30 Ağustos'un ibretlik olayları...

A Çevrimdışı

ahugur74

New member
3095.jpg


30 Ağustos'un ibretlik olayları...
Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının çizildiği Büyük Taarruz emrinin verildiği 30 Ağustos'ta birçok ibretlik olay yaşandı. İşte zaferin nasıl kazanıldığını gösteren o olaylar...

Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından olan, Kurtuluş Savaşı’nı zafere götüren ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının çizildiği Büyük Taarruz emrinin verildiği 30 Ağustos, bir çok kahramanlık öykülerinin de yaşandığı tarih olarak kayıtlara geçti.

Atatütürk'ün komutanlığındaki savaş sonrasındaki zaferin nasıl kazanıldığını gösteren ibret verici bir çok olay bulunuyor. İşte onlardan bazıları...

KÖY HALKI İÇİN KENDİNİ FEDA EDEN KIZ

Köyleri yakıp yıkarak giden düşman askerlerinin yanında götürdüğü Türk kızın hayat mücadelesi yıllar sonra dahi anlatılıyor.

Büyük Taarruz emrinin ardından bozguna uğrayan düşman askerleri köyleri yakarak çekilmeye başlar.

Afyonkarahisar’ın İscehisar-Bolvadin ilçeleri arasında kalan bir köye gelen düşman askerleri çeşmeden su dolduran Gül Nazik adlı kızı görür.

Düşman askerlerinden kaçan Gül Nazik, köylülerin yardımıyla bir samanlığa saklanır.
Durumu öğrenen Yunan Subayı, köy muhtarını çağırarak "Ya kızı verirsiniz, ya da köyü tamamen yakarım" tehdidinde bulunur ve Gül Nazik’in yerini belirler.

İscehisar’ın Seydiler beldesinde yaşayan 90 yaşındaki Ayşe Çakmak, çocukluğunda dilden dile anlatılan Gül Nazik hikayesini şöyle anlattı: "O zamanlar ağıtlar söylenirdi, Gül Nazik için. Annemin babamın anlattıklarını unutamıyorum. Köye gelen Yunan askerleri Gül Nazik’i isteyince yerini çaresiz kalan muhtardan öğrenmiş. Alıp götürmüşler düşman diyarlarına. Yıllar sonra 2 çocuğu olmuş. Oradaki bir kayıkçıyla anlaşarak gezmeye çıkmışlar denize. Biraz açıldıktan sonra bıçağını çeken Gül Nazik, kayıkçıya ’Türkiye’ye gideceğiz’ demiş. O sırada da ’Ben Yunan çocuğu istemiyorum’ diyerek çocuklarını denize atmış ve Türkiye’ye dönmüş."

ŞEHİT ARKADAŞLARININ YANINDA YATIYOR

Bozguna uğrayan ve can havliyle kaçan düşman askerlerinin, İscehisar’ın Doğanlar köyü sırtlarında Türk askerleriyle karşılaşması sonucu Giresun’dan vatan savunmasına katılan 14 genç, burada düşman askerlerinin açtığı ateş altında can verir.

Arkadaşlarına su getirmek için Doğanlar köyüne inen Ahmet Halis Asal, elindeki su bidonlarıyla geri döndüğünde 14 arkadaşının da şehit edildiğini görür.

1922 yılından 1977 yılana kadar her yıl düzenli olarak Şehit arkadaşlarının kabirlerini ziyaret eden Asal, kendi imkanlarıyla Giresun Şehitliği’ni yeniden düzenletti. "Ben ölünce, şehit arkadaşlarımın yanına defnedin" diyerek vasiyet eden Ahmet Halis Asal, 1977 yılında arkadaşlarının yanına defnedildi. 14 şehit için her yıl Giresun’dan gelen çok sayıda kişi, şehitlerini kabirleri başında anarak gidiyorlar.

TÜRK İSTİHBARATÇILARININ BÜYÜK BAŞARISI

Kurtuluş Savaşı’nda Türk İstihbarat timlerinin limon suyuyla yazmış oldukları mektuplar, vatanın kolay kurtarılmadığını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kurtuluş Savaşı’nı sona erdiren Büyük Taarruz emrinin verildiği Afyonkarahisar’daki Türk İstihbarat Timleri limon suyuyla yazılmış mektuplarla haberleşirler. Sinanpaşa ilçesi ve çevre köylerindeki düşman askerlerinin edindiği bilgileri Sandıklı’daki Fahrettin Altay Paşa’ya ulaştıran Haydar Ağa ise istihbarat görevlilerinden sadece biri...

Haydar Ağa, toplanan istihbarat bilgilerini limon suyuyla kağıt üzerine yazarak, mektubun düşman askerlerinin eline geçmesi durumunda boş sanılarak dikkat çekmemelerini sağlar.
Beyaz kağıt üzerine limon suyuyla yazılan bilgiler ateşe tutulduğunda görülür hale geliyor ve yetkili kişilerce okunuyordu.

Limon suyuyla yazılan mektuplar, ekmekler içinde gerekli yerlere ulaştırılırken, okunduktan sonra ateşe atılarak imha ediliyordu.

EN DUYGULU OLAYLARDAN BİRİ...

Kurtuluş Savaşı’nın son darbesi olan Büyük Taarruz’un nasıl kazanıldığını gösteren, en duygulu olaylardan biri Miralay Reşat Bey’in Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya verdiği sözü yerine getiremediği için intihar etmesi.

Kocatepe’den verilen emirle Büyük Taarruzu başlatan Türk askerleri, taarruzun ilk ve ikinci gününde tüm tepeleri ele geçirmeye başladı.

Çiğiltepelerinde bulunan Yunan askerlerine karşı direnen 57. Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey ile Mustafa Kemal Paşa arasında şu telefon konuşması geçer:

"- Niçin hedefinizi alamadınız?

- Yarım saat sonra bu hedefi alacağım paşam." Geçen yarım saat süre içinde Çiğiltepe’yi düşman askerinden alamayan Miralay Reşat Bey, "Verdiğim sözü yerine getiremediğim için yaşayamam" diyerek beylik tabancasıyla intihar etti.
Gazi Mustafa Kemal Paşa Çiğiltepe sırtlarında çarpışan 57. Tümen Komutanlığı’nı tekrar telefonla aradığında Miralay Reşat Bey’in intihar ettiğini öğrenir ve kendisine vedanamesi okunur.

"Yarım saat zarfında o mevkiyi almaya size söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam" ifadelerinin yer aldığı Miralay Reşat Bey’in vedanamesinin ardından geçen 15 dakika sonra Çiğiltepe düşman askerlerinden kurtarılır.
 
Geri
Üst