Oruçta susuzluk sıkıntısını gidermenin yolları

umuro Çevrimdışı

umuro

Super Moderator
Uzmanlar, bu sene aşırı sıcaklara rastlayan Ramazan ayında oruç tutacak olan vatandaşları susuzluk hissini arttıracak besinlerden uzak durmaları konusunda uyarıyor.
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nde görevli Diyetisyen Hamide Ataman, Ramazan ayının bu yıl aşırı sıcaklara rastlaması nedeniyle oruç tutan vatandaşların daha yoğun bir şekilde susuzluk hissi duyacaklarını belirterek, özellikle sahurda su ihtiyacını giderecek besinler tüketilmesi gerektiğini söyledi. Ramazanda sıvı alımının gece boyunca arttırılması gerektiğini ifade eden Ataman, "Gün içerisinde alınamayacağı için sıvı alımı gece boyunca arttırılmalı. 2 litre kadar suyun tüketilmesi gerekiyor. Vücuttan sıvı kaybına neden olacağı için çay ve kahve fazla tüketilmemeli. Onun yerine su, taze sıkılmış meyve suyu, meyve tüketilmeli. Özellikle meyvelerin tüketimi çok önemli. Çünkü meyve hem bir miktar sıvı sağlar, hem de enerji alımını arttırırlar. Ayrıca yapılarındaki posalar nedeniyle de tok tutarlar. Çiğ sebzeler de bu görevi yerine getirir. Bu nedenle sebze tüketimi de önemli" dedi.

"EKMEĞİN TAM TAHILLI OLMASINA DİKKAT EDİN"

Aşırı tuzlu yiyeceklerin su ihtiyacını arttırdığını belirten Ataman, sahurda bu tür yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini söyledi. Sahurda zeytin gibi salamura besinlerden kaçınılması gerektiğine dikkat çeken ataman, "Turşu, salamura, konserve gibi besinler çok fazla tuz içeriyor. Bunların tüketiminden kaçınmakta fayda var. Bu tür besinler tuz içeriği fazla ve su ihtiyacını arttıracaktır. Şekerli besinler de su ihtiyacını arttıracağı için bu besinlerden kaçınılması gerekir. Sahurda sandviç gibi bir şeyler hazırlanabilir. Ekmeğin tam tahıllı olmasına dikkat edersek, tok tutacağı için gün içerisinde çok fazla susuzluk sıkıntısı yaşamayabilirler. Bunun yanında bol miktarda meyve ya da sebze tüketilirse su ihtiyacı bir miktar giderilebilir" diye konuştu.

"PİŞİRME YÖNTEMİ DE BESİNLER KADAR ÖNEMLİ"

İftarda özellikle aşırı yağlı yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini belirten Ataman, şunları söyledi: "Pişirme yöntemi de aslında yediğimiz besinler kadar önemli. Yiyeceklerin kızartılmadan hazırlanması gerekir. İftar sofrasında özellikle kızartma çeşitleri fazlaca bulunur. Bu sofrayı sadeleştirmek gerekiyor. Sebze, yoğurt, salata bulunduracak şekilde soframızı hazırlayabiliriz. Et grubundan besin tüketeceksek eğer, bunun kızartılmadan, fırında ya da haşlanarak hazırlanmasında fayda var."

"AZAR AZAR, SIK SIK BESLENME İLKESİ UYGULANMALI"

Ramazan'da azar azar ve sık sık beslenmenin önemine dikkat çeken Ataman, bu şekilde beslenildiğinde bir anda çok fazla besin tüketilmemiş olacağını bildirdi. Ataman, "Besin alımını gün içerisine yayamayacağımız için bunu tam tersine çevirerek günü geceye yaymaya çalışacağız" dedi. İftarda özellikle çorba ile başlamanın önemli olduğunu belirten Ataman, böylece sıvı alımının da artacağını kaydetti. Yemeğin mümkün olduğunca yavaş yenmesi ve öğünün uzatılmasının öneminin altını çizen Ataman, "Ana yemekte daha çok beyaz etin biraz daha ağırlıklı olması faydalı. Sebze yemeği mutlaka bulunmalı. Eğer mutlaka bir tatlı bulunacaksa, bunun sütlü tatlılar olmasını öneriyoruz hamurlu tatlılar yerine. iftardan sonra meyve ya da küçük ara öğünler eklenebilir. Böylece azar azar sık sık beslenme ilkesini uygulayabiliriz. Sahurda da tok tutmasını sağlamak için tam tahıllı, çavdarlı, kepekli, yulaflı ekmek tüketilebilir" şeklinde konuştu.



Kaynak: Buyrun
 
Geri
Üst