne ilişkin ayrı deklarasyonlar kabul etmiştir (Ek I ve II).
Etkili çoktaraflılık üzerine kurulmuş bir uluslararası düzen
51. Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin beyanatını ve bir çok alanda BM Sekreterliği ile gerçekleştirdikleri çalışmaları memnuniyetle karşılamaktadır. Avrupa Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin, özellikle kollektif güvenliğe kapsamlı yaklaşım olmak üzere, Tehditler, Mücadele Alanları ve Değişim hakkındaki Panel raporunu memnuniyetle karşılamaktadır. Haziran’da gerçekleşen Avrupa Konseyi’nde talep edildiği üzere, etkili çoktaraflılık ve kurallara dayanan bir uluslararası düzene ilişkin Avrupa Güvenlik Stratejisi’nin devamı, BM Genel Sekreteri’nin çabalarını desteklemeyi amaçlamalıdır. AB, BM içinde büyük bir rol oynamaya kararlıdır.
52. Avrupa Konseyi, AB İnsan Hakları politikasının tutarlılığına ve devamlılığına katkı sağlayacak olan, OGSP alanında İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi’ne Kişisel Temsilci atanmasına ilişkin kararı, Komisyon’un sorumluluklarına dikkat çekerek, memnuniyetle karşılamaktadır.
53. Avrupa Konseyi, Küreselleşmenin Sosyal Boyutuna ilişkin Dünya Komisyonu’nun raporu ve Komisyon’un konuya ilişkin önceki önerileri ışığında, küreselleşmenin sosyal boyutunun güçlendirilmesinin öneminin altını çizmektedir.
Ortaklarla çalışmak
54. Avrupa Konseyi, ortak yaklaşım geliştirmek düşüncesiyle, transatlantik ortaklarla stratejik diyaloğu güçlendirmeye ilişkin taahhüdünün altını çizmektedir. 60 yılı aşkın bir süredir, transatlantik ortaklık, Avrupa entegrasyonu ile beraber, barış ve refah için temel itici güç olmuştur. Bugün, hem Avrupa hem Amerika yeni tehditler ve mücadele alanları ile karşı karşıya bulunmaktadır. Avrupa Konseyi, bu geçmiş karşısında, Avrupa Güvenlik Stratejisi’nde belirtildiği üzere, transatlantik ortaklığın yerinin doldurulamayacağını yinelemektedir. Avrupa Konseyi bu bağlamda, Başkan Bush’un Avrupa’ya gelecek ziyaretini beklemektedir. Yıllık Adalet ve İçişleri Bakanları troykası ve ABD tarafından, transatlantik ilişkilerin derinleştirilmesi amacıyla başlatılan ve her iki taraftan da ilgililerin geniş katılımıyla gerçekleşen görüşmeler memnuniyetle karşılanmaktadır.
55. AB ve Rusya’nın, ortak değerler ve paylaşılan çıkarlar temelinde, stratejik ortaklığa verdikleri önem, son AB-Rusya Zirvesi’nde belirtilmiştir. Dört Ortak Alan oluşturulmasına ilişkin önemli ilerleme sağlanmıştır ve Avrupa Konseyi, Mayıs 2005’te Moskova’da toplanacak AB-Rusya Zirvesi’ne hazırlık amacıyla, bir an evvel kapsamlı ve dengeli yol haritaları kabul edilmesini beklemektedir. Buna paralel olarak, üzerinde geçici olarak anlaşma sağlanan noktaların uygulanmasına ilişkin çalışmaların ivedilikle başlatılması gerekmektedir.
56. Avrupa Konseyi, Kore Cumhuriyeti, Hindistan ve Çin ile gerçekleştirilen ve Asyalı ortaklarla ilişkileri geliştirip derinleştiren Asya-Avrupa Zirve Toplantıları (ASEM) sonuçlarını memnuniyetle karşılamaktadır. Komisyon ve Konsey, 2005’te Yeni Delhi’de düzenlenecek olan 6. AB-Hindistan Zirvesi’nde kabul edilmek üzere Hindistan ile Eylem Planı geliştirmeye davet edilmektedir. Avrupa Konseyi ayrıca, Konsey ve Komisyon’u Endonezya ile işbirliğini, terörle mücadele, inançlar arası diyalog, reformlar ve sürdürülebilir kalkınma alanlarını da içerecek şekilde, yoğunlaştırmaya çağırmaktadır.
57. Avrupa Konseyi, 8 Aralık tarihinde Lahey’de gerçekleştirilen 7. AB-Çin Zirvesi’nin sonuçlarını memnuniyetle karşılamaktadır. Konsey ve Komisyon, yeni bir AB-Çin çerçeve anlaşmasının yapılabilirliği ile yeniden kabul ve pazar ekonomisi gibi konulardaki olası işbirliğine ilişkin daha fazla temaslarda bulunmaya davet edilmektedir. Avrupa Konseyi, son yıllarda AB-Çin ilişkilerinin tüm alanlarda önemli aşamalar kaydettiğini teyit etmektedir. AB-Çin Ortak Açıklaması’nda belirtildiği üzere, bu ilişkinin tüm alanlarda, özellikle Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşme’sinin onaylanmak suretiyle, daha da geliştirilmesi ümit edilmektedir. Bu çerçevede, Avrupa Konseyi, silah ambargosunun kaldırılması için işbirliğinde bulunmaya devam edilmesi yönündeki siyasi iradesini yinelemektedir. Gelecek Dönem Başkanlığı, söz konusu kararın alınabilmesi için kapsamlı çalışmalarını sonuçlandırmaya davet edilmektedir. Böyle bir kararın, ne nicel ne nitel anlamda, hiçbir suretle AB üye ülkelerinden Çin’e silah ihracatında artış sonucu doğurmaması gereğinin altı çizilmektedir. Bu bağlamda, Avrupa Konseyi, özellikle insan hakları, bölgenin istikrar ve güvenliği, dost ve müttefik ülkelerin ulusal güvenliği gibi kriterler başta olmak üzere, silah ihracatına dair Davranış Kurallarına (Code of Conduct) ilişkin kriterlerin önemini vurgulamaktadır. Avrupa Konseyi bu noktada, gözden geçirilmiş Davranış Kurallarının erken kabulünün ve ambargo sonrası ülkelere yapılan silah ihracatıyla ilgili olan önlemlere ilişkin yeni aracın önemini belirtmektedir.
58. AB son altı aylık dönemde, Afrika Birliği ile Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) ve Hükümetlerarası Kalkınma Merci (IGAD) gibi alt-bölgesel organizasyonlarla işbirliğini güçlendirmiştir. Avrupa Konseyi, özellikle Sudan, Büyük Göller Bölgesi, Batı Afrika ve Somali olmak üzere, Afrika kıtasındaki durumun iyileştirilmesi için AB tarafından devamlı katkı yapılacağı yönündeki taahhüdünün altını çizmektedir. AB, Darfur’daki Afrika Birliği misyonu ile son dönem Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi (GAERC) kararlarında belirlendiği gibi, Büyük Göller bölgesindeki barış ve geçiş sürecini desteklemeye devam edecektir. Somali’de federal geçici makamların kurulmasını memnuniyetle karşılamakta ve en son Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi (GAERC) kararlarında belirlendiği üzere, destekçi olmaya devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1572 no.lu kararına dayanarak Fildişi Sahili’ne yönelik kısıtlayıcı önlemler kabul edilmesi ertesinde, Avrupa Konseyi, Afrika Birliği ve Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) adına Başkan Thabo Mbeki tarafından yürütülen Fildişi Sahili’ne yapılan arabuluculuk misyonunu memnuniyetle karşılamakta ve desteklemektedir. Avrupa Konseyi, bölgesel mülkiyetin artmasını memnuniyetle karşıladığını belirtmekte ve AB’nin, özellikle barış ve güvenlik alanında, Afrika Birliği ve alt-bölgesel kurumları ile olan bağlarını güçlendirmeyi sürdüreceğini vurgulamaktadır.
59. Avrupa Konseyi, AB’nin Latin Amerika ve Karayiplerle iki taraflı bölgesel stratejik ortaklığın güçlendirilmesi yönündeki taahhüdünü teyit etmektedir. Bu bağlamda, Avrupa Konseyi, AB-Mercosur müzakerelerinin sonuçlandırılmasına yönelik daha fazla çaba gösterilmesi için AB’nin istekli olduğunu teyit etmekte ve AB-Latin Amerika Karayipler (EU-LAC) Guadalajara Zirvesi Deklarasyonu’nda belirtildiği gibi, Orta Amerika ve Andean Topluluğunun entegrasyon sürecine ilişkin Ocak 2005’te açıklanması beklenen ortak değerlendirmeyi memnuniyetle karşılamaktadır.
Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası
60. Avrupa Konseyi, 2 Aralık tarihinde Althea, Bosna-Hersek’te başarıyla başlatılan ve Birliğin bu ülkedeki istikrar ve güvenliğe ilişkin verdiği sözün altını çizerek, NATO ile kriz yönetimindeki stratejik ortaklığının uygulamalı bir örneğini teşkil eden AB askeri operasyonunu memnuniyetle karşılamaktadır. Ayrıca Bosna-Hersek’teki AB Polis Gücü, Makedonya’daki EUROPOL Maxima ve Gürcistan’daki Hukukun Üstünlüğü Gücü olmak üzere halihazırda başarıyla yürütülen üç AGSP misyonunu not etmektedir. Gelecek Dönem Başkanlığından ve Genel Sekreter/Yüksek Komiser’den, BM ile yakın işbirliğinde bulunmak suretiyle, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde devam eden polis gücü hazırlıkları ve halihazırda incelenen olası güvenlik sektörü reform gücü ile Irak’ta Ocak 2005 seçimleri ertesinde başlaması beklenen, olası entegre polis, hukukun üstünlüğü ve sivil yönetim gücünün teşvik edilmesi talep edilmektedir.
61. Avrupa Konseyi, gelecek Dönem Başkanlığı yetkisini de içeren, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (ESDP) Dönem Başkanlığı Raporu’nu onaylamakta ve gerek AB savaş gruplarına ilişkin kararları (acil karşılık unsurunun parçası olarak) gerek kapsamlı çalışma programı ile Avrupa Savunma Ajansı’nın 2005 yılı bütçesinin kabul edilmesi gibi raporda belirtilen askeri ve sivil olanaklardaki gelişmeleri memnuniyetle karşılamaktadır. Avrupa Konseyi, Sivil Ana Hedefi 2008’i onaylamaktadır.
62. Avrupa Konseyi, en geç Ocak 2006 tarihine dek tamamlanacak bir operasyon merkezi kurulmasını da içeren ve sivil/askeri birimin öngörülen şekilde göreve başlamasına olanak tanıyan, “Avrupa Savunması: NATO/AB istişare, planlama ve operasyon” başlıklı belgenin uygulanmasına ilişkin detaylı önerileri uygun bulmaktadır. Bu öneriler ayrıca, NATO ile, önceden SHAPE ve Avrupa Birliği Askeri Birliği (EUMS) ile NATO arasındaki irtibat antlaşmalarında öngörüldüğü şekilde, küçük AB birimi kurulmasına dair yapılacak olan antlaşmaya dayanak oluşturacaktır.
Uluslararası işbirliği
63. AB Konseyi, tüm gelişmekte olan ülkelerde yoksulluğu ortadan kaldırmak için ECODA tarafından tutarlılıkla katkı sağlanmasının önemi üzerinde durmaktadır. Bu çerçevede, AB Konseyi, mevcut yükümlülüklerini yerine getirmeyi sürdürmekle beraber ECODA’nın odak noktasının özellikle Afrika olmak üzere, yoksul ülkelere daha yoğun olarak çevrilmesinin yollarının aranması gerektiğinin altını çizmektedir.
64. AB Konseyi, Binyıl Kalkınma Hedefleri – Millennium Development Goals (MDGs) doğrultusunda AB’nin yükümlülüğünü ve özellikle Güney Sahara’da söz konusu hedefleri yerine getirmeye yönelik ilerlemenin garanti edilmesini teyit etmiştir. Bu bağlamda AB Konseyi, 2009-2010 dönemini kapsayan yeni ve uygun ODA hedeflerinin belirlenmesinde somut tavsiyelerin Nisan 2005’te Konsey’e (GAERC) sunulması amacıyla, Komisyon tarafından, yeni üyelerin pozisyonları da göz önünde bulundurularak, her üye ülkenin görüşünün alınmasını memnuniyetle karşılamıştır. AB, aynı zamanda, 2005 yılı “yüksek düzey Etkinlik” çerçevesinde , Komisyon tarafından eklenen tavsiyeler temelinde yenilikçi finansman imkanlarını araştıracaktır.
65. AB Konseyi, MDG’lerin tamamlanması çerçevesinde, mevcut danışma ve etki değerlendirme mekanizmalarının daha yaygın ve sistematik bir şekilde kullanımının ve ilgili politikaların gelişmekte olan ülkeler üzerindeki etkilerinin tarama usullerinin geliştirilmesi yoluyla, kalkınmada tutarlı politika uygulamasının güçlendirilmesi yönünde çağrıda bulunmuştur.
66. AB Konseyi, Binyıl Kalkınma Hedeflerini yerine getirmek amacıyla, Kaire/ICPD Gündeminin uygulanmasının ve HIV/AIDS’e karşı mücadelenin önemini yinelemektedir. Bu alanda kaydedilen ilerlemeyi memnuniyetle karşılamakla beraber, BM Yüksek Düzey etkinlik hazırlıkları çerçevesinde, Komisyon ve üye ülkelerin yükümlülüklerini artırmaları gerektiğini belirtmektedir.
VI. DİĞER KONULAR
Ortak paylaşılan değerler
67. AB Konseyi, Avrupa entegrasyonu ve işbirliğinin temellerini oluşturan, Avrupa kimliği ve ortak paylaşılan değerler kavramı üzerine, Dönem Başkanlığının ev sahipliğinde, geniş deneyimli kişilerin katılımıyla geniş kapsamlı kamuya açık tartışma dizileri yapılmasını memnuniyetle karşılamaktadır.
68. AB Konseyi, söz konusu tartışma dizilerinin, Eğitim ve Vatandaşlık Eğitim Konseyi raporu ve takip eden kararların sonuçlarını kaydetmiş, Birlik içinde aktif vatandaşlığa katkı sağlayan değerlerin ilerlemesine ilişkin kararların artmasını memnuniyetle karşılamıştır. AB Konseyi, Avrupa Komisyonu’nu, tartışmanın sonuçlarını ve 2005 yılı gelecek Vatandaşlık Programı ve iletişim stratejisi hazırlanırken, rapora ilişkin önemli bulguları değerlendirmeye davet etmiştir.
Konsolosluk İşbirliği
69. AB Konseyi, hızlandırılmış konsolosluk işbirliğinin önemini teyit etmektedir. AB Konseyi, konsolosluk kaynaklarının birleştirilmesi ve normal ve kriz dönemlerinde işbirliğine ilişkin varılan anlaşmayı memnuniyetle karşılamaktadır. Dolayısıyla, üye ülkelerin, konsolosluk hizmetine yönelik talep artışı karşısında daha etkili olmasına yardımcı olunacaktır.
AB İnsan Hakları Ajansı
70. Avrupa Birliği Konseyi, Aralık 2003 yılı Konsey toplantısında üye ülke temsilcilerine, AB İnsan Hakları politikasının geliştirilmesinde önemli rol oynayacak olan AB İnsan Hakları Ajansı’nın kurulmasına ilişkin anlaşmanın, uygulamaya koyulması yönünde çağrıda bulunmaktadır.
Avrupa Dış Eylem Hizmeti
71. Avrupa Birliği Konseyi, Anayasal Antlaşma’nın imzalanmasını takiben, Başkanlık, Genel Sekreter / Yüksek Temsilciliği ve Komisyon’un “Avrupa Dış Eylem” Hizmeti konusundaki çalışmalarını memnuniyetle karşılamaktadır.
72. Aralarında gelecekteki hizmetlerin kapsam ve yapısının da bulunduğu, ana konuların tanımlanması için, Genel Sekreter / Yüksek Temsilci, Komisyon ve üye ülkeleri hazırlık çalışmasına devam etmeye davet etmektedir. Üye ülkelerin bu sürece tam katılımını sağlamak üzere, Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi toplantılarına hazırlık amacıyla Coreper içerisinde düzenli tartışmaların yapılacaktır.
73. Avrupa Birliği Konseyi, en geç Haziran 2005 toplantısına kadar, Genel Sekreter / Yüksek Temsilciliği ve Komisyonu’nu bu hazırlık çalışmasına ilişkin ortak bir ilerleme raporu hazırlamaya ve Avrupa Parlamentosu’nun bilgilendirilmesi yönünde uygun adımlar atmaya davet etmektedir.

EK I
UKRAYNA BİLDİRİSİ
1. Ukrayna liderleri ve halkı, ülkelerindeki siyasi krize barışçı bir çözüm bulmuşlardır. Bu, Ukrayna’nın yasal çerçevesi dahilinde ve ülkenin bölünmezliği gözetilerek yapılmıştır. Avrupa Konseyi, Ukrayna liderlerinin ve halkının, bu amaca yönelik olarak uluslararası aktörlerle çalışma yönünde göstermiş oldukları iradelerini memnuniyetle karşılamaktadır. Bu aşamada, olumlu gelişmelerin devam ettirilmesi ve Ukrayna seçmeninin, tercih ettiği adaya serbestçe karar verebilmesi büyük önem taşımaktadır.
2. Bu nedenle, Avrupa Konseyi, Ukraynalı yetkililerden, 26 Aralık 2004 tarihindeki ikinci tur başkanlık seçimlerinin, AGİT ve Avrupa Konseyi’nin demokratik seçimlere ilişkin standartları ile uyumlu olarak tekrar gerçekleştirilmesini talep etmektedir. Avrupa Birliği ve Üye Ülkeleri, seçimlerin gözetlenmesinde, önemli sayıda uluslararası gözlemcinin gönderilmesi dahil olmak üzere, AGİT/Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi’ne tam destek vermektedir.
3. AB, Avrupa Birliği’nin, Avrupa Konseyi’nin, AGİT’in ve Rusya Federasyonu dahil olmak üzere komşu ülkelerin uluslararası aktörleri arasındaki, tarafları siyasi çözüm bulma yönünde desteklemeye ilişkin yakın işbirliğini memnuniyetle karşılamaktadır.
4. Avrupa Birliği, anahtar konumdaki bir komşu ve ortak olarak Ukrayna’nın stratejik önemini vurgulamaktadır. Avrupa Birliği ve Ukrayna’nın aralarındaki siyasi, ekonomik ve kültürel bağları sağlamlaştırmaları ortak çıkarlarınadır. Bu nedenle Avrupa Konseyi, AB’nin Avrupa Komşuluk Politikası’nın tüm yeni imkanlarından tamamen yararlanabileceği gelişmiş ve ayırt edici bir ilişkiyi amaçladığının altını çizmektedir.
5. Avrupa Konseyi, Konsey tarafından Ukrayna ile Faaliyet Planı’nın kabul edilmesinden memnuniyet duymaktadır. Özgür ve adil başkanlık seçimlerinin tamamlanmasını takiben Faaliyet Planı’nı başlatmak ve daha yoğun bir işbirliğinin temellerini koyacak erken tarihli bir AB-Ukrayna İşbirliği Konseyi düzenlenecektir. Ayrıca Avrupa Konseyi, Genel Sekreter/Yüksek Temsilci’den ve Komisyon’dan Faaliyet Planı’ndan tamamen faydalanılabilecek şekilde Ukrayna ile işbirliğini güçlendirecek ve böylece Ukrayna’nın Birlik ile ilişkilerini iyileştirecek somut önerilerde bulunmasını beklemektedir.

EK II
Ortadoğu Barış Süreci’ne İlişkin Açıklama
1. Avrupa Konseyi, Filistin liderliğinin son zamanlarda, işgal edilmiş Filistin topraklarında demokratik dönüşümü sağlamak yönündeki çabalarını memnuniyetle karşılamaktadır. Hem İsraillileri hem Filistinlileri Ocak ayındaki Filistin Başkanlık seçimlerini göz önünde bulundurarak güvenlik alanı da dahil olmak üzere yakın işbirliğini sürdürmeye teşvik etmektedir. AB seçim sürecini mali, teknik ve siyasi olarak destekleyecektir ve AB’nin - Dörtlü’nün diğer üyeleri ve uluslararası toplum ile bağlantılı olarak – gözlemci statüsü seçim sürecinin demokratik, serbest ve adil olduğunu tasdik etmeye yardım edecektir. Avrupa Konseyi ayrıca, Filistin Yönetimi’nin genel ve yerel seçimler düzenleme niyetini memnuniyetle karşılamakta ve desteklemektedir.
2. Avrupa Konseyi, Yol Haritası’nda belirlenen süreç çerçevesinde, bağımsız, demokratik, yaşanabilir ve İsrail ve diğer komşularıyla barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayan bir Filistin Devleti’nin doğmasını sağlayacak müzakere edilmiş iki-devletli bir çözüme ulaşılması hedefine bağlılığını teyit etmektedir.
3. Avrupa Konseyi, daha önce alınmış AB kararlarını anımsatarak ve Dörtlü ve uluslararası toplum ile işbirliği içerisinde; İsrail’in Avrupa Konseyi’nin 2004 Mart’ında ortaya koyduğu koşullara uygun olarak ve genel süreç için bir ilk adım anlamında Gazza Şeridi ve Batı Şeria’nın kuzeyinin bir bölümünden çekilmesini desteklemek yönündeki arzusunu ifade etmektedir. Aynı zamanda, her iki tarafla ve tüm komşu ülkelerle birlikte yakın işbirliği içinde çalışmak suretiyle yoğunlaştırılmış barış çabaları gösterme taahhüdünü ifade etmektedir. Avrupa Konseyi, Kasım ayındaki Avrupa Konseyi tarafından onaylanan ve seçimleri olduğu gibi güvenlik, reformlar ve ekonomi alanlarını da kapsayan kısa vadeli eylem programını uygulamaya devam edecektir. Bu eylemlerin başarısı daha geniş bir siyasi perspektif içinde yer almalarıyla artırılabilecektir.
4. Avrupa Konseyi, Yüksek Temsilci ve Komisyon’u, kısa dönem eylem programının uygulanmasında kaydedilen aşamaya dair düzenli raporları ve Yüksek Temsilci’nin taraflar, uluslararası toplum ve Dörtlü’nün diğer üyeleri ile yürüttüğü istişarelerin sonuçlarını sunmaya davet etmektedir. Avrupa Konseyi, tarafları ve destekçileri mevcut olumlu ve işbirlikçi tavırlarını korumaları yönünde teşvik etmektedir. AB ve uluslararası toplum tarafından Filistin’in ekonomik ve sosyal yeniden yapılandırılmasına destek verileceği taahhüdü anahtar bir unsur olmaya devam edecektir.
5. Avrupa Konseyi, kapsamlı barışa Suriye ve Lübnan’ın da dahil olması gerektiğini hatırlatmaktadır. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2004 tarihli 1559. no.lu kararının uygulanmasının önemi hatırlatmaktadır.
 
Geri
Üst