Kurmancan Datka'nın mücadelesinin tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

http://turkoloji.cu.edu.tr/CAGDAS%20...in_general.pdf

ÖZET

Kurmancan 1811’ de doğar ve henüz 18 indeyken hayatında görmediği bir adamla evlendirilir,ancak yaşadıgı dönemin katı geleneklerine kulak asmaksızın kocasının evine gitmeyi reddeder.Bu hareketi herkesçe eleştirilip, kendisi dışlansa da eşinden ayrılarak sevdigi adamla evlenme cesaretini gösterir.O zaman Güney Kırgızistan'ı yöneten eşi Alımbek Datka'nın hep yanında olur, onu destekler.Öyle ki Alımbek uzak ülkelere gittigi zaman yönetimi karısına bırakmaya başlar.

Çok sevdiği eşinin öldürülmesi Kurmancan'ı çok üzmüş olsa da üzerine vazife olan görevi layıkıyla yerine getirmek zorundadır, eşi ölmüş ve ülkenin yönetimi kendisine geçmiştir.Hokan'ların Hanı Hudoyar tarafından kendisine Datka ünvanı verilen Kurmancan ( Datka kelime anlamı olarak alay çariçesi demektir, Alay o zaman Güney Kırgızistan'ın ,ismidir) tarihteki ilk kadın albay olma sıfatını kazanır.

Altı çocuk annesi oldugu söylenen Kurmancan Datka'nın oğullarından biri Ruslara karşı savaşarak Afganistan'a kaçar ve orada ölür. Bu savaş ortalığı karıştırır halk isyan çıkarır.Kurmancan durumun vahimliğini gören ve sukuneti sağlayamayan Ruslarla anlaşarak ve ülkesini Rusya'ya bağlar.Kendisini davet eden Rusyönetici General İskebul'un makamına gider ancak tercümana anlaşmayı kendi ülkesinde yapmak istedigini belirtir, bunun sebebi hem geleneklere uyulması hemde anlaşmanın gidişatını etkileme isteğidir. Anlaşma Kurmancan'ın dilediği gibi kendi makamında yapılır , anlaşma için gelen Rus yetkililer Kırgız'ların misafirperverliğine hayran olarak oradan ayrılırlar. Alay denilen Güney Kırgızistan beşe bölünerek iki oğlunun yönetimine verilir, ancak Kurmancan'ın oğulları kendisi gibi olmadıgı için kısa sürede kaçakçılık yaptıkları ortaya çıkar ve birine sürgün birine de idam cezası verilir.

Tüm yetkilerini kullanmaya çalışan Kurmancan'ın çabaları sonuçsuzdur, oğlu idam edilecektir, hatta Kurmancan idamında bizzat bulunur.(Oğluna son sözü: “ölümün gözlerinin içine bak” )

Cesareti ile yaşadığı döneme damga vuran Kurmancan evlat acısıyla yıkılmıştır, sahip oldugu tüm varlığı sağa sola dağıtarak eski köyüne döner, ancak yine de acısı hafiflemez.Savaşçılığı olduğu kadar yazarlığı ile de bilinen Kurmancan 1 Şubat 1907 tarihinde çektiği acılardan dolayı yakalandıgı agır hastalık sebebiyle hayatını kaybeder.(Çocuklarına verdiği öğüt:“İşte çocuklarım,birisine ak ellerinizle hizmet ederseniz, onun ak hizmetini görürsünüz. Sizin için tek ve kutsal yol..Rahvan ata binen arkadaşından ayrılır, uzun ömür yaşayan yaşıtlarından ayrılır.Güçlü, kuvvetli birisine değil halka hizmet edin. Siz istemediğiniz halde bile memnun kalan halkınkendisi saygı gösterir. Altınızda at olur, üstünüzde ev olur, sırtınızda gömlek olur.”)

Kurmancan Datka pek çok tiyatro oyununa, kitaba ilham kaynagı olmuştur.Erkindik Park'ta heykeli vardır.

Alıntı