Tımar ve İltizam Sistemi

1.Tımar Sistemi Hakkında Bilgi Veriniz?
Devletin miri araziden belirli bir kısmının yıllık gelirinin tamamını veya bir kısmını, belli hizmetler karşılığında asker ve memur görevlilerine bırakmasıydı. Devletin bu şekilde görevlilerine bıraktığı miktarı belirlenmiş vergi kaynaklarını(toprağa) DİRLİK denirdi.
Dirlik sahipleri, hizmetlerinin karşılığı olan maaşlarını buradan sağlarlar, hem de belli sayılarda atlı asker(CEBELÜ) besleyerek, yönetim, üretim ve askerlik alanında devlete katkıda bulunurlardı. Böylece devlet hazinesinden memur ve asker maaşları için para çıkmadığı gibi, ordunun temelini oluşturan sipahilerde hazırlanmış olurdu.

Dirlik arazi yıllık gelirine göre üç’e ayrılırdı:
a)HAS:Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan topraklardır. Padişaha, hanedan üyelerine, sadrazama, beylerbeylerine, sancak beyleri ve üst düzey devlet görevlilerine verilirdi.
b)ZEAMET:Yıllık geliri 20.000 ile 100.000 akçe arasında olan topraklardır. Divan katipleri, subaşı, alaybeyleri v.b. verilirdi.
c)TIMAR: Yıllık geliri 3000 ile 20.000 akçe arasında olan topraklardır. Savaşta yararlılık gösteren askerlere(sipahilere) verilirdi.

Çiftçi toprağı ekip biçer, vergisini de devlet yerine, devletin belirlediği dirlik sahiplerine öderdi. Çiftçi, devlete ait toprakları işleyen, karşılığında vergisini ödeyen bir nevi kiracı durumundaydı. Dirlik, alınıp satılmaz ve devredilemezdi.

Dirlik sahibinin görevleri;
a)Reayanın toprağı işlemesini sağlamak,
b)Boşalan topraklara başkasını yerleştirmek,
c)Yeni toprakları üretime açmaktı,
d)Bulunduğu bölgenin güvenliğini sağlamak,
e)Savaş zamanı, toprak gelirlerine göre besledikleri atlı askerler(cebelü) ile orduya katılmak

2.Tımar Sisteminin Yararları Nelerdir?
*Devlet, hazineden para harcamadan, el altında sürekli hazır bir orduya sahipti.
*Topraktan elde edilecek ürünün fazla olması, hem dirlik sahibinin hem de çiftçinin yararınaydı. Bu yüzden dirlik sahipleri, çiftçilere her konuda yardımcı olurdu.
*Toprak sürekli işlenir, bol ürün elde edilirdi.
*Devlet bu sistem ile toprağın kuru mülkiyetini devlete mal etmiş, toplumcu bir yaklaşımla toprak-insan ilişkisini düzenlemiş, toplum- kişi menfaat dengesini kurmaya çalışmıştır.
*Devletin vergi toplama yükü büyük ölçüde azalmıştır.

3.Tımar Sistemi Niçin Bozulmuştur?
16. yüzyıldan itibaren tımar sistemi bozulmaya başladı. Tımarları hak edenlere değil, askerlikle ilgisi olmayanlara rüşvet karşılığı verilmesi bu sistemin bozulmasına yol açtı. Tımar sisteminin bozulması ve önemini kaybetmesi üzerine devlet, tımar gelirini hazineye aktarmaya başladı. Tımarlı sipahiler 1844’den itibaren ZAPTİYE(JANDARMA) ve başka hizmetlerde kullanılmak suretiyle yavaş yavaş ortadan kaldırıldılar.

4.İltizam Sistemi Hakkında Bilgi Veriniz?
Fatih döneminde, tımar sistemi dışında kalan toprakların vergilerini toplamak için, getirilen düzenlemedir. Bu uygulama 17.yüzyılda tamamen yaygınlaşmıştır.
İltizam sistemi, kanunlarla belirlenen vergilerin, yükümlülerden toplanması ve devlet hazinesine aktarılmasını ifade eder. İltizamların açık artırma yolu ile verildiği kişilere MÜLTEZİM denir. Devletin nakit sıkıntısı bu şekilde giderildi. Mültezimler, iltizama aldıkları yerlerin vergilerini peşin olarak devlete öderler, sonra da gidip o bölgenin vergilerini toplarlardı. Topladıkları bu vergilere kendi karlarını da eklerlerdi. Mültezimler aynı zamanda iltizamlarının üzerindeki insanları ve bölgeyi yöneten kişilerdir.
Mültezimler devlet otoritesinin zayıfladığı devirlerde halktan, devlete verdiklerinden iki kat fazla vergi almaya çalıştılar. Bu vergi yükünü kaldıramayan halk, topraklarını satmak ve terk etmek zorunda kaldı. 1839 Tanzimat Fermanı ile kaldırılan bu sistem, daha sonra 1855’te yeniden uygulanmaya başlanmış, ancak 1864 ‘’Vilayet Nizamnamesi’’ çıkarıldıktan sonra tamamen kaldırılmıştır.