nusretk
Member
SİVAS KONGRESİ HAKKINDA
4-11 EYLÜL 1919
Nusret Karaca
Yıl 1918
1.Dünya Savaşı'nın sonu.
İtilâf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması.
İşgaller.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın hazırlık dönemi.
Bölgesel direnişler...Genelgeler..
Havza...Amasya
Amasya Genelgesi'nin bazı maddeleri Sivas Kongresi'ne bir çağrı olmuştur.
-Ulusal Kongre Anadolu'nun her bakımdan güvenilir ili Sivas'ta toplanacaktır.
-Sivas Kongresi'ne katılacak delegeler her sancaktan,üçer kişi olmak üzere Müdafaa-i Hukuk,Redd-i İlhak Cemiyetlerinin güvenini kazanmış kişiler arasından seçilecektir.
-Durum ulusal sır olarak saklanacak, delegeler gizli olarak geleceklerdir.
...
Amasya Genelgesi Sivas Kongresi'nin demokratik,ulusal niteliğini ortaya koyar.
Ve Kongreler dönemi..
Edirne'de,Balıkesir'de,Alaşehir'de...
Erzurum'da...
Ve Sivas'ta...
4-11Eylül 1919
Sivas Kongresi
*Manda ve himaye'nin kesinlikle kabul edilemeyeceği...
*Tüm yararlı cemiyetlerin Anadolu ve Rumeli Mudafa'a i Hukuk Cemiyeti altında toplanacağı... kararı bu kongre de
alındı.
Sivas Kongresi;amacı,toplanışı ve aldığı kararlarıyla ulusal bir nitelik taşır.
Kongreyi engelleme çabaları ve de kongrede çıkarılan zorluklara rağmen
Sivas Kongresi Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın hazırlık dönemindeki önemli bir basamağı.
Emperyalist güçlere karşı mücadele verip T.C.'nin temellerini atanları şükranla ve rahmetle anıyorum.
İstanbul Kadıköy Lisesi'nde (eski Kadıköy Kız Lisesi) görev yapmış okul müdürlerinden Ahmet Figankaplan hocamın bana daha önceleri ilettiği bir yazısına da burada yer vererek paylaşmak istedim.
Sivas Kongresi'nin son günleri idi. Meşhur TIME dergisinin muharrirleri Sivas'a gelmiş ve Mustafa Kemal Paşa ile mülâkaat yapmak için imkânlar aramış ve bulmuşlardı. Mülâkaatın sonuna doğru gazeticiler :
-" Paşam, bu kadar mücadele ediyorsunuz, çalışıyor,çabalıyor, büyük emek ve gayretler sarfediyorsunuz. Bütün bunlara rağmen başarılı olamazsanız ne olacak ? " diye sordular. Belliki, Paşa'yı anlayamamışlar, ya da anlamak istememişlerdi.
O günlerde hemen herkes "ya ABD'nin ya da Britanya'nın koruyuculuğu altına sığınmalıyız. Zira,tamamen yok olmaktansa, manda ve himaye altında hayatiyetimizi devam ettirmek daha evladır." diye düşünüyordu. Ancak, Mustafa Kemal Paşa, yokluk ve yoksulluğun kol gezdiği, devam edegelen savaşlarla, sıkıştırıldığımız Anadolu'da da tam bir felaketin yaşandığı ortama rağmen: sessiz bir mucizenin, ezeli bir fecrin, mülevven nurlu bir sabahın gerçekleşeceğini biliyor gibi "ya istiklal ya izmihlal" diyordu.
Gazetecilerin yukarıdaki soruları karşısında Mustafa Kemal Paşa'nın gözleri ateş gibi parladı.Ve muharrirlere:
-"Herşeyi yaptıktan, bütün tedbirleri aldıktan sonra, başarısızlık gibi bir sonuç düşünülemez. Behemehal başaracağız." diye cevap verdi.
İşte; yüksek dehasının kudretinden ve büyük devletler kurma kaabiliyefini hep ispat eden Yüce Milleti'nin enerjisinden tamamen emin olan bir lider!..İşte; vicdanını satmadan, idrakini, kendi güçlü iradesinin kontrolünde tutan en manalı yücelik!..
4 Eylül'de, her karışı tarih ve kültür kokan, Sultan Şehir, Güzel Sivasımızın bir mektebinde, kongreye gelebilen bir avuç vatansever arasında, akla ve kalbe çok ihtişamlı ilhamlar veren, çetin müzakereler ve titrek heyecanlarla dolu ateşin konuşmalar cereyan etmiş ve kararlar alınmıştır.
Bu coşku ve bu kararlar: birçok kordan çıkan tek bir sıcaklık gibi, yakın geçmişimizden günümüze füsunlu menkıbeler taşıyan görkemli mektebin taş duvarlarında yankılanmış, bu ruhani manzara, duvarların ötesine, bütün ülkeye ve dünya'ya taşmıştır. Hüzünlü bir tevekkül içinde bekleyen Aziz Milletimize büyülü ve sıcak bir umut olmuştur.
Onun için 4 Eylül; ırmakları yara yara, dağları seke seke geçip yurdumuzu hep aydınlatacak sönmez bir ışık, fanilerin anlama sınırlarını aşan ölümsüz bir ruh olarak bütün zamanlar süresince yaşayacaktır.
Mağrur Şehir Sivasımıza, yiğit Sivaslı hemşehrilerime ve Büyük Milletimize kutlu olsun.
Ahmet Figankaplan
4-11 EYLÜL 1919
Nusret Karaca
Yıl 1918
1.Dünya Savaşı'nın sonu.
İtilâf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması.
İşgaller.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın hazırlık dönemi.
Bölgesel direnişler...Genelgeler..
Havza...Amasya
Amasya Genelgesi'nin bazı maddeleri Sivas Kongresi'ne bir çağrı olmuştur.
-Ulusal Kongre Anadolu'nun her bakımdan güvenilir ili Sivas'ta toplanacaktır.
-Sivas Kongresi'ne katılacak delegeler her sancaktan,üçer kişi olmak üzere Müdafaa-i Hukuk,Redd-i İlhak Cemiyetlerinin güvenini kazanmış kişiler arasından seçilecektir.
-Durum ulusal sır olarak saklanacak, delegeler gizli olarak geleceklerdir.
...
Amasya Genelgesi Sivas Kongresi'nin demokratik,ulusal niteliğini ortaya koyar.
Ve Kongreler dönemi..
Edirne'de,Balıkesir'de,Alaşehir'de...
Erzurum'da...
Ve Sivas'ta...
4-11Eylül 1919
Sivas Kongresi
*Manda ve himaye'nin kesinlikle kabul edilemeyeceği...
*Tüm yararlı cemiyetlerin Anadolu ve Rumeli Mudafa'a i Hukuk Cemiyeti altında toplanacağı... kararı bu kongre de
alındı.
Sivas Kongresi;amacı,toplanışı ve aldığı kararlarıyla ulusal bir nitelik taşır.
Kongreyi engelleme çabaları ve de kongrede çıkarılan zorluklara rağmen
Sivas Kongresi Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın hazırlık dönemindeki önemli bir basamağı.
Emperyalist güçlere karşı mücadele verip T.C.'nin temellerini atanları şükranla ve rahmetle anıyorum.
İstanbul Kadıköy Lisesi'nde (eski Kadıköy Kız Lisesi) görev yapmış okul müdürlerinden Ahmet Figankaplan hocamın bana daha önceleri ilettiği bir yazısına da burada yer vererek paylaşmak istedim.
Sivas Kongresi'nin son günleri idi. Meşhur TIME dergisinin muharrirleri Sivas'a gelmiş ve Mustafa Kemal Paşa ile mülâkaat yapmak için imkânlar aramış ve bulmuşlardı. Mülâkaatın sonuna doğru gazeticiler :
-" Paşam, bu kadar mücadele ediyorsunuz, çalışıyor,çabalıyor, büyük emek ve gayretler sarfediyorsunuz. Bütün bunlara rağmen başarılı olamazsanız ne olacak ? " diye sordular. Belliki, Paşa'yı anlayamamışlar, ya da anlamak istememişlerdi.
O günlerde hemen herkes "ya ABD'nin ya da Britanya'nın koruyuculuğu altına sığınmalıyız. Zira,tamamen yok olmaktansa, manda ve himaye altında hayatiyetimizi devam ettirmek daha evladır." diye düşünüyordu. Ancak, Mustafa Kemal Paşa, yokluk ve yoksulluğun kol gezdiği, devam edegelen savaşlarla, sıkıştırıldığımız Anadolu'da da tam bir felaketin yaşandığı ortama rağmen: sessiz bir mucizenin, ezeli bir fecrin, mülevven nurlu bir sabahın gerçekleşeceğini biliyor gibi "ya istiklal ya izmihlal" diyordu.
Gazetecilerin yukarıdaki soruları karşısında Mustafa Kemal Paşa'nın gözleri ateş gibi parladı.Ve muharrirlere:
-"Herşeyi yaptıktan, bütün tedbirleri aldıktan sonra, başarısızlık gibi bir sonuç düşünülemez. Behemehal başaracağız." diye cevap verdi.
İşte; yüksek dehasının kudretinden ve büyük devletler kurma kaabiliyefini hep ispat eden Yüce Milleti'nin enerjisinden tamamen emin olan bir lider!..İşte; vicdanını satmadan, idrakini, kendi güçlü iradesinin kontrolünde tutan en manalı yücelik!..
4 Eylül'de, her karışı tarih ve kültür kokan, Sultan Şehir, Güzel Sivasımızın bir mektebinde, kongreye gelebilen bir avuç vatansever arasında, akla ve kalbe çok ihtişamlı ilhamlar veren, çetin müzakereler ve titrek heyecanlarla dolu ateşin konuşmalar cereyan etmiş ve kararlar alınmıştır.
Bu coşku ve bu kararlar: birçok kordan çıkan tek bir sıcaklık gibi, yakın geçmişimizden günümüze füsunlu menkıbeler taşıyan görkemli mektebin taş duvarlarında yankılanmış, bu ruhani manzara, duvarların ötesine, bütün ülkeye ve dünya'ya taşmıştır. Hüzünlü bir tevekkül içinde bekleyen Aziz Milletimize büyülü ve sıcak bir umut olmuştur.
Onun için 4 Eylül; ırmakları yara yara, dağları seke seke geçip yurdumuzu hep aydınlatacak sönmez bir ışık, fanilerin anlama sınırlarını aşan ölümsüz bir ruh olarak bütün zamanlar süresince yaşayacaktır.
Mağrur Şehir Sivasımıza, yiğit Sivaslı hemşehrilerime ve Büyük Milletimize kutlu olsun.
Ahmet Figankaplan
Son düzenleme: