Çanakkale

Ç Çevrimdışı

çubuk prenses

New member
ÇANAKKALE
Aziz milletimiz, tarihin hiçbir döneminde bağımsızlık ve
özgürlüğünden taviz vermemiştir. 18 Mart 1915'te tek vücut
haline gelmiş bir milletin, bağımsızlığınıi onurunu, vatanını
ve bayrağını korumak için neler yapabileceğini bütün dünyaya
göstermiş ve tarihe unutulmayacak bir destan yazmıştır..

Tarihin kaydettiği en büyük savaşlardan biri de Çanakkale
Savaşı'dır. Çehreleri, renkleri, dilleri ve ırkları değişik,
çeşitli milletlerden oluşan, insan selini andıran ordular,
milletimizin üstüne yürümüş, mehmetçiğin üstüne bomba ve
mermi yağdırmıştır. Gökler ölüm indirmiş, yerler ölü
püskürmüştür. Kahraman ecdadımız, bu öldürücü silahların
tehdidine karşı iman dolu göğsünü siper etmiş, bir gül
bahçesine girercesine vatan uğruna şehid olmayı şeref bilmiştir.
Düşmanın gülleleri, mermileri, arslan neferleriminzin göğsünde
sönmüş, Çanakkale Boğazı düşmanlarımıza mezar olmuştur.

Çanakkalede kazanılan zafer, savaşın ve tarihin akışını
değiştirmiştir. Çanakkale'de, donanım ve maddi imkan
bakımından kendisinden güçlü ordulara karşı, inanılmaz bir
direniş gösterilmiş, üstün cesaret ve özveriyle, "ÇANAKKALE
GEÇİLMEZ" dedirten, eşine az rastlanır, anlamlı bir kahramanlık
destanı yazılmıştır. İman, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve
beraberlik duyguları, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına
karşı koymada en önemli faktörler olmuştur. Bugün de milletçe,
aynı ruh be inanca, aynı birlik, beraberlik ve dayanışmaya
ihtiyacımız vardır. Çanakkale'de şahlanan ruhi milletimizin
mayasını oluşturan ruhtur. Bu ruhi dinin, vatanın, namusun,
bayrağın, kısaca bizi biz yapan değerlerin en zor şartlarda bile
feda edilemeyeceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Bu ruhu
yaşattığımız müddetçe ulaşamayacağımız hiçbir hedef,
başaramayacağımız hiçbir iş, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir
sorun, çözemeyeceğimiz hiçbir problem kalmayacaktır.

Kanının rengini bayrağımıza vermiş, aziz canını vatanımız
uğruna feda etmiş olan şehitlerimiz; bu yüce değerlerimizin
korunmasını, savunulmasını ve ilelebet yaşatılmasını bize
emanet etmişlerdir. Bu itibarla olanları gönüllerimizde yaşatarak,
emanetlerine ne pahasına olusa olsun sadık kalmalıyız.

Milletimizin bitmez tükenmez gücüne, en güzel örnek olarak
tarihimizde parlayan Çanakkale Zaferi'nin, özellikle genç
nesillere iyi anlatılmasıi ecdadımıza borcumuz olduğu gibi,
geleceğimiz açısından da son derece önemlidir. Milletçe bu onurlu
mirası aynı inanç ve duyarlılıkla yarınlara taşımak en büyük
görevimizdir.

Bu kutlu zaferin yıl dönümünde " Allah yolunda öldürülenlere
'ölüler' demeyin. Hayır, onlar diridirler; ancak siz bunu
bilemezsiniz." Ayetiyle Yüce Allah'ın iltifatına mazhar olan
aziz şehitlerimize fatihalar gönderelim. Şanlı tarihimizi ve
Çanakkale'yi unutmayalım. Bugün üzerinde yaşadığımız bu
cennet vatanın, milletimizin, devletimizin, bayrağımızın
varlığını, istiklal ve hürriyetimizi; milletçe namus ve
şerefimizle yaşıyor olmamızı, doğusundan batısına ülkemizin
hemen her bölgesinden gelerek, Çanakkale'de canlarını feda eden
şehitlerimize borçlu olduğumuzu unutmayalım. Cepheye mermi
taşırken yolda donarak şehit olan Şerife Bacıları... Hayatının
baharında cepheye koşan delikanlıları.. Yavrusunu vatana kurban
olsun diye kınalayıp cepheye gönderen anaları unutmayalım...

Başta Mustafa Kemal olmak üzere Çanakkale Savaşına katılan
bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yadederek,
Çanakkale'de göğsünü siper eden Mehmetçiğin destanını yazan
milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un dizeleriyle yazıma son
veriyorum:

"Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor TEVHİD'i...
BEDR'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem sığmazsın
Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor PEYGAMBER"

Yunus AKKAYA
 
Geri
Üst