Çanakkale Savaşları, vatanını ve bayrağını korumak için yokluklar içinde hiç düşünmeden cepheye koşan, ''ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum'' anlayışıyla Gelibolu Yarımadası'nda canını ve kanını hiçe sayıp, düşman kuvvetlerinin üzerine korkusuzca atılan Mehmetçiğin kahramanlık destanı olarak hafızalardaki yerini aldı.
Dünyanın en güçlü donanmasına karşı, gelecek nesillere gurur ve heyecanla anlatılacak bir destanın temsilcisi olan kahraman Türk askeri, cephede düşman ve yoklukların yanı sıra savaş hileleriyle de mücadele etti.
Çanakkale'yi geçemeyeceklerini anlayan müttefik güçleri, başta İngiltere olmak üzere çekilmenin hesabını yaparken, Türk askerlerinin çekilmeden haberdar olmaması için değişik savaş hilelerine başvurdu. General Hamilton'un, anılarında savaş hileleriyle ilgili olarak şu anektod yer alıyor:
''Türk askerlerini şaşırtmak için yolcu gemilerine, şileplere sahte bacalar, sözde toplar, uydurma direkler eklendi. Böylece İngiliz gemileri 'Tiger' ya da 'lnflexible' kruvazörlerine benzetildi. Karşı taraf bu gemilere ateş edip, boşuna pek çok mermi harcadı.''
Hamilton'un, 17 Ekim 1915'te görevden alınmasının ardından yerine atanan İngiliz General Charles Monro, Gelibolu Yarımadası'nda yaptığı incelemelerin ardından İngiltere'ye, Gelibolu'daki askeri birliklerin tahliye edilmesi yönünde rapor gönderdi.
Bunun üzerine düşman askerlerinin, 8-9 Aralık 1915 gecesi Gelibolu Yarımadası'nı deniz yoluyla tahliyesine başlandı. Her akşam ortalık karardıktan sonra Anzak ve Suvla koylarına kurtarma sandalları, çıkarma tekneleri yanaşıp, durmadan asker, hayvan, top ve diğer savaş malzemelerini taşıdı.
Önce hasta ve yaralılar nakledildi, onları savaş esirleri takip etti. Son olarak sıra askerlere geldiğinde, Mehmetçiğin ayak seslerini duymaması için postallar paçavralarla kaplandı.Personel kaybını en aza indirmek amacıyla her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü. Cekilmenin başarılı sonuçlanması için geride karşılıklı iki konserve kutusundan diğerine damlayan suyun ağırlığıyla ateş alan ayarlı ve sonradan patlayacak tüfekler, takip edilmelerine karşı mayınlar bırakıldı. Askerlerin gittiğinin Mehmetçik tarafından anlaşılmaması amacıyla mevzilerde içi samanla doldurulan ve üniforma giydirilen maketler yerleştirildi, tahtadan atlar yapıldı. Düşman askerleri 20 Aralık 1915'te Anafartalar'dan, son düşman birliği ise 9 Ocak 1916'da Seddülbahir bölgesinden bir daha gelmemek üzere Gelibolu Yarımadası'nı terk etti.
Sabah