60 gümüş kuruş değerindeki 10 şilinlik bir banknot, İngiliz askerinin neler hayal ederek Gelibolu’ya gelip hüsrana uğradıklarını anlatmaya yetiyor.1915 yılında, Çanakkale Boğazı’na saldıranlar aslında Osmanlı Devleti’nin boğazına saldırdıklarının farkındaydılar.Çanakkale Boğazı’nın geçilmesi Osmanlı Devleti’nin boğazının sıkılması demekti. Onlar için Çanakkale’nin düşmesi an meselesiydi. Rahatlıkla İstanbul’a girecekler, zafer ayinini Ayasofya’da yapacaklar ve başkentini işgal ederek, Osmanlı Devleti’ni yıkacaklardı.
Zaten Osmanlı Devleti’nin müttefiki olan ve bir bakıma Osmanlı Devleti’ni 29 Ekim 1914′te zorla Birinci Dünya Savaşı’na sokan Almanya bile, Osmanlı Devleti’nin uzun süre direnebileceğine inanmıyordu.
Mart 1914 ortalarında, Alman Genelkurmay Başkanı Orgeneral von Moltke’nin, Avusturya Genelkurmay Başkanı Conrad von Hötzendorff’a yazdığı mektuptaki ifadesi bunun en büyük kanıtıdır:
“Türkiye, askeri bakımdan sıfırdır…Artık yaşam gücü kalmamıştır ve kurtarılması olanaksız bir can çekişme halinde bulunuyor.“
Müttefikinin bile böyle konuştuğu dönemde, David Lloyd George da, “Türk Milleti sadece birinci sınıf dövüşen bir kalabalıktır” diye alay ediyordu.
İstanbul’da beş çayı içmek için sözleşenler İstanbul’da harcamayı hayal ettikleri paralarını da bastırmışlardı.
Yukarıda gördüğünüz para İngiliz askerlerinin İstanbul’da kullanması için, 10 şilinlîk banknotlarının üzerine Osmanlıca rakamla ve yazıyla “60 gümüş kuruş” yazılarak hazırlanmıştır. Bu para, Yitik Hazine Koleksiyonu’nda yer almaktadır.
Müttefikler, Çanakkale’den gizlice kaçarlarken, bu paraları ne yapacaklarını bilemediler. Kibirleri ve küstahlıkları yanlarında kâr kaldı.
Ahmet Akyol