GÖKTÜRKLERİ KURAN HANEDAN ASİNA (FETTAHOĞULARI).....

A Çevrimdışı

asina

New member
Haşim Söylemez - h.soylemez@aksiyon.com.tr - Sayı: 277 - 25.03.2000 1 yorum




...Ve “Devlet” Ergenekon’dan çıktı



Nisan 1997’de Ülkücü hareketin ve MHP’nin efsanevi lideri Alparslan Türkeş’in ölümü ile birlikte MHP’de yeni başkanın kim olacağı tartışılmaya başlandı. Bu tartışmalarla birlikte MHP’nin başına gelecek iki isim ağırlık kazanıyordu:


--------------------------------------------------------------------------------

Devlet Bahçeli ve Ramiz Ongun. Ne tevafuktur ki, bu iki güçlü aday da aynı bölgenin çocuklarıydı. Ongun Kozanlı, Bahçeli ise Osmaniyeli idi. Aslında bu bir nevi Osmaniye ve Kozan’ın mücadelesiydi. Yapılan başkanlık seçiminin ardından Bahçeli, bir zamanlar merhum Türkeş’in ısrarı ile üyesi olduğu MHP’nin genel başkanı seçildi. Bahçeli MHP’nin başkanı olduktan sonra, seçimle birlikte başbakan yardımcılığına kadar yükseldi. Devlet Bahçeli’nin başbakan yardımcısı olmasıyla birlikte Türkiye çok farklı bir aile ile tanışmaya başladı. Herkesin ilgisini çeken ancak kimsenin hakkında pek birşey bilmediği bu aile Fettahoğulları idi. Kökleri çok eskiye dayanan bu aile Devlet Bahçeli ile birlikte tekrar kabuğundan çıkmaya başladı. Türkiye’nin dört bir yanında ailenin mensuplarına rastlamak mümkün. Kendi adlarına evleri, dernekleri var. Devlet Bahçeli MHP’nin lideri olduğu gibi resmi olmasa da Fettahoğulları ailesinin de lideri durumunda. Aile mensupları Bahçeli’nin sözünden çıkmadıkları gibi, ailenin sürekli büyümesini istiyorlar.

Amaç Türkiye’de etkili olmak

Fettahoğulları ailesine bakıldığında gerçekten de Türkiye’nin en büyük ailesi oldukları karşımıza çıkıyor. Sadece büyük aile olmak değil, ailenin bir çok mensubu kariyer bakımından Türkiye’de etkili bir noktada. Fettahoğulları şu anda Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Diyarbakır, Gaziantep, Osmaniye, Adana, Antalya, Konya, Denizli, İstanbul, Trabzon, Bayburt, Samsun, Rize, Gümüşhane, Amasya ile birlikte 42 yerleşim yerinde mevcudiyetlerini sürdürüyorlar. Bu illerin çoğunda kendilerine ait evleri bulunuyor. Amaç; bulundukları her ilde bir “Fettahlı Evi” açmak. Sayıları 1 milyonu buluyor. Ancak kendileri nazar değmesin diye sayılarını 500 bin olarak açıklıyorlar. Sadece MHP’de değil tüm siyasi partilerde bu aileden yöneticiler, başkanlar bulunuyor. Örneğin, FP Milletvekili Hasan Aksay, ANAP'lı Ülkü Güney ve Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Tufan Algan bu aileden.

Aile olaylara sağduyu ile baktığı gibi adlarını kirletecek suiistimallere de mahal vermiyor. Devlet Bahçeli bu konudaki hassasiyetini aile içi bir toplantıda şöyle dile getiriyordu: “Kim benim adımı kullanarak iş yapıyorsa o bizden değildir.”

Yaklaşık 14 yüzyıl boyunca suskuk kalan Fettahoğulları 1980’den itibaren yavaş yavaş toparlanmaya başladılar. Devlet Bahçeli’nin etkili bir biçimde siyaset sahnesine girmesiyle FET–DER Türkiye’nin dörtbir yanındaki mensuplarına “birleşelim” çağrısında bulundu. Şimdi ise aile artık yavaş yavaş toparlanıyor, taşlar yerine oturuyor. Fettahoğulları ilk iş olarak kendi silsilenamelerini bilimsel bir platforma taşıyıp kendi içinde inceleyecek. FET–DER Genel Başkanı Mutlu Fettahoğlu: “Fettahoğulları ülkemizin aydınlık geleceğinde birlik, beraberlik ve hoşgörü içinde varlığını sürdürecek bir aile topluluğudur. Amacımız hoşgörü ortamı içinde etkili bir konuma gelmek. Bizim için parti önemli değil, önemli olan hizmettir. Biz aile olarak kendi geçmişimizle bütünleşmek istiyoruz” şeklinde amaçlarını açıklıyor.

Ailede Fettahoğlu soyadını taşıyanlar olduğu gibi, değişik soyadı olanlar da var. Fettahoğulları soyundan gelenler şu anda 100 değişik soyadı kullanıyor. Cenab—ı Hakk’ın 99 isminden biri olan ve fetheden anlamına gelen bu ismi Fettahoğulları yüzyıllardır kullanıyor.

Geçmişten günümüze kadar Türk tarihinde önemli yere sahip olan Fettahoğulları’nın ibret verici hayat hikayeleri var. Baskınlar, göçler, isyanlar, idamlar serüvenindeki Fettahoğullarını Devlet Bahçeli’nin şahsında inceledik. Ve işte basında ilk kez yazılan Fettahoğuları’nın bilinmeyen yönleri.

Fettahoğulları Aşina

soyundan

Fettahoğulları’nın geçmişleri hakkında çok az bir bilgi bulunuyor. Ancak bu ailenin Göktürk Devleti’ni kuran Aşina (Kurt) ailesinden geldiği ortaya çıkıyor. Fettahoğulları ailesinden Memiş Ağa isimli bir araştırmacı 1834 yılında yazmış olduğu silsilenamesinde şöyle diyor: “Geçmiş ecdadımız Kûfe şehrinden göç etmişlerdir. Asılları Göktürk aşiretindendir.”

Göktürk Devleti’ni kuran Aşina (Kurt) ailesi M.S 750 yılında Uygurların öncülük yaptığı diğer Türk kabilelerinin saldırıları sonucu Orta Asya’yı Türkmenlerle birlikte terk ederek Irak’ın Kûfe şehrine gelip yerleşiyorlar. Burada İslamiyeti kabul eden Aşina ailesi Abdülfettahoğulları adını alıyor. Aile beylerinin ilk isimleri İslamiyet ve Kûfe şehrinin etkisiyle Hasan olarak değişir. Fettahoğulları ailesi ile ilgili olarak araştırmalar yapan ve ilginç bulgulara ulaşan araştırmacı–tarihçi Cezmi Yurtsever de ailenin soyunun Göktürk hanedanından geldiğinin kesin olduğunun altını çiziyor. Yurtsever: “Göktürk Devleti’ni kuran Aşina ailesi M.S 750 yılında baskınlar sonucunda Orta Asya’yı terk ederler. Buradan Kûfe’ye gelip İslamiyeti kabul etmişler ve isimleri Abdülfettahoğulları olarak değişmiştir. Daha sonra aile buradan Anadolu'ya gelip yerleşir. Anadolu’dan da değişik yerlere dağılırlar. Trabzon’a yerleşen Hacıfettahoğlu’nun soyundan gelenlere Kurt İbrahim Ağa denilmektedir. Ailenin “Kurt” unvanı taşıması 14. yüzyılda Osmanlı’nın Trabzon’u alması ve o yöreye yerleşen Fettahlıların taşıdığı soy şöhretidir. Yine 14. ve 15. yüzyıllarda Maraş yöresine yerleşen Fettahlı beyleri içinde Turan adını taşıyanlar çoğunluktadır. Devlet Bahçeli’nin dedesinin isminin de Turan olması tesadüf değildir. Yaptığım araştırmalarda Bu ailenin Göktürk Devleti’ni kuran Aşina (Kurt) ailesinden olduğu ortaya çıktı” şeklinde konuşuyor.

Aileye ayanlık unvanı

Kûfe’ye yerleşen Abdülfettahoğulları daha sonra Anadoluya göç edip, Van’a yerleşirler. Göç ile birlikte isimleri de Fettahoğulları olarak değişir. Van’a yerleşen aile burada güçlü beylerin baskılarına dayanamayarak Anadolu’nun dört bir yanına dağılır. Aileden kalabalık bir kol Trabzon tarafına gidip Of ve Vakfıkebir yöresine yerleşir. Diğer bir grup ise Maraş’a gelir. Burada Dulkadiroğulları’nın yanındaki Helete bölgesine yerleşirler. Maraş’ın Osmanlıya bağlanmasından sonra Helete’deki aileden kopan bir parça Adana–Maraş–Halep kervan yolunun kavşağındaki Bahçe’ye yerleşir. Van’dan ayrılan Fettahoğulları’ndan üçüncü grup ise Siverek, Mardin ve Diyarbakır yöresine yerleşir.

Anadolu'ya yayılan Fettahoğulları Osmanlı’nın hakimiyeti ile birlikte birtakım görevlere getirilirler. Gülekboğazı'ndan Halep’e doğru uzanan kervan yolunun Gavurdağları vadilerindeki güvenliğinin sağlanması görevi Fettahoğulları’na verilir. Bu tarihte Fettahoğulları beylerinin resmi sıfatı “Gavurdağı Ayanlığı”dır.

Bahçeli’nin dedesi idam ediliyor

Fettahoğulları “ayanlık” yaptıkları dönem boyunca, bölge asayiş bakımından büyük bir başıboşluğun içindedir. 19. yüzyıl başlarında Anadolu’nun genelinde olduğu gibi Çukurova ve özellikle Gavurdağları’nda asayiş bozulmuş, ferdi hareketler baş göstermiştir. Türkmen beyleri ve aşiretlerin vergi yükü altında ezilmesi beraberinde isyanları getirmiştir. Osmanlı yönetimi hac ve tüccar kervanlarının Adana’dan ötede “Halep Yolu” olarak tanımlanan güzargahın Misis–Payas yöresinde güvenliği sağlayamıyordu. Gavurdağları ve Payas yöresi derebeyi Küçükalioğlu Halil, emrindeki yüzlerce eşkıya ile yolları basıyor, kervanları soyuyordu. İskenderun sahillerinde güvenlik tehlikeye girmişti. Padişah’ın hac kervanı da Payas’ta soyulmuştu. İstanbul’dan Adana’ya ulaşan Sürre—i Hümayun Kervanının Karataş sahillerinde gemi ve kayıklarla Suriye sahillerine taşınmasına karar verilmişti. Hatta bir ara Küçükalioğlu Halil’e “devlete yardımcı olur düşüncesiyle” Özerili (Payas) Mirimiranlığı görevi bile verilmişti. Ancak Halil yine baskınlarına devam ediyordu. Bu durum böyle devam ederken, bir müddet sonra Halil’in yerine geçen Mıstık’ın üzerine askeri harekat düzenlenir. Mıstık ise Fettahoğulları korumasındaki Gavurdağları’na sığınır. Maraş Valisi, Bayazıtlılardan olan Kalender Paşa’dan olaydan sorumlu tuttuğu Ağca Bey’i yakalayıp cezalandırmasını ister. Kalender Paşa Ağca Bey’in suçsuz olduğu gerekçesiyle operasyonu yavaşlatır. Bunun üzerine Kalender Paşa görevinden alınıp Girit’e sürülür. Ağca Bey de geçici olarak affedilir.

1854 yılında Gavurdağları eteğinde Maraş’a doğru giden Adana valilik kervanı saldırıya uğrar. Saldırıda 40’a yakın asker ölür. Saldırıyı yapanlar Gavurdağları eşkıyaları olmasına rağmen kabak yine Fettahoğullarının başına patlar. Yörenin güvenliğini sağlayamadıkları için Fettahoğullarının cezalandırılmasına karar verilir. İstanbul’dan yola çıkan infaz taburu Adana ve Maraş valilik askerleriye Gavurdağları’na gelir. Fettahlı Ağca Bey’in oğulları Ahmet ve Mehmet beyler teslim alınır. Mehmet ve Ahmet beylerin idamı Bahçe’de babalarının yapmış olduğu caminin önündeki çınar ağacında infaz edilir. Fettahlı ailesi olaydan dolayı derin üzüntü içine girmiştir. Acı olayın ardından mutluluk verecek bir olay gerçekleşir; Fettahlı Mehmet’in eşi bir erkek çocuğu dünyaya getirir. Dünyaya gelen çocuğa dedesinin ismi olan Ağca Bey adı verilir. Ağca Bey daha sonra kendisinden dünyaya gelen bir çocuğuna Turan adını verir, Turan da kendisinden dünyaya gelen bir çocuğuna Salih ismini verir ve Salih de doğan bir çocuğuna Devlet adını verir. Yani Devlet Bahçeli’nin dedesi Mehmet Bey bir iftiraya kurban giderek idam edilmişti.

Devlet Bahçeli’nin ise Bahçe’den her geçişinde arabasını durdurup sessizce dua edip, Fatiha okuduktan sonra yoluna devam ettiği aile mensuplarınca dile getirilir. Aslında bu acı sessizliği Fettahoğullarından başka pek kimse bilmiyor. Kendileri ise bu korkunç maziyi hiçbir zaman hatırlamak istemiyorlar. Bazı aile üyelerinden başka kimsenin bilmediği ve bilmesini istemedikleri bu acı olayı gün yüzüne çıkaran Tarihçi Cezmi Yurtsever bu sessizliği şöyle anlatıyor: “Aile bu acı olaydan dolayı çok üzülüyor. Bu olayı aile içinde ileri gelenler biliyor. Ama içlerinde hep bir acı vardır. Çünkü Fettahoğulları dedelerinin idamından çok etkilenmişler. Aslında bu tarih Fettahoğulları için bir milat teşkil ediyor. Çünkü bundan sonra aile dağılır ve büyük bir suskunluk dönemine geçilir. Ben de bir kaç yıl önce aldığım bir bilgi sonucu buraya gittim ve mezar taşlarını okudum. Taşlarda acı olay açıkça anlatılıyor.”

Fettahoğulları idam edilen ata dedeleri Ahmet ve Mehmet için ayrı ayrı mezar yaptırmış. Hece taşından yapılan mezarların üzerinde hayat hikayeleri bulunuyor. Bahçe’deki mezarlıklar yüzyılların suskunluğunu taşıyor. Anneleri tarafından yaptırılan türbelerin üzerinde “şehid olmuşlardır” ibaresi bulunuyor.

Tarihi suskunluk sona eriyor

İdam olayından sonra, coğrafi yapısından dolayı Torosların Ergenekon’u olarak kabul edilen Bahçe nahiyesinden Fettahoğulları parçalanarak ayrılıyorlar. Bahçe’den ayrılan bir kol Hasan Bey önderliğinde Hasanbeyli’ye yerleşir. Devlet Bahçeli’nin ailesi ise Hasanbeyli’ye gelenlerdendir. Düziçi (Haruniye), Osmaniye ve Adana’ya dağılanlar olur. Fettahoğulları ailesi 1850’li yıllardan 1980’li yıllara gelinceye kadar sessiz kalmayı, susmayı tercih etti. 1980’lerde Fettahoğulları soylarını araştırmaya başladılar. Aslında bu arayış ailenin tekrar toparlanma isteğinin de habercisi oluyor. Bu arayış ve bir çatı altında toplanma çabaları Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başına geçmesiyle daha da hız kazanmaya başladı. Yurdun dört bir yanındaki Fettahoğulları’nın etkili olması Devlet Bahçeli’nin MHP’nin başkanı seçilmesine katkısı oldu.

Devlet Bahçeli’nin önderliğindeki Fettahoğulları henüz tam birleşmemelerine rağmen milyonu bulan sayılarıyla Türkiye’de etkili bir konuma gelmiş durumdalar. Göktürk Devleti’ni kuran ailenin mensupları 21. yüzyılda da Türk siyasi tarihine yön vereceğe benziyor. Ve ister istemez insan şu cümleyi söylemekten kendisini alamıyor: “Fettahlıların devlet.”
 
Geri
Üst